İntifa hakkının sonsuz kurulamayacağı yolundaki hüküm Medeni Kanunun emredici hükümlerindendir. Gerçek kişiler için bu süre intifa hakkı sahibinin ömrüyle sınırlanmışken; tüzel kişilerde TMK’nın 797. maddesi gereğince intifa hakkı süresi 100 seneyi aşamaz. 22. İntifa hakkı devredilemez ve mirasçıya geçmez. Buna karşılık intifa hakkı sahibi hakkını mutlaka bizzat kullanmaya mecbur değildir, intifa hakkının kullanılması başkasına devredilebilir. İntifa hakkının kullanılması tüm olarak bir başkasına devredilebileceği gibi yalnızca içeriğindeki “bazı münferit yararlar açısından” dahi bu imkân vardır (.../..., s. 828). 23. TMK’nın 806. maddesi intifa hakkının yalnızca “kullanılmasının” başkalarına devrine olanak tanımakta ve bu konuyla ilgili koşulları düzenlemektedir. MK’nın 806. maddesine göre “Sözleşmede aksine hüküm yoksa veya durum ve koşullardan hak sahibince şahsen kullanılması gerektiği anlaşılmıyorsa, intifa hakkının kullanılması başkasına devredilebilir....
İntifa hakkı 01.01.2002 tarihinden sonra kurulmuş ise, 4721 sayılı TMK'nın 700. maddesi uyarınca; Bir paydaşın kendi payı üzerinde intifa hakkı kurması halinde, diğer paydaşlardan biri intifa hakkının kurulduğunun kendisine tebliğinden başlayarak üç ay içinde paylaşma isteminde bulunursa; satış yoluyla paylaşmada intifa hakkı, buna ilişkin paya düşecek bedel üzerinde devam eder. Somut olayda, dava konusu edilen ve satışına karar verilen 6287 ada 4 parsel sayılı taşınmaz tapu kaydında davacılar ve davalı adına paylı mülkiyet hükümlerine tabi olarak kayıtlıdır. Tapu kaydında, 10.01.2014 tarihinde paydaşlardan ... hissesinde ... lehine, 14.12.1989 tarihinde ... hissesinde, ... lehine intifa hakkı tesis edilmiştir. Lehine intifa hakkı kurulan ... davaya dahil edilmediği gibi ...'ın payı üzerinde intifa hakkı kurulduğu hususunda diğer paydaşlara Türk Medeni Kanunu'nun 700. maddesinde öngörülen biçimde bir bildirimde bulunulup bulunulmadığı anlaşılamamaktadır....
Köyündeki dava konusu taşınmazların tapu kaydında davalı şirket lehine konulan intifa ve irtifak hakkı şerhlerinin iptali ile Hazine adına yazılmasını talep etmiştir. Mahkemece kayıtlardaki intifa ve irtifak hakkı şerhlerinin iptaline ve silinmesine karar verilmiştir. Ancak 557 sayılı parselde bulunan kullanım şekline ilişkin irtifak hakkı şerhinin Hazine adına yazılmasına ilişkin bir karar verilmemiş olması bozma nedeni ise de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK'nun 438/VII maddesi gereğince hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle hüküm fıkrasının 3.bendinde 557 parsel ile ilgili kısımda yer alan "... İrtifak/ intifa hakkı şerhlerinin iptaline ve tapudan terkinine, irtifak hakkı şerhinin Hazine adına yazılmasına" ibaresinin eklenmesine, hükmün değiştirilmiş ve DÜZELTİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, 12.02.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; tapu kayıtlarında, davacı lehine tesis edilmiş bulunan intifa haklarının terkininin, hak sahibi davacının vekaletname ile yetkili kıldığı temsilcisi tarafından 11.07.2012 tarihinde yapıldığı, resmi akit tablosunda "Yukarıda özellikleri belirtilen taşınmaz üzerindeki lehtarı olduğum intifa hakkının tamamından bedelini aldığımdan/bedelsiz olarak, çıplak mülkiyet malikleri lehine terkinini talep ederim” şeklinde beyanda bulunulduğu ve bu beyan sonunda intifa hakkının tapu kaydından terkin edildiği anlaşıldığı, bu durumda intifa hakkı sahibi davacının bakiye intifa bedeli isteyemeyeceği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle: Davanın usulden reddi gerektiğini, davacı yan taraflar arasında yapılan 11.08.2011 tarihli intifa sözleşmesinde 5 yıllık ilk dönem intifa bedelinin 79.414,00 USD olduğunu ve 3 yıllık ikinci dönem intifa bedelinin 47.649,00 USD olmak üzere toplam 127.063,00 USD ivaz karşılığında olduğunu ve tesis edilen intifa hakkı için 5+3 yıllık bedeli peşinen ödediklerini iddia ettiğini, davacı 17.05.2010 tarihli " fesih protokolü" ile müvekkilden 27.063,00 USD alacaklı olduğunu ve bu alacağının davaya konu intifa ivaz bedeli borcuna mahsup edildiğini iddiası da doğru olmadığını, davacı müvekkilin intifa hakkının kaldırılmasını talebi üzerine intifa hakkının müvekkilin sonlandırması sonucu tapudan intifa hakkını terkin ettirdiklerini ve taraflar arasındaki intifa senedi ve intifa sözleşmesi hükümleri gereğince tapu maliki müvekkilin intifanın terkin edilmesini talep etmesi halinde işlememiş intifa süresinin bedelinin müvekkil...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, TAZMİNAT İNTİFA HAKKI TERKİNİ Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakan ...'ye ait 70 parsel sayılı taşınmazdaki 3 nolu bağımsız bölümün mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla davalı oğlu ...ın telkinleri ile davalı torunu .....'a satış suretiyle muvazaalı temlikinin sağlandığını, sonrasında da, diğer davalı ...'ye danışıklı olarak geçirildiği, ...'nin de taşınmazın 1/2 payının intifa hakkını babası olan davalı oğul ...a devrettiğini ileri sürerek, tapu iptali tescil, intifa hakkının terkini veya tazminat isteklerinde bulunmuşlardır. Davalılar, iddiaların yersiz olduğunu bildirip, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, temliki işlemlerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir....
Bu kapsamda davacı taraf 14.6.2004 günlü protokole davalı- karşı davacı ise 22.1.2004 tarihli protokole üstünlük tanınması gerektiğini savunmaktadır. 22.1.2004 günlü protokolde intifa hakkının davalıya ait olması kararlaştırılmış ve davacı tarafından ihtirazı kayıt ile imzalanmış 14.6.2004 günlü protokolde ise 34.5KV tesislerin kullanımının davalıya intifa hakkının davacıya ait olması kararlaştırılmış bu protokolü de davalı itiraz kaydı ile imzalamıştır. Davacının sonraki tarihli bu protokol gereği intifa hakkının tapuya tescili sağlamış ve 2013 yılında davacı yararına şarh tapuya işlenmiştir. Davalı davacının taşınmazlarının T8'ne devrine ilişkin karar ve kendileri ile T8 arasındaki devir protokolü gereği intifa hakkının kendi adlarına tescili istemli karşı dava açmıştır. İhbar olunan T8 ta intifa hakkının kararname gereği kendi adlarına tescilini istemiş ancak usulüne uygun harcı yatırılmış bir müdahale talebinde bulunmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi İntifa hakkının iptali istemine ilişkin olarak açılan davada Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Ankara 6. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, davacının, halen eşi olan davalı lehine sahibi olduğu daire üzerinde tanıdığı intifa hakkının iptali istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlığın aile hukukundan kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili diğer taleplerinin yanında intifa hakkının kullanılamayan kısmına tekabül eden bakiye intifa bedelini de istemiş olduğundan bu talebin değerlendirilebilmesi için dava tarihi itibariyle intifa hakkının terkin edilip edilmediğinin belirlenmesi gerektiğinden taraf şirketler arasındaki akaryakıt bayilik sözleşmesi ile bağlantılı olarak davalı tarafa ait taşınmaz üzerinde tesis edilen intifa hakkının terkin edilip edilmediğinin, edilmiş ise hangi tarihte terkin edilmiş olduğunun tapudan sorulup, ilgili tapu kayıtları getirtildikten sonra yeniden gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 01.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İntifa hakkı 01.01.2002 tarihinden sonra kurulmuş ise, 4721 sayılı TMK'nın 700. maddesi uyarınca “Bir paydaşın kendi payı üzerinde intifa hakkı kurması halinde, diğer paydaşlardan biri intifa hakkının kurulduğunun kendisine tebliğinden başlayarak üç ay içinde paylaşma isteminde bulunursa; satış yoluyla paylaşmada intifa hakkı, buna ilişkin paya düşecek bedel üzerinde devam eder.” Somut olaya gelince; dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 5115 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında Lütfi oğlu ... adına 1/71 hissenin intifa hakkının olduğuna dair açıklama bulunmaktadır. Bu durumda mahkemece; adı geçen intifa hakkı sahibinin davada taraf olması sağlandıktan sonra işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken, intifa hakkı sahibinin hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Ayrıca davalı ... ... vekili temyiz dilekçesinde dava konusu taşınmaz hakkında ... 2....