Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Öte yandan, çekişme konusu 62 ve 63 parsellerin tapu kaydında malik hanesinin boş olduğu, tapu kaydına itirazlıdır şerhi düşüldüğü, taşınmazların kadastro tespiti ile ilgili sürecin tamamlanmadığı ve hali hazırdaki malikin Hazine olmadığı anlaşılmakla, öncelikle sürecin tamamlanarak kesinleşmiş çap kayıtlarının dosyaya celbi ile davacının taraf sıfatının belirlenmesi gerektiği açıktır...” gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde 390 ve 391 parsel sayılı taşınmazların dava dilekçesinde dava konusu edilmediği gerekçesiyle dahili davalı ... hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar hakkında açılan davanın HMK nın 114/1-d ve 115/2 maddeleri gereğince pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

    Kilisesi ve Mektebi Vakfının aynı vakıf olduğunun tespitine ve çekişme konusu taşınmazın malik hanesinin ... olarak düzeltilmesine ilişkin verilen karar Dairece; “...Somut olayda; Mahkemece hüküm kurmaya yetecek düzeyde araştırma ve inceleme yapılmamış olup davacı vakıf ile tapu kaydında yazılı vakfın aynı vakıf olup olmadığının duraksama oluşturmayacak şekilde saptanması gerekmektedir. O halde; söz konusu vakıflara ilişkin belgelerin, varsa vakfiyelerinin getirtilmesi, konusunda uzman bilirkişi marifetiyle inceleme yapılması, çekişmeli taşınmazın hangi vakıf adına icareli olduğu tespit edilerek davacı ''...'' ile kadastro tutanaklarında ve tapu kayıtlarında adı geçen “......

      Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişmeli, tarla niteliğindeki taşınmazın malik hanesinin boş olduğu, tapu kaydında taşınmazda bulunan evin davalıya ait olduğuna dair şerh bulunduğu, taşınmaza… kararı ile kamulaştırma yapılacağı ve malik hanesinin boş olduğu gerekçesiyle İstanbul Defterdarının kayyım olarak atandığı… anlaşılmaktadır… Somut olayda; davacı kayyımın malik hanesi boş olan taşınmaza kayyım olarak atandığı, davalının tapu iptal ve tescil davası açmış olup mülkiyetin ihtilaflı olduğu ayrıca taşınmazın tapu kaydında üzerindeki evin davalıya ait olduğuna dair şerh bulunduğu açıktır. Bu durumda, davalının kötüniyetli olduğunun kabulü mümkün değildir…” (Yargıtay 8....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 28.11.2011 gün ve 2011/13753-14391 sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 124 ada 22, 153 ada 25, 29 parsel numaralı taşınmazların tapu kaydında “ölü ... oğlu ...” yazan adının “Sağ ... oğlu ...” olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemenin davanın kabulüne ilişkin verdiği karar Dairemizin 28.11.2011 gün ve 2011/13753-14391 sayılı ilamı ile "çekişme konusu taşınmazın kadastro işlemleri sırasında tespit malikli Salih oğlu ...'ın ölü olduğu saptanarak kütüğün beyanlar hanesine işlenmiş, ancak tapuda sicil oluşturulurken malik ...'ın ölü olduğu tapu kaydının beyanlar hanesine yazılmamıştır....

        Dosyanın incelenmesinden; davaya konu 949 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında malik hanesinin boş olduğu, şerhler hanesinde "maliye hazinesi lehine tescil kararı vardır." kaydının bulunduğu anlaşılmakta olup, mahkemece sözkonusu kayda ilişkin mahkeme kararının da tapu müdürlüğünden tespit edilerek dava konusu taşınmazın maliklerinin tapu, vergi, nüfus kayıtları üzerinden ve zabıta aracılığıyla araştırmasının yapılması, maliklerinin kim olduğunun tespit edilememesi halinde Türk Medeni Kanununun 427. maddesi gereğince dava konusu taşınmaz için kayyım tayini için dava açması yolunda davacıya yetki ve mehil verilmesi ve tayin edilecek kayyımın huzuruyla davaya devam edilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçelerle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KADASTRO KANUN YOLU : TEMYİZ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında dava konusu 1658 ada 1 parsel sayılı taşınmaz malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiş, 23.03.2000 tarihinde imar-ıslah uygulaması nedeniyle 10084 ada 6 parsel sayısını alarak 47,66 metrekare yüzölçümlü arsa niteliği ile davalı olarak tescili yapılmıştır. Davacı Hazine dava konusu taşınmazın malik hanesinin boş olduğunu ileri sürerek Hazine adına tapuya tescil istemi ile dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu 10084 ada 6 parsel sayılı taşınmazın açık olan malik hanesinin davacı Hazine adına doldurulmasına ve taşınmazın Hazine adına tapuya tesciline, dava konusu taşınmaz üzerindeki binanın davalı ...'...

            GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında dava konusu 1658 ada 1 parsel sayılı taşınmaz malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiş, 23.03.2000 tarihinde imar-ıslah uygulaması nedeniyle 10082 ada 12 parsel sayısını alarak 147,36 metrekare yüzölçümlü arsa niteliği ile davalı olarak tescili yapılmıştır. Davacı ... dava konusu taşınmazın malik hanesinin boş olduğunu ileri sürerek ... adına tapuya tescil istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu 10082 ada 12 parsel sayılı taşınmazın açık olan malik hanesinin davacı ... adına doldurulmasına ve taşınmazın ... adına tapuya tesciline, dava konusu taşınmaz üzerindeki binanın ... mirasçılarına ait olduğunun tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ... ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KADASTRO Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında dava konusu 1658 ada 1 parsel sayılı taşınmaz malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiş, 23.03.2000 tarihinde imar-ıslah uygulaması nedeniyle 10085 ada 9 parsel sayısını alarak 125,07 metrekare yüzölçümlü arsa niteliği ile davalı olarak tescili yapılmıştır. Davacı ... dava konusu taşınmazın malik hanesinin boş olduğunu ileri sürerek ... adına tapuya tescil istemi ile dava açmıştır....

                Dava konusu 639 ada 24 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı incelendiğinde, taşınmazın mülkiyetinin saha miktarının Eyüp Asliye Hukuk Mahkemesinin 1957/293 Esas sayılı dosyasında davalı olduğunun belirtildiği ve taşınmazın malik hanesinin boş bırakılmış olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca davalılar vekilinin temyiz dilekçesinde, İstanbul Kadastro Mahkemesinin 2013/191 Esas sayılı dosyasında malik hanesinin doldurulmasına karar verildiğini iddia ettiği görülmektedir. Bilindiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, hak sahibinin, hak sahibi olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminattır. Somut olayda; davacı kayyımın malik hanesi boş olan taşınmaza kayyım olarak atandığı, dava konusu taşınmazın mülkiyeti ve saha miktarı hakkında dava açılmış olup mülkiyetinin ihtilaflı olduğu açıktır....

                  Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir. Davanın niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücreti maktu olarak belirlenmelidir. Tapu Sicil Müdürlüğü yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden (ve yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinden) sorumlu tutulmamalıdır. Somut olayda; mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Dosya içerisinde bulunan tapu kaydında dava konusu 16862 ada 1 parsel sayılı taşınmazın malik isminin "... oğlu ...", imar öncesi tapu kaydında ise malik olarak "... oğlu ..." şeklinde yazılı bulunduğu anlaşılmakta olup, öncelikle, çelişki vurgulanıp, doğru tapu kaydının tapu idaresinden getirtilmesi gerekir. Diğer taraftan dava konusu taşınmazın tesciline esas olan Sınırlı Sorumlu ......

                    UYAP Entegrasyonu