Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüm bu nedenlerle, davanın kabulü ile, ----- davalı --- iptali ile üzerindeki takyidatlarla birlikte davacı ------------- kayıt ve tesciline, haciz ve takdiyat alacaklılarının taraf olmadığı davada haciz ve takyidatların kaldırılmasına karar verilemeyeceğinden davacının taşınmazların üzerindeki haciz ve diğer takyidatların kaldırılması taleplerinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davanın KABULÜ ile,---------- adına TAPUYA KAYIT VE TESCİLİNE, 2- Davacının taşınmazların üzerindeki haciz ve diğer takyidatların kaldırılması taleplerinin reddine, 3- İİK 28....

    Vaad alacaklısı isterse açacağı tescil davasında bu sınırlamaları koyduran şahıs ve kurumları vaad borçlusu ile beraber hasım göstererek sınırlamaların kaldırılmasını da talep edebilir. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulaması satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerhinden sonra konulacak takyitlerin vaad alacaklısını bağlamayacağı yolundadır. Somut uyuşmazlıkta; davaya müdahil olarak katılan ... ... Elektrikli Gereçler Sanayi Tic. A.Ş. yararına olan ipotek ve hacizler 1987 yılından itibaren muhtelif tarihlerde konulmuştur. Yukarıdan beri yapılan açıklamalara göre, 1987 yılından itibaren konulmaya başlayan ipotek ve hacizler 27.03.2000 tarihli sözleşmenin tapuya şerh edildiği 31.03.2000 gününe kadar davacı vaad alacaklısını da bağlayacaktır. Bu tarihten sonra konulan ipotek ve haciz şerhlerinin davacıyı etkilemeyeceği açıktır. Mahkemece, 15068 parsel kaydındaki ipotek ve haciz şerhlerinin de açıklanan doğrultuda değerlendirilmesi gerekir....

      Ancak; Tapu kaydındaki ipotek ve haciz şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Tapu kaydındaki ipotek ve haciz şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılmasına,) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 29/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Ancak; Taşınmazın tapu kaydındaki haciz ve ipotek şerhinin kamulaştırma bedeline yansıtılmaması, Doğru değil ise de: bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına yeni bir bent eklenerek, (Taşınmazın tapu kaydındaki haciz ve ipotek şerhinin kamulaştırma bedeline yansıtılmasına,) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 10/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          , dava konusu taşınmaz üzerindeki ipotek ve şerhin.....borcuna ilişkin olduğu,.......adına yapılan tescil işlemi geçmişe etkili olarak feshedildiğinden, davacının taşınmazı satın aldığı......ait olan taşınmazın......tarafından ipotek edilmesi de mümkün olmayacağından, .....ait mülkiyet hakkı başından itibaren geçersiz olacağından bu kişinin borcu nedeniyle yapılan ipotek işlemi ve İ.İ.K. madde 150/c şerhinin de geçersiz hale geldiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile, .......bağımsız bölümün tapu kaydında mevcut 14/07/1997 tarih ve 8070 yevmiye, 13/02/1998 tarih 948 yevmiye ile konulan ipotek ve 150/C şerhleri ile bu ipotek nedeni ile konulmuş haciz şerhlerinin terkinine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava ipoteğin ve ipotek dışındaki şerhlerin kaldırılması istemine ilişkindir....

            Maddesi uyarınca prosedürün tamamlandığını, davalıların pazarlığa davet edildiğini, anlaşma yapılmaya çalışıldığını, anlaşma sağlanamadığını, tüm bu nedenlerle Manisa ili, Salihli ilçesi, Mevlütlü mahallesi, 106 ada, 59 parsel sayılı taşınmazda tesis edilecek 4.016,00 m² irtifak hakkı kamulaştırma bedelinin tespit edilmesine, taşınmazın ekli krokisinde gösterildiği şekilde tesis edilecek irtifak hakkının tespit edilen bedel mukabilinde kuruluşumuz adına tapuya tesciline (tapu kaydındaki haciz, ipotek vs. Her türlü takyidattan ari olarak), tapu kaydındaki haciz, ipotek vs. her türlü takyidatın kamulaştırma bedeline yansıtılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalıların, cevap dilekçesi sunmadıkları görülmüştür....

            Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2004/613 Esas sayılı dava dosyasında açtığı tapu iptal ve tescil davası sonunda ... mevkii kaydının iptali ile kendi adına tescili kararının verildiğini ve kararın kesinleştiğini ileri sürerek, dava konusu 7 ve 9 nolu taşınmazlar üzerine tesis edilen ipotekten dolayı müvekkillerinin borçlu olmadığının tespiti ile tapu kaydındaki ipoteğin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu taşınmazlar ... adına kayıtlı iken müvekili bankanın kredi müşterisi olan ...'dan doğmuş ve doğacak her türlü alacaklarının güvencesi olarak 280.000,00 TL müşterek ipotek tesis edildiğini, lehine ipotek verilen Murat Aydın'ın müvekkili bankadan kredi kullandığını ve teminat mektubu nedeni ile halen banka nezdinde risklerinin bulunduğunu, müvekkili bankanın dava konusu ipoteği tapu kütüğüne güvenerek tesis ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre, .......

              Dava konusu taşınmaz üzerindeki ipotek ve haciz şerhleri dava tarihinden önce mülkiyet davalı Ünyap şirketi üzerinde iken bu davalının borçlarından dolayı işlenmiştir. Davacı şahsi hakka dayanmakta olup mülkiyeti hükümle kazanacağından haciz ve ipotek şerhlerinden sorumlu olup TMK'nın 1023. maddesi uyarınca haciz ve ipotek alacaklılarının iyiniyetli olduklarının kabulü gerekmektedir. Bu nedenle, taşınmazın takyidatlardan ari olarak davacı adına tescili mümkün değildir. Bu nedenle takyidatların kaldırılması talebinin reddine yönelik davacı istinafı yerinde görülmemiştir. Davalı SGK vekili kararı yargılama gideri ve harç yönünden istinafa konu etmiş olmakla birlikte, mahkemenin 15/09/2021 tarihli tashih şerhi ile hüküm bu yönden düzeltilmiş olmakla, davalı SGK vekilinin istinaf istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

              Davacının bir diğer talebi olan zarar ziyan ve yoksun kalınan munzam zararlar noktasında ise taşınmazın arsa vasfıyla boş bulunduğu, taşınmaza ilişkin herhangi bir ruhsat proje ve yapılaşma bulunmadığı için kira kaybı ve arsa üzerinde bina yapılamamasından mütevellit, satış hasılat kaybı bulunmadığından tescil talebinin kabulüne, takyidatların kaldırılması ile yoksun kalınan kar ve munzam talebinin reddine...." gerekçesiyle taşınmazın tapu kaydı üzerindeki takyidatların kaldırılması talebinin reddi ile taşınmazın davacı adına tesciline, diğer taleplerin reddine karar verilmiştir....

              A.Ş. yararına olan ipotek ve hacizler 1987 yılından itibaren muhtelif tarihlerde konulmuştur. Yukarıdan beri yapılan açıklamalara göre, 1987 yılından itibaren konulmaya başlayan ipotek ve hacizler 27.03.2000 tarihli sözleşmenin tapuya şerh edildiği 31.03.2000 gününe kadar davacı vaad alacaklısını da bağlayacaktır. Bu tarihten sonra konulan ipotek ve haciz şerhlerinin davacıyı etkilemeyeceği açıktır. Mahkemece, 15068 parsel kaydındaki ipotek ve haciz şerhlerinin de açıklanan doğrultuda değerlendirilmesi gerekir. Taşınmaz malikinin kim olduğu sorununa gelince; Türk Medeni Kanununun 705.madde hükmüne göre taşınmaz mülkiyeti tescille kazanılır. Ancak, anılan maddenin 2.fıkrası uyarınca miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde mülkiyet tescilden önce kazanılmış sayılır....

                UYAP Entegrasyonu