Somut olaya gelince davacının hissedar olduğu taşınmazın güncel tapu kayıtlarına göre halen tapu kaydında 57.200,00m² olarak tescilli olduğu, mahkemece yapılan keşif neticesinde alınan bilirkişi raporunda taşınmazın gerçek yüzölçümünün 37.690,00m² olduğu belirtilmiş ise de, Kadastro Müdürlüğünce dava konusu parsele 3402 sayılı kanunun 41.maddesi uyarınca herhangi bir düzeltme işleminin yapılmadığı, bu nedenle tapu kaydında düzeltme olmadığından davacının henüz zararının oluştuğundan söz edilemeyeceği davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle, LÜLEBURGAZ 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Davacı, 56, 58 ve 78 parsel sayılı taşınmazların malikinin, mirasbırakan ... oğlu ... olduğunu ancak tapu kaydına sehven ... oğlu ... olarak yazıldığını ileri sürüp malik isminin düzeltilmesini istemiştir. Davalı ..., ispatlanamadığı takdirde davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.04.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında isim düzeltme istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 04.05.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 504, 505, 508, 509, 510, 514, 515, 516, 518, 519, 520, 522, 523 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydındaki “... ... oğlu, ...”; 513, 521, 524, 526, 527, 530 ve 532 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydında “... oğlu, ...” biçimindeki kimlik bilgilerinin “... oğlu ...” olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, tapu kaydında hatalı yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istemine ilişkindir....
Somut uyuşmazlıkta, davacı dava dilekçesinde soyadının "..." olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece de bu isteğe uygun olarak düzeltme işlemi yapılmış ise de; dosya arasındaki davacıya ait nüfus kaydında davacının soyadının "..." olarak yer aldığı saptandığından resmi nüfus kaydına aykırı olarak yapılan bu düzeltme işlemi doğru olmamış hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine 2 numaralı bent uyarınca hükmün BOZULMASINA 12.09.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Dava dilekçesinde; dava konusu taşınmazın gerçek yüzölçümünün tapu kaydında eksik yazıldığı iddiası ile dava açılmış olup; dava; açıklanan bu niteliği itibarı, 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesinden kaynaklanan düzeltme istemine ilişkindir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun "hataların düzeltilmesi" başlıklı 41. maddesinde; "kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya Kadastro Müdürlüğünce re'sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir." denilmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu kaydında isim düzeltilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 28.09.2007 gün ve 2007/10945-11115 sayılı ilamı ile Düzeltilerek onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Tapu kaydında isim düzeltilmesi davasında yerel mahkemenin dava konusu olan parsellerden 443 parsel sayılı taşınmaza ilişkin verdiği hüküm dışındaki taşınmazlarla ilgili yapılan yargılama, toplanan deliller ve Dairemizce de benimsenen yerel mahkeme gerekçesine göre, hüküm usul ve yasaya uygun bulunmuş, temyiz istemi bu gerekçelerle karşılanarak karar onanmış, 443 parsel yönünden ise yerel mahkeme hükmünün düzeltilmesine karar verilmiştir....
Nüfusta kayıtlı olmayan kişiler adına kayıtlı taşınmazların idari yoldan tapu kayıtlarında intikal yaptırılamadığından zorunlu olarak açılan bu tür davalarda düzeltme kararı verilemeyen hallerde tespit kararı verilmesi gerekli ve zorunludur. Nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de bu gibi durumlarda tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verilmelidir. Somut olayda; tapuda malik görünen "... oğlu ...'in" yapılan tüm araştırmalara rağmen nüfusta kaydı bulunamamıştır. Tapu kaydında düzeltme yapılabilmesi için malikin nüfusa kayıtlı olması gerekir. Muris "... oğlu ...'in" nüfusta kaydı bulunmadığına göre adının ve baba adının düzeltilmesi ve soyisminin eklenmesi doğru değildir....
İ.." ve "Kandıra 1339 doğumlu" olduğunu ileri sürerek, tapu kaydında düzeltim isteğinde bulunmuş yargılama sırasında ise 1149, 1150, 1152, 1249, 1258, 1271, 1381, 1248, 1590, 2031, 2032, 1444, 1460, 1470, 1489, 1503, 1509, 1526, 1554, 1559, 1561, 1411, 1723, 1035, 1040 parsel sayılı taşınmazlar yönünden de aynı şekilde tapu kayıtlarının düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece; tapu kaydında adın düzeltilmesine yönelik iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, doğum yeri ve tarihine yönelik istek yönünden ise davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28.10.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında isim düzeltme istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.12.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, murisine ait 7 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında “... kızı ...” olarak yazılı kaydın “... kızı ...” olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece; davanın kabulü ile Hazine’nin harçtan muaf olduğundan, davacının yatırdığı peşin harcın davacıya iadesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, tapu kaydında hatalı yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istemine ilişkindir....
Ancak; 1-Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan Hazine fazlalığı şerhine ilişkin olarak Hazine tarafından miktar fazlasının adına tescili için dava açılmadığı ve adına tapu oluşturmadığı sürece hak sahibi olamayacağı gözetilmeden mahkemece bu şerhin bedele yansıtılmasına karar verilmesi, 2-Dava konusu taşınmazın tapu kaydında davalı ... hissesi üzerinde bulunan haciz şerhinin bu davalı yönünden tespit edilen kamulaştırma bedeline yansıtılmaması, Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, a) Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının (4) numaralı bendinin hüküm fıkrasından çıkartılmasına, b)Hüküm fıkrasına ilave bent olarak (Dava konusu taşınmazın tapu kaydında davalı ... hissesi üzerinde bulunan haciz şerhinin bu davalı yönünden tespit edilen kamulaştırma bedeline yansıtılmasına,) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davacı idareden...