Olaya uygulanması gereken 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 700.maddesi "bir paydaşın kendi payı üzerinde intifa hakkı kurması halinde, diğer paydaşlardan biri intifa hakkının kurulduğunun kendisine tebliğinden başlayarak üç ay içinde paylaşma isteminde bulunursa satış yoluyla paylaşmada intifa hakkı buna düşecek bedel üzerinde devam eder" hükmünü taşımaktadır. Yürürlükten kaldırılan Türk Kanunu Medenisi'nde bulunmayan bu yeni düzenleme ile bir pay üzerinde intifa hakkı kurulması halinde diğer paydaşlardan biri üç ay içinde paylaşma isteminde bulunursa, satış yoluyla yapılacak paylaşmada pay üzerinde intifa hakkı bulunmaksızın satışın yapılması ve intifa hakkının söz konusu paya düşen bedel üzerinden devam etmesi esası getirilmiştir. Diğer yandan dava intifa hakkı sahibinin haklarını yakından ilgilendirdiğinden satış yoluyla paydaşlığın giderilmesi istenen taşınmaz üzerinde intifa hakkı varsa bu hak sahibinin davaya dahil edilmesi zorunludur....
Diğer yandan dava intifa hakkı sahibinin haklarını yakından ilgilendirdiğinden satış yoluyla paydaşlığın giderilmesi istenen taşınmaz üzerinde intifa hakkı varsa bu hak sahibinin davaya dahil edilmesi zorunludur. Olayımıza gelince; dava konusu edilen ve satışına karar verilen 20 parsel No’lu 141 m2 arsa nitelikli taşınmazın tapu kaydının hak ve mükellefiyetler bölümünde dahili davalı ...'in 8.2.2011 tarihi itibariyle intifa hakkının olduğu belirtilmiştir. Taşınmazda intifa hakkı kurulduğu hususunda diğer davacı paydaşa Türk Medeni Kanunu’nun 700. maddesinde öngörülen biçimde bir bildirimde bulunulmamıştır. Anılan yasa maddesi paydaşlardan birinin üç ay içinde paylaşma isteminde bulunma halini intifa hakkının kurulduğunun tebliğinden itibaren başlatmaktadır. Taşınmazdaki pay üzerinde intifa hakkı kurulduğu davacıya tebliğ edilmediğine göre 15.2.2012 tarihinde satış suretiyle./. paydaşlığın giderilmesine ilişkin olarak açılan davanın süresinde olduğunun kabulü gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, ... Köyü Tüzel Kişiliği adına kayıtlı ve intifa hakkı ... Bakanlığı'na ait olan 2244 parsel sayılı taşınmazın, ... Köyünün 16.04.1994 tarihinde davalı belediyeye mahalle olarak bağlanması üzerine ifraz ve parselasyon işlemlerine tabi tutularak oluşturulan 2662 ve 2663 parsel sayılı taşınmazların davalı ... adına tescil edildiğini, ancak 222 Sayılı Yasanın 65. ve geçici 1. maddesi gereğince anılan tescilin hatalı olduğunu belirterek, tapu iptal ve davacı idare adına tescile karar verilmesini istemiştir. Davalı, taşınmazdaki intifa hakkının terkin edildiğini, yeni okulun dava dışı 2658 parsel üzerinde bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının iddiaların sabit olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'...
ye ödenmiş olup, intifa hakkının terkin edilmiş olması sebebiyle yeni malik ... ... Ltd. Şti. terkin işleminden menfaat elde ettiğini, bu itibarla halefiyet ilkesi gereği yeni malike de dava yöneltildiğini, Müvekkili tarafından yukarıda bahsi geçen protokol gereğince intifa hakkının tesisi karşılığında, malike 11.08.2008 tarihinde 1.348.901,20 TL; 12.01.2009 tarihinde de2.005.345,00 TL intifa ivazı ödendiğini, ancak müvekkili, ivazırı peşinen ödediği intifa süresinin tamamını kullanamamış ve intifa hakkını süresinden önce tek taraflı işlemle terkin ettiğini, bu sebeple davalıların, gerçekleşmeyen intifa süresine ilişkin olarak peşinen sağladığı kazanımların faiz ve faizin KDV'si ile birlikte TBK 79....
yönünde ferağ vermesini istediğinde davalının bundan kaçındığını ileri sürerek, davalıya ait taşınmazın tapu kaydına, lehine intifa hakkının tescil edilmesine karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen tapu kaydındaki intifa hakkının terkini davası sırasında davacı ... Kasardolu 27.03.2007 günlü dilekçesiyle reddi hakim yoluna başvurmuştur. Bu konuda verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davacı ... Kasardolu tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin H.Y.U.Y.'nın 438. maddesi uyarınca reddine karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, dilekçesinde Yargıtay bozma ilamından sonra hakimin Tapu Sicil Müdürlüğüne yazdığı yazıda taşınmazın satılmak istenmesi durumunda mahkemeye bilgi verilmesinin istendiği, tedbir kararı bulunmamasına rağmen bu şekilde yazı yazıldığı, tarafsız olmadığı, bozma kararına uyulmadan böyle bir işlemin yapılamayacağı gerekçeleri ile davaya bakan hakim hakkında Reddi Hakim talebinde bulunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen tapu kaydındaki intifa hakkının terkini davası sırasında davacı ... Kasardolu 27.03.2007 günlü dilekçesiyle reddi hakim yoluna başvurmuştur. Bu konuda verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davacı ... Kasardolu tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin H.Y.U.Y.'nın 438. maddesi uyarınca reddine karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, dilekçesinde Yargıtay bozma ilamından sonra hakimin Tapu Sicil Müdürlüğüne yazdığı yazıda taşınmazın satılmak istenmesi durumunda mahkemeye bilgi verilmesinin istendiği, tedbir kararı bulunmamasına rağmen bu şekilde yazı yazıldığı, tarafsız olmadığı, bozma kararına uyulmadan böyle bir işlemin yapılamayacağı gerekçeleri ile davaya bakan hakim hakkında Reddi Hakim talebinde bulunmuştur....
Davalılar vekili, yeni satın alınan pay üzerinde intifa hakkı tesis edildiğini, muvazaalı kurulduğu iddiasının gerçek dışı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne 1130 ada 65 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında davalılardan ...'ın 1/6 hisse üzerindeki intifa hakkının, satış sonucunda diğer davalı ...'ın 1/6 hissesinin çıplak mülkiyetine düşecek bedel üzerinde devam etmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir. 1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2- 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 700. maddesi dikkate alınarak davalı ...'ın intifa hakkının satış sonucunda davalı ...'ın 1/6 payına düşecek bedel üzerinde devam etmesine karar verilmesi gerekirken hüküm fıkrasında ...'ın intifa hakkının, satış sonucunda diğer davalı ...'...
İntifa hakkı, bir süreyle sınırlı olarak kurulmuşsa sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü veya tüzelkişi ise tüzel kişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünüyle, harap olması sebebiyle artık ondan yararlanma olanağının kalmaması durumlarında sona erer. Kanuni intifa hakları hariç intifa hakkının tesisi daima bir sözleşmeye dayanır. Taraflarına hak ve borçlar yükleyen bu sözleşmeyle intifa hakkı sahibi ile malik hakkın konusu olan şeydeki yararlanmanın nasıl sürdürüleceğini kararlaştırılabilir. Şayet intifa hakkının tesisine neden olan sözleşmedeki edimler yerine getirilmemiş, intifa hakkının devamı malike yüklediği külfete göre çok az yarar sağlar hale gelmişse malik bozulan yararlar dengesini ileri sürerek hakimden sözleşmeye müdahale edilmesini, intifa hakkının sona erdirilmesini isteyebilir. Kaldı ki, bu gibi durumlarda intifa hakkı sahibinin hakkın sürdürülmesini istemesi hakkın kötüye kullanılmasıdır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu edilen taşınmazın malik olan Demirci Eğitim Vakfı'ndan 01/08/2018 tarihinde kiralandığını, davacı tarafın huzurdaki davada usul ve esas yönünden dava açmaya hakkının ve taraf ehliyetinin olmadığını, tapu kayıtlarına bakıldığında davacı tarafın bahse konu intifa hakkının 10/03/2018 tarihinde son bulacağı şerhinin mevcut olduğunu, bununla birlikte zaten davacı tarafın intifa hakkının kendisinde kalmak üzere 3 yıl için şartlı bağış yaptığını belirtmiş ise de, bağışını sonradan süresiz şekle çevirdiğini, buna ilişkin beyanlarını imzaladığını, malikin taşınmazı vakıf amacı doğrultusunda müvekkiline aylık 5.000,00 TL'ye kiraya verdiğini, davacı tarafın kira bedelinin 20.000,00 TL olduğu yönündeki iddiasının gerçek dışı olduğunu belirterek, açılan haksız davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan etmiştir....