"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, dava konusu 1100 ada 24 parsel sayılı ... Ve Hamza Ağa Vakfından icareli taşınmazda; ... kızı..., ... oğlu ..., ... kızı... ve ... oğlu...'nun paydaş olduklarını, adı geçenlerin gaip olmaları nedeni ile Beyoğlu 4. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2007/273 Esas ve 2007/681 Karar sayılı ilamı ile kayyım atandığını ileri sürerek, 5737 sayılı Kanun'un 17. maddesi gereğince bahsi geçen paydaşların gaipliğine karar verilmesini, paydaşlar adına kayıtlı payların tapu kaydının iptali ile vakfı adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, öncelikle dava konusu taşınmazın tapu kaydında şerhi bulunan vakfın niteliğinin tespit edilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece '' ......
Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; 1.Davalıların müvekkili şirket lehine tesis ettikleri ve intifa ivaz bedelini peşinen tahsil ettikleri ilave 10 yıllık intifa hakkı hiç uygulanamadan geçersiz hale geldiğinden, davalılara 10 yıllık intifa ivazı olarak ödenen 1.264.930,50 TL tutarındaki intifa ivazı bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesinin talep ve dava edildiğini, mahkemelerce intifanın terkin edilmesi davanın açılabilmesi için dava şartı olarak mütalaa edildiği için intifa hakkının tapu kaydından terkin edildiğini, 2.Terkin sırasındaki ‘bedelsiz terkin’ ifadesinin Mahkemece bakiye intifa alacağından feragat ettiği şeklinde yanlış yorumlandığını, intifa hakkının kullanılmayan süresine ilişkin iadesi gereken bedel ile uyuşmazlıkta söz konusu olmayan olasılıkla terkin karşılığında intifa hakkı sahibinin talep etmiş olabileceği bedelin birbirine karıştırıldığını, dolayısıyla intifa terkininin yasal bir zorunluluk olduğu, hak...
a karşı açılan tapu iptali ve tescil davası sonucunda 18.05.1989 tarih 1987/233 Esas, 1989/225 Karar sayılı ilamıyla taşınmazın 11.976,00 metrekare yüzölçümündeki bölümünün kesinleşmiş orman sınırları içinde kaldığından bu bölümün tapusunun iptaline karar verilmiş, ancak hüküm infaz edilmeden önce taşınmaz ... tarafından 12.03.1992 yılında davacı ... Köy Konut Yapı Kooperatifine kayden satılmış, taşınmaz 1992 yılında çok sayıda parsele ifraz görmüştür. Orman İdaresi tarafından bu kez yukarıdaki mahkeme ilamına dayalı olarak Kooperatif Başkanlığına karşı açılan tapu iptali ve tescil davası sonucunda 1....
Dava, Türk Medeni Kanununun 1025. maddesi uyarınca tapu kaydında yapılan işlemlerin yolsuz olduğu iddiasına dayalı düzeltme isteğine ilişkindir. Tapu sicilinin temel amacı taşınmaza ilişkin bütün ayni hak ilişkilerini yansıtmaktır. Bu amaca erişmek için her tescilin maddi bakımdan mevcut bir hakka dayanması ve sicilde tescil gerçekleşmemiş ise bir ayni hakkın varlığının kabul edilmemesi gerekir. Ancak, tapu sicilinde var olan bir hakkın terkin edilmeden sona ermesi mümkün olduğu gibi bir hakkın sicil dışı kazanımı da söz konusu olabilir. Ancak, iyiniyetli hak iktisap eden kişilerin hakları da kanunen korunmaktadır(TMK. m.1023). Tapu siciline hakim olan tescil prensibi ve kaydın aleniliği ve doğruluğu ilkeleri karşısında Medeni Kanun sicil dışı kazanımlar, yolsuz terkin veya tescil karşısında ayni hakları korumak için bazı tedbir ilkeleri de kabul etmiştir. Bunlardan birisi de Türk Medeni Kanununun 1025. maddesidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TERKİN -KARAR- Dava, intifa hakkının iptali ve sicilden terkin isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 25.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Gerçekten, Tapu Kanunu m. 26’da “şerhten itibaren 5 yıl içinde satış yapılamaz veya irtifak hakkı tesis ve tapuya tescil edilmezse, iş bu şerh tapu müdürü veya memuru tarafından resen terkin olunur” hükmü bulunmaktadır. Fakat bu hüküm, sözleşmenin tapuya şerhinden itibaren 5 yıl içinde satış akdi yapılmazsa, bu şerhi tapu sicil müdürü veya memurunun re’sen terkin edeceği anlamına gelmez. 5 yıl geçtikten sonra terkin işlemi de ancak Tapu Sicil Tüzüğünün 78/4. maddesi gereğince taşınmaz mal malikinin istemi ile yapılabilir. Nitekim benzeri bir düzenleme de TMK'nın 1027. maddesinde yer almış, anılan hükümde tapu memurunun, ancak basit yazı yanlışlıklarını tüzük kuralı uyarınca re’sen düzeltebileceği, bunun dışındaki her türlü düzeltme, eski tescilin terkini ve yeni bir tescilin yapılabilmesi için ilgililerin yazılı rızaları gerektiği, tapu sicilindeki her türlü yanlışlığa ancak mahkeme kararıyla son verilebileceği kuralı getirilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KAYIT DÜZELTİM İSTEMLİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 1457 parsel sayılı taşınmazın sicil kaydında adının ''...'' olması gerekirken, sehven ''...'' olarak yazıldığını ileri sürerek, tapu kaydındaki malik adının nüfus kaydına uygun olarak düzeltilmesi isteğinde bulunmuştur. İlgili Tapu Müdürlüğü, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tapu kayıt malikinin davacı olduğu ve nüfus kaydına uygun olarak tapu kaydının düzeltilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'nun raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 24.11.2009-06.04.2010 gününde verilen dilekçeler ile tapu kaydında hatalı terkin edilen belirtmenin kayda yazılmasının istenmesi üzerine davalar birleştirilerek yapılan duruşma sonunda; davaların reddine dair verilen 27.09.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ... ve ... Bakanlığı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 31.01.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/242 esas sayılı dosyası ile tapu iptal ve tescil istemli dava açıldığını, ancak kooperatifin 17.04.2012 tarihinde sicilden terkin edildiğinin anlaşıldığını ileri sürerek, S.S. ... Yapı Kooperatifi'nin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı tasfiye memurları vekili, 25.06.2006 tarihli genel kurul toplantısında yönetim kurulu üyelerinin değiştiğini bu nedenle müvekkili davalılar aleyhine açılan bu davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamına göre; davacının davalı kooperatif aleyhine tapu iptal tescil ve alacak davası açtığı, davalı kooperatifin ticaret sicilinden terkin edildiği, ancak bu işlemin tasfiye işlemleri tamamlanmadan yapıldığı, davalılar ... ... Tukar'a husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle, adı geçen davalılar yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, S.S. ......
Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bir kısım davacılar murisi ... Bilge hissesinde bulunan haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmadığı bu kez yapılan incelemede anlaşılmakla; Dairemizin 12/03/2019 gün ve 2017/26520 Esas - 2019/4232 Karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra işin esasının incelenmesinde; Dava kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Taraf vekillerinin temyiz itirazları bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin olduğundan yerinde değildir.Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bir kısım davacılar murisi ......