"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Dava konusu taşınmaz üzerinde ... Bankası lehine ipotek tesis edildiği tapu kaydından anlaşıldığı halde bunun tespit edilen kamulaştırma bedeline yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi doğru değilse de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm fıkrasının ikinci bendinin devamına "......
Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydında mevcut ipoteğin tespit edilen kamulaştırma bedeline yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi doğru değil ise de; bu eksikliğin giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 3. satırının sonuna "tapu kaydındaki ipotek şerhinin tespit edilen bedele yansıtılmasına" ibaresinin eklenmesi suretiyle 6100 sayılı HMK.ya 6217 sayılı Kanunla eklenen Geçici 3. madde gözetilerek HUMK.nun 438. maddesi uyarınca hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
nün 492 sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi hükmünden kaynaklanan yargı harçlarından muafiyetinin ortadan kalktığı gözetilmeden harç alınmasına yer olmadığına karar verilmesi ve tapu kaydındaki ipotek şerhinin bedele yansıtılmaması doğru değil ise de, bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden gerekçeli kararın hüküm kısmının 2 numaralı bendinde yer alan "Davacı kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına" ifadesinin yerine "Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 21,15 TL sı maktu karar harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına" ibaresi yazılmak ve gerekçeli kararın 1 numaralı bendinde "tespitine" ibaresinden sonra gelmek üzere "tapu kaydındaki ipotek şerhinin tespit edilen kamulaştırma bedeline yansıtılmasına" cümlesi yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 15.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; 1)2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, acele el koyma kararı ile belirlenen bedelin mahsubundan sonra kalan fark bedele 30.07.2011 tarihinden karar tarihine kadar yasal faiz yürütülmesi gerekirken, faiz başlangıç tarihinin hatalı gösterilmesi, 2)Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan ipotek şerhinin bedele yansıtılmaması, Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın; a)Hüküm fıkrasının 3 nolu bendinde bulunan (29.03.2011) ibaresinin çıkartılmasına, yerine (30.07.2011) ibaresinin yazılmasına, b)Hüküm fıkrasına yeni bir paragraf olarak (Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan ipotek şerhinin kamulaştırma bedeline yansıtılmasına,) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize...
İmar uygulamasıyla tesis edilen kanuni ipoteğin dayanağı da idari işlem olup, bu idari işlemin iptaliyle ipotek tesisinin de illetten mücerret, yani "yolsuz" hale geleceği ve iptal edilmesi gerektiği açıktır. Nevarki; lehine ipotek tesis edilen davalının hakkı, kadastral parseldeki mülkiyet hakkına dayalıdır ve imar uygulamasıyla oluşturulan imar parselinin, dayanak idari işlemin iptaliyle sicil kaydının yolsuz hale gelmesi nedeniyle, davalının, kadastral parselin ihyası suretiyle mülkiyet hakkına kavuşacağı tartışmasızdır. Böylesi bir durumda da, kadastral parseldeki mülkiyet hakkına dayalı olarak imar parselinde tesis edilen kanuni ipotek, ancak kaydın eski hale getirilmesi (kadastral parselin ihyası) durumunda terkin edilebilir. Bu durumda; bütün bu açıklamalar doğrultusunda, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....
S.. dosyada mevcut tapu kaydı ve veraset ilamına göre hak sahibi olmadığı halde, hakkında açılan davanın kabulüne karar verilmesi, 2)Dava konusu taşınmaz Kadastro Kanunu 22/a maddesi gereğince yapılan yenileme çalışmaları sonucu 118 ada 83 parsel olarak tapuya tescil edildiği halde hüküm fıkrasına eski parsel numarası yazılmak suretiyle infazda tereddüte yol açılması, 3)Dava konusu taşınmazın acele el koyma kararından sonra davalılar adına bankaya bloke edilen miktarın, tespit edilen kamulaştırma bedelinden mahsup edilerek fark bedelin ödenmesine karar verilmesi gerekirken, infazda tereddüt yaratacak şekilde sadece tespit edilen kamulaştırma bedelinin karara yazılması, 4)Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmaması, Doğru değilse de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, a)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak, (Davalı G.. S..'...
Davacı vekili, murisi Mevlüt Durak'ın davalıya 1989 yılında 5.000.000ETL borç verdiğini, borcun teminatı olarak davalı adına tescilli 28, 175 ve 184 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydı üzerine alacağın miktarınca ipotek tesis edildiğini, davalının borcunu ödemediğini, buna rağmen Bolu Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün ipoteği resen kaldırdığını beyan ederek ödenen bedein dava tarihine uyarlanarak güncel değerinin davalıdan tahsilini talep etmiş, Davalı vekili; ipotek bedelini davacının murisi Mevlüt Durak'a ödediğini, borcun ödenmesi ile ipoteğin kendiliğinden terkin edileceğini düşünerek tapu müdürlüğünde terkin işlemi yapılmadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir....
Ancak; 1)İrtifak yerinin kullanım hakkı EPDK'ya ait olmak üzere Hazine adına tescili yerine, davacı idare adına tesciline karar verilmesi, 2)Dava konusu taşınmazın tapu kaydı üzerinde bulunan ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmaması, Doğru olmadığı gibi, 3)2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesi’nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1. bölüm kararı da göz önüne alınarak, tespit edilen kamulaştırma bedeline 28.01 2014 tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiğinden, a)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 3.bendinden (davacı idare lehine)kelimelerinin çıkartılmasına,yerine (kullanım hakkı EPDK'ya ait olmak üzere Hazine adına)ibaresinin yazılmasına, b)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Dava konusu taşınmazın tapu kaydı üzerinde bulunan ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmasına...
Ancak; 1-Fark kamulaştırma bedeline karar tarihine kadar faiz işletilmesi gerekirken, infazda tereddüt oluşturacak şekilde faiz bitiş tarihinin gösterilmemesi, 2-Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmaması, Doğru değilse de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, a-)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmasına,) cümlesinin eklenmesine, b-)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1. paragrafındaki (itibaren) kelimesinden sonra gelmek üzere (karar tarihi olan 19.12.2016 tarihine kadar) kelimelerinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 29/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Arazi niteliğindeki ... köyü 340 parsel sayılı taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; Dava konusu taşınmaz üzerindeki ipotek şerhinin tespit edilen kamulaştırma bedeline yansıtılmaması, Doğru değil ise; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Taşınmaz üzerindeki ipotek şerhinin tespit edilen kamulaştırma bedeline yansıtılmasına,) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 21/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....