Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/242 esas sayılı dosyası ile tapu iptal ve tescil istemli dava açıldığını, ancak kooperatifin 17.04.2012 tarihinde sicilden terkin edildiğinin anlaşıldığını ileri sürerek, S.S. ... Yapı Kooperatifi'nin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı tasfiye memurları vekili, 25.06.2006 tarihli genel kurul toplantısında yönetim kurulu üyelerinin değiştiğini bu nedenle müvekkili davalılar aleyhine açılan bu davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamına göre; davacının davalı kooperatif aleyhine tapu iptal tescil ve alacak davası açtığı, davalı kooperatifin ticaret sicilinden terkin edildiği, ancak bu işlemin tasfiye işlemleri tamamlanmadan yapıldığı, davalılar ... ... Tukar'a husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle, adı geçen davalılar yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, S.S. ......

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, dava konusu 1100 ada 24 parsel sayılı ... Ve Hamza Ağa Vakfından icareli taşınmazda; ... kızı..., ... oğlu ..., ... kızı... ve ... oğlu...'nun paydaş olduklarını, adı geçenlerin gaip olmaları nedeni ile Beyoğlu 4. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2007/273 Esas ve 2007/681 Karar sayılı ilamı ile kayyım atandığını ileri sürerek, 5737 sayılı Kanun'un 17. maddesi gereğince bahsi geçen paydaşların gaipliğine karar verilmesini, paydaşlar adına kayıtlı payların tapu kaydının iptali ile vakfı adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, öncelikle dava konusu taşınmazın tapu kaydında şerhi bulunan vakfın niteliğinin tespit edilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece '' ......

      a karşı açılan tapu iptali ve tescil davası sonucunda 18.05.1989 tarih 1987/233 Esas, 1989/225 Karar sayılı ilamıyla taşınmazın 11.976,00 metrekare yüzölçümündeki bölümünün kesinleşmiş orman sınırları içinde kaldığından bu bölümün tapusunun iptaline karar verilmiş, ancak hüküm infaz edilmeden önce taşınmaz ... tarafından 12.03.1992 yılında davacı ... Köy Konut Yapı Kooperatifine kayden satılmış, taşınmaz 1992 yılında çok sayıda parsele ifraz görmüştür. Orman İdaresi tarafından bu kez yukarıdaki mahkeme ilamına dayalı olarak Kooperatif Başkanlığına karşı açılan tapu iptali ve tescil davası sonucunda 1....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KAYIT DÜZELTİM İSTEMLİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 1457 parsel sayılı taşınmazın sicil kaydında adının ''...'' olması gerekirken, sehven ''...'' olarak yazıldığını ileri sürerek, tapu kaydındaki malik adının nüfus kaydına uygun olarak düzeltilmesi isteğinde bulunmuştur. İlgili Tapu Müdürlüğü, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tapu kayıt malikinin davacı olduğu ve nüfus kaydına uygun olarak tapu kaydının düzeltilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'nun raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

          Gerçekten, Tapu Kanunu m. 26’da “şerhten itibaren 5 yıl içinde satış yapılamaz veya irtifak hakkı tesis ve tapuya tescil edilmezse, iş bu şerh tapu müdürü veya memuru tarafından resen terkin olunur” hükmü bulunmaktadır. Fakat bu hüküm, sözleşmenin tapuya şerhinden itibaren 5 yıl içinde satış akdi yapılmazsa, bu şerhi tapu sicil müdürü veya memurunun re’sen terkin edeceği anlamına gelmez. 5 yıl geçtikten sonra terkin işlemi de ancak Tapu Sicil Tüzüğünün 78/4. maddesi gereğince taşınmaz mal malikinin istemi ile yapılabilir. Nitekim benzeri bir düzenleme de TMK'nın 1027. maddesinde yer almış, anılan hükümde tapu memurunun, ancak basit yazı yanlışlıklarını tüzük kuralı uyarınca re’sen düzeltebileceği, bunun dışındaki her türlü düzeltme, eski tescilin terkini ve yeni bir tescilin yapılabilmesi için ilgililerin yazılı rızaları gerektiği, tapu sicilindeki her türlü yanlışlığa ancak mahkeme kararıyla son verilebileceği kuralı getirilmiştir....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ : İlk Derece Mahkemesi tarafından; Davanın kabulüne, Niğde İli Çamardı İlçesi Çukurbağ Köyü İsliler Mevki 240 Ada 9 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydındaki malik sütunundaki Dursun Teke isminin İPTALİ ile Çamardı İlçesi Çukurbağ Köyü İsliler Mevki 240 Ada 9 parsel sayılı taşınmazın malik hanesinin Mehmet ve Cennet kızı TC numaralı Dudu Teke olarak tashihine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEP VE GEREKÇESİ : Davalı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesinde; eksik inceleme sonucunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğundan kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLER : Tapu Kayıtları, dosyada mevcut diğer bilgi ve belgeler. İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava tapu kaydında düzeltime ilişkindir....

            Mahkemece, yukarıda yazılı gerekçe gösterilmek suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; çekişmeli taşınmaza ait tapu kaydının incelenmesinde tapu kaydında terkin edilmeyen ve Türkiye Emlak Kredi Bankası A.Ş lehine işlenmiş ipotek bulunduğu anlaşılmış olup eldeki davada davacı Orman Yönetimin çekişmeli taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tescili ile birlikte taşınmazın kayıtlarında bulunan ve daha önceden konulan hacizlerin, tedbirlerin ve ipoteklerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmesi, mahkemece oluşturulan hükmün kapsam ve gerekçesi ile ormanların korunmasına ilişkin Anayasa'nın 169. ve 6831 sayılı Kanun'un 93. maddeleri hükmünde yazılı yasal düzenlemeler birlikte gözetildiğinde mahkemece tapu kaydında lehine ipotek şerhi verilen lehdarın davaya katılımı sağlanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. (Benzer mahiyette Yargıtay 20....

            Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan haciz şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılmaması, Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Dava konusu taşınmazın tapu kaydında davacı ve davacı murisi ... payları üzerinde bulunan haciz şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılmasına) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalı idareden peşin alınan karar düzeltme ve temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 15/12/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bir kısım davacılar murisi ... Bilge hissesinde bulunan haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmadığı bu kez yapılan incelemede anlaşılmakla; Dairemizin 12/03/2019 gün ve 2017/26520 Esas - 2019/4232 Karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra işin esasının incelenmesinde; Dava kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Taraf vekillerinin temyiz itirazları bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin olduğundan yerinde değildir.Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bir kısım davacılar murisi ......

                Ancak; 1- Dairemize aynı bölgeden intikal eden ve eldeki dava dosyası ile aynı nitelikte olduğu anlaşılan dosyalar birlikte gözetildiğinde karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 22. maddesi uyarınca uyuşmazlığın seri dava niteliğinde olduğu kabul edilerek davacı lehine hükmedilen vekalet ücreti hakkında bu kapsamda değerlendirme yapılması gerekirken, yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi, 2- Dava konusu taşınmazın tapu kaydında yer alan şerhin terkin tarihinin net olarak tespiti ile ön inceleme tutanağı imzalanmadan önce terkin edildiğinin anlaşılması halinde, davacı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6/1 maddesi gereğince tarifede yazan vekalet ücretinin yarısına hükmedilmesi gerekirken, terkin tarihi tespit edilmeden eksik inceleme ile tam vekalet ücretine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan Adıyaman 2....

                  UYAP Entegrasyonu