WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu Kaydındaki Zilyetlik Şerhin Terkini Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Dava dilekçesinde, davacının da paydaş olduğu imar uygulaması ile oluşan 4337 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında imar uygulaması öncesi Hazine adına kayıtlı olan 4124 parsel sayılı taşınmazında katıldığı ve bu taşınmazın tapu kaydında "Bu Yer ... Oğlu ...'ün Zilyedindedir" şerhinin mevcut olduğu, bu şerhin işlevsiz kaldığı gibi hukuksal dayanağı da kalmadığı, yeni maliklerin tasarruf haklarını kısıtladığı ileri sürülerek şerhin terkini istenmiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.04.2015 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki şerhin terkini talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydındaki şerhin terkini istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm, davalı Şişli Tapu Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiştir. Bilindiği üzere; tapu kaydındaki şerhin terkini davalarında husumetin şerh lehdarlarına yöneltilmesi gerekir. Başka bir ifadeyle, pasif dava ehliyeti şerh lehdarlarına aittir....

      Şerhin anlamı ve işlevi kalmadığı açık bulunduğundan terkini yerine istemin reddi maddi olayın gelişme şekline uygun düşmemiştir. Karar açıklanan nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 12.02.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        Asliye Hukuk Mahkemesinin 1993/172 Esas-259 Karar sayılı ve Hakem sıfatıyla verilen karara konu taşınmazların 1314 ada 2, 8 ve 10 sayılı parseller olduğu; anılan parsellerin tapu kayıtlarına bu dava nedeniyle 01.03.1993 tarih ve 467 yevmiye numaralı ihtiyati tedbir şerhi işlenmiş ise de, bu şerhlerin 13.02.1995 tarih 477 yevmiye numarası ile terkin edildiği görülmektedir. Öte yandan tapu müdürlüğünün dosyada mevcut yevmiye defterinin 467 sıra nolu kaydında Aksaray 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1993/175 Esas,172 Esas, 258 Esas sayılı dosyalarında verilen çok sayılı taşınmaz ile ilgili ihtiyati tedbir kararlarının aynı tarih ve yevmiye ile sicil kaydına yansıtıldığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere; ihtiyati tedbir istekleri ve bunun kaldırılmasına yönelik talepler hakkında mahkemesine başvurulması gerektiği tartışmasızdır. İhtiyati tedbir kararı verilmesi ve buna yönelik itirazlara ilişkin olarak kanun yolları yasal olarak düzenlenmiştir....

          Somut olayda; davalının alacağı sebebiyle davacı arsa sahibine dönen kayıtlardaki haciz şerhi kaydın iptalini sağlayan davacı arsa sahibine mükellefiyet getirdiğinden, davacı iptalini sağladığı kayıt üzerindeki şerhin kaldırılmasını talep ve dava edebilir. Çünkü, eserin hukuken tesliminden önce yükleniciye onun da üçüncü kişilere tapu kaydı vermesi bir bakıma avans ödemede bulunulması demektir. Sözleşme geriye etkili feshedildiğinden, açıklanan bu durum karşısında kayıtlardaki haciz şerhinin kaldırılmasında yasaya aykırılık yoktur. Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davalının temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 10.04.2007 gününde oybirliği ile karar verildi....

            Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24/10/2014 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki şerhin terkini talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 03/02/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydındaki şerhin terkini istemine ilişkindir. Davacı vekili; 293 ada 78 parsel sayılı 317,00 m² yüzölçümlü taşınmazın kısmen kıyı kenar çizgisi içerisine kalması nedeniyle dava dışı tapu malikleri aleyhine açılan davada Akçaabat 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 29/02/2012 tarih ve 2011/580 – 2012/60 E....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.6.2005 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, haciz şerhinin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali tescil isteminin kabulüne, haciz şerhi terkin isteminin kısmen kabulüne dair verilen 7.6.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve fer'i müdahil vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil ve taşınmaz üzerindeki haciz şerhlerinin terkini istemine ilişkindir. Mahkemece, Tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne, haciz şerhlerinin terkini isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 22/04/2016 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki şerhin terkini talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19/07/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, tapu kaydındaki şerhin terkini istemine ilişkindir....

                  Borcun ödenmesi, icra takibinin düşmesi veya sona ermesi halinde ya da haciz şerhinin usulsüz kaydı hallerinde ilgilisinin terkine olur vermemesi durumunda taşınmaz maliki şerhin terkinini dava edebilir. Davanın da şerh nedeniyle hak sahibi olan kişilere karşı yöneltilmesi gereklidir. Öte yandan, tapu kayıtlarının düzenli tutulmasından tapu sicil müdürlüğü sorumludur. Türk Medeni Kanununun 1007. maddesi hükmü uyarınca da tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan da devlet sorumludur. Bu nedenle, hukuki dayanağı saptanamayan haciz kaydının terkini istenirken davanın bu kayıtları tutmakla görevli ve sorumlu tapu sicil müdürlüğüne karşı açılması gerekir Tüm bu açıklamalar sonucu; haciz şerhinin terkini davaları, ancak haciz lehtarlarına husumet yöneltilerek açılabilir. Somut olayda ise dava konusu taşınmazlar üzerine konulan 04.12.1936 tarih 932 yevmiye numaralı haciz şerhlerinin kim tarafından, hangi amaçla konulduğu tespit edilememiştir....

                    Terkini istenen şerhin, hukuksal sebebi az yukarıda açıklanan Yasa hükümleri olup, Tapu Kadastro 13.Bölge Müdürlüğü’nce yapılan haciz şerhi işlemi Türk Medeni Kanunu’nun 1010. maddesi hükmüne uygun olarak yapılan tapu kütüğüne şerh işlemidir. Şerhin terkini davası, sicildeki şerhten hukuksal yararı bulunan kimselere karşı açılabilir. Tapu Sicil İdaresi yasa gereği işlem yapmış olup, haciz şerhinden yararlanan kimse durumunda değildir. Davada taraf ehliyeti dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece doğrudan gözetilmesi gerekir. Bu hukuksal nedenle, davanın pasif husumet yönünden reddi gerekirken, yazılı gerekçelerle reddedilmiş olması doğru olmadığından kararın bu sebeple bozulması gerekir ise de; mahkemece düşülen bu yanlışlığın giderilmesi, HUMK’nın 438/son maddesi gereğince, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden sonucu itibariyle doğru olan kararın gerekçesi değiştirilmek suretiyle açıklanan bu gerekçeyle düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

                      UYAP Entegrasyonu