Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti'ye yapılan tebligatların şirketin iflasına karar verildiğinden bahisle geçersiz olduğu ileri sürülmüşse de, tebligat usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshine ilişkin şikayet hakkının yalnız ilgilisine ait olduğu, ihaleye konu taşınmazın aynı zamanda takip borçlusu olan ve ihaleye katılma talebinde bulunan davacı T1'a ait olduğu görülmekle davacının kendi taşınmazının ihalesine katılma talebinin reddine ilişkin müdürlük kararının şahsın borçtan sorumlu olması sebebiyle yerinde olduğu, taşınmaz hakkındaki tedbir şerhinin satış ilanında yazılmadığı ve takip borçlusu şirketin isminin hatalı yazıldığı hususu satışa hazırlık işlemlerinden olduğundan ve süresinde şikayet konusu yapılmadığından ihalenin feshi davasında incelenemeyeceği, kefillere kat ihtarnamesinin tebliğ edilmemiş olması ile takibin iptaline ilişkin açılan davanın ihalenin feshi sebepleri arasında sayılmadığı gibi takibin ipotek alacaklısı banka tarafından yapıldığı görülmekle ipotek bedelinin altında satışa muvafakatinin bulunmadığı...

Davalı idare, yargı kararı ile tesis edilmiş olan mülkiyet hakkının iptali hususunda tapu sicil müdürlüğünün yetkili olmadığını, idareye husumut yöneltilemeyeceğini, davalı ... ve ...; tescillerin hükmen yapıldığını, yolsuz tescil iddiasının yerinde olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davalılar tarafından satış vaadine dayalı tapu iptal tescil davalarının açılmasıyla tapu kayıtlarına ihtiyati tedbir şerhi konulduğu, sonradan yapılan ihale ile hükmen tescil kararlarının iptalinin mümkün olmadığı, davalı ... sicil müdürlüğünün de davalı sıfatı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

    Karara karşı davacı istinaf başvurusunda bulunarak, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmaza ilişkin ihalenin usulsüz olduğunu, Nevşehir Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/333 Esas sayılı dosyası ile açılan tasarrufun iptali davası açıldığını ve bu davanın kesinleşmediğini, kıymet takdirine itiraz edildiğini ve henüz kesinleşmediğini, satış ilanının tüm ilgililerine usulüne uygun tebliğ edilmediğini, satış ilanında KDV'nin %1 olarak yazdığı halde ihalede %18 olarak alındığını, ihalenin usulüne uygun yapılmadığını ve ihalede teminatın sayılarak alınmadığını, satış masraflarının yatırılmadığını, bu nedenle ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve talepleri doğrultusunda davanın kabulüne, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlığın; İhalenin feshi talebine ilişkin olduğu görüldü....

    Bu durumda, satışa esas alınan kıymet takdirine esas haczin tapu sicil müdürlüğünce kaldırılan hacze ilişkin olduğu ve son hacze ilişkin yeniden kıymet takdiri yapılmadığı anlaşılmakla kaldırılan hacze dayalı kıymet takdiri esas alınarak ihalenin yapılması usulsüz olduğu gibi, taşınmazın satışa esas son haciz tarihinde borçlu adına tapuda kayıtlı olmadığı, takibin ve kaldırılan diğer tüm hacizlerin tarihlerinin tapu iptal tescil kararının kesinleşme tarihinden sonra olduğu da görülmekle, taşınmaz şikayetçi 3. kişi adına tapuda kayıtlı iken konulan son haciz ile de ihalenin yapılması usulsüzdür....

      Davacının ihalenin feshi talepleri yönünden yapılan incelemede, taşınmazın muhammen bedelinin altına satılmasının hukuka aykırı olduğu, bu nedenle ihalenin feshi gerektiği ileri sürülmüş ise de, taşınmazın muhammen bedelinin %50'si ile satış ve paylaştırma masraflarının üzerinde bir bedel olan 100.601,00 TL'ye ihale edildiği ve İİK'nın 129.maddesine aykırılık bulunmadığı, muhammen bedelin altında satış yapılmasının ihalenin feshi sebebi olmadığından bu iddiası yerinde görülmemiştir. Öte yandan taşınmazın değerinin altında satıldığı iddiasının İİK'nın 128/a maddesi gereğince davacıya satış ilanı tebliğinden itibaren en geç 7 gün içerisinde kıymet takdirine itirazda bulunulmadığı görülmekle ihalenin feshinde taşınmazın değerinin düşük olduğu iddiasının ileri sürülemeyeceği gibi, icra müdürlüğünce belirlenen muhammen bedel üzerinden satış ilanının düzenlendiği ve ihaleye çıkarıldığı görüldüğünden usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmıştır....

      CEVAP Davalı alacaklı vekili ve ihale alıcısı vekili cevap dilekçelerinde; takibin, satışa hazırlık işlemlerinin ve ihalenin usulüne uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. III....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, tapu kaydına, mülkiyet hakkına ve inançlı temlik işlemine dayalı tapuda 1/2 payın iptali, yeniden davacı adına tescili isteğine ilişkin olup, asliye hukuk mahkemesince karar verilmiş olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 1.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 12.04.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil K A R A R Yargıtay Başkanlar Kurulunun 09/02/2018 tarih ve 2018/1 sayılı Kararı ile 21/02//2018 tarih ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtayın Ceza ve Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca 1. Hukuk Dairesinin bakmakta olduğu, Taşınmaz mallara ilişkin, tapu kaydına ve mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi, yıkım (kal) istemli davalar ile haksız işgal tazminatı (ecrimisil) istemli davalar sonucu verilen hüküm ve kararların temyiz incelemesinin Yargıtay Sekizinci Hukuk Dairesinin görevine girdiğine ilişkin karar verilmiş ise de;eldeki davanın Muris Muvazaası Nedenine dayalı Tapu İptali ve Tescil istemine yönelik olduğu anlaşılmakla 1. Hukuk Dairesi tarafından dosyanın dairemize devredilen diğer dosyalarla birlikte sehven gönderildiği tespit edildiğinden dosyanın temyiz inceleme yeri olan (1.)...

            İcra Müdürlüğü 2013/3688 sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, davacı tarafın zamanaşımı itirazının yersiz ve hukuka aykırı olduğunu, icra dosyasından borçluya ait taşınmazların satışa çıkartıldığı, sonrasında ise borçlu tarafça Yalova İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/191 Esas sayılı dosyası ile ihalenin feshi davası açıldığını, ihalenin feshi davasının zamanaşımını kestiğini, bir başka müvekkili hakkında yerel mahkemenin 2015/494 esas sayılı dosyası ile aynı taleplerle dava açıldığını, yargılama neticesinde ihalenin feshi davasının açılmış olmasının zamanaşımını kestiği gerekçesi ile zamanaşımı itirazının reddine karar verildiğini ve kararın Yargıtayca onandığını, kambiyo takibine itiraz süresinin 5 gün olduğunu ve davanın reddi gerektiğini, TTK 749.maddesine göre son işlem tarihi itibari ile zamanaşımının 3 yıllık süreye tabi olduğundan zamanaşımı süresinin dolmadığını, davacı tarafın zamanaşımı itirazının yersiz ve hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddi ile icra takibinin devam...

            İhalenin feshi gayrimenkulün bulunduğu yerin icra tetkik mercii (İcra Mahkemesi)nden şikayet yoluyla istenebilir. İhalenin ilgililere tebliği tarihi şikayet için muayyen olan ...günlük müddete başlangıç sayılır. Tetkik merciinin vereceği karar ... gün içinde temyiz olunabilir. Temyiz talebini Temyiz İcra ve İflas Dairesi tetkik eder. İhale edilen malın değeri 50.000,00 Yeni Türk Lirasını aştığı takdirde murafaa istenebilir. İhalenin feshi veya kaydın tashihi hakkında başkaca mahkemeye veya idari kaza mercilerine müracaat olunamaz. Tescil için tapu dairesine yapılacak tebligat şikayet için muayyen müddetin geçmesinden ve eğer şikayet edilmişse şikayetin intacından sonra yapılır."hükmü yer almaktadır....

              UYAP Entegrasyonu