Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 06.11.207 gün ve 725-697 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Kat karşılığı inşaat sözleşmesi davacılar ile dava dışı yüklenici ... arasında yapılmış olup, Küçükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 28.04.2004 tarihli 2002/1345 Esas, 2004/513 Karar sayılı kararı ile feshedilmiştir. Aynı kararda devredilen tapu kayıtlarının iptâline davacılar adına tesciline de karar verilmiştir. Sözleşmenin feshi ve tapu iptâli-tescile ilişkin karar Yargıtay denetiminden geçmek suretiyle kesinleşmiştir. Bu davada davacılar adlarına kayıtlı olan tapu kaydına dayanarak ve mülkiyet hakkına dayalı müdahalenin önlenmesi ve ecrimisil isteminde bulunduklarından, dosyanın temyiz incelemesini yapma görevi Daire’mize ait olmayıp Yargıtay Yüksek 1. Hukuk Dairesine ait olduğundan, dosyanın ilgili daireye gönderilmesi gerekmiştir....

    HD.nce bakılan kadastro sonucu oluşan tapu kaydının, kadastro öncesi neden olarak tapu kaydına dayalı iptal ve tescil davaları, 8. HD.nce bakılan Hazine'nin Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yer ya da zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davaları ile 3. HD.nce bakılan ve müstakilen açılan haksız işgal tazminatı (ecrimisil) davaları hariç olmak üzere...) biçiminde formüle edilmiştir. Bu açıklamalar karşısında, Hazine'nin tapusuz yer bakımından mülkiyet hakkına dayanarak açtığı davalar 8.Hukuk Dairesi'nin temyiz incelemesi alanına girmektedir. Bu bakımdan, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (1.) Hukuk Dairesi'ne ait olması icap eder....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 131 ada 53 parsel, 59 numaralı bağımsız bölümün ... 5. İcra Müdürlüğünün 2001/13675 sayılı icra dosyası üzerinden yapılan takip neticesinde ihale ile davalı ...'a satıldığını, davalının da taşınmazı muvazaalı satış işlemi ile diğer davalı ...'e temlik ettiğini, usulsüz tebligatlar yapılmak suretiyle satışın yokluğunda gerçekleştirildiğini, Şarköy İcra Hukuk Mahkemesi'nde ihalenin feshi davası açtığını ileri sürerek tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, ihalenin feshi davasının reddedilerek 18.12.2012 tarihinde kesinleştiği, muvazaa iddiasının 5.2.1947 tarih, 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca yazılı belge ile kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

        Nitekim somut olayda gözlendiği gibi, devletin cebri icra gücü vasıtasıyla, devlet güvencesinde yapılan ihalede mahcuzu satın alan üçüncü kişinin, takibin iptali, icranın geri bırakılması veya ihaleden sonra borcun ödenmesi nedenleriyle doğrudan hiçbir ilişkisi olamaz. Bu nedenle mahkemece, ihaleden ve ihalenin feshine ilişkin bu dava açıldıktan sonra, takibin mahkeme hükmü ile ortadan kalktığından bahisle borçlunun ihalenin feshi talebinin reddi doğru değildir. Mahkemece, borçlunun ihalenin feshi talepli şikayet dilekçesinde ileri sürdüğü ihalenin feshi nedenlerinin incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

          Öncelikle belirtmek gerekir ki; satış ile 3. kişiye (ve ondan da 4. kişiye) geçen mülkiyet tasarrufun iptaline karar verilmesi ile borçluya geri dönmez. Bu haliyle tasarrufun iptali kararı mülkiyet hakkını ortadan kaldıran veya tapu kaydını değiştiren kararlardan olmayıp yalnızca, alacaklıya, 3. kişiye ait taşınmaz üzerine haciz koydurarak sattırmak suretiyle alacağını tahsil imkanı verir. Hacze dayanak yapılan tasarrufun iptali ilamında da anılan yasa hükmüne uygun olarak yalnızca satış işleminin iptaline karar verilmekle yetinilmiş olup, 3.kişi adına olan tapu kaydının iptali ile borçlu adına tesciline dair bir hüküm kurulmamıştır. Bu nedenle taşınmazın mülkiyeti 3.kişiye aittir. Bu durumda davacı T1 taşınmazın maliki olduğuna göre İİK'nun 134. maddesinde belirlenen “tapudaki ilgili” sıfatı bulunduğundan ihalenin feshini istemeye hakkı vardır....

          İhaleye konu taşınmazın daha önce dosya borçlusu T9 adına kayıtlı iken 03/07/2015 tarihinde davacı T1 satış yolu ile devredildiği ihale tarihi ve dahi dava tarihi itibariyle taşınmaz malikinin davacı T1 olduğu anlaşılmaktadır. Dosya alacaklısı tarafından bu devir işlemine ilişkin tasarrufun iptali talepli dava açılmış, Adana 7. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce 2016/507 E 2018/222 K sayılı karar ile bu satış işlemine ilişkin tasarrufun iptaline, alacaklıya bu taşınmaz üzerinde cebri icra ile satış yetkisi verilmesine karar verilmiş ve bu karar kesinleşmiş ise de, gerek TBK'nın 19. maddesine dayalı gerekse İİK'nın 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davaları taşınmazın aynına ilişkin davalar olmayıp, verilen tasarrufun iptali kararı mülkiyet değişikliğine yol açmayacaktır. Tasarrufun iptali kararı ile, borçluya ait olmasa da o mal varlığı ile ilgili olarak alacaklıya cebri icra yetkisi tanınmakta ve bununla yetinilmektedir....

          Bu hükme göre, "ihalenin feshini, Borçlar Kanunu’nun 226. maddesinde yazılı sebepler de dahil olmak üzere yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler, yurt içinde bir adres göstermek koşuluyla icra mahkemesinden şikayet yolu ile ihale tarihinden itibaren 7 gün içinde isteyebilirler". Anılan hükme göre, "tapu sicilindeki ilgililer" de, hukuki yararları olmak kaydı ile ihalenin feshi şikayetinde bulunabilirler. Tapu sicilindeki ilgililerden tapu sicil kaydında yazılı olan ve tapu sicil kaydının incelenmesi ile görülebilen kişiler anlaşılmalıdır....

          İcra Dairesinin 2011/220 Talimat sayılı dosyasına yazılan 29.08.2013 tarihli müzekkere ile yatırılması gereken vergiler yatırılmış ise, ihale alıcısına tapu tescilinin verilmesinde herhangi bir sakınca bulunmadığının bildirildiği, borçlunun icra mahkemesine başvurarak, takibe dayanak ilam bozulduğundan İİK'nun 40. maddesi gereğince takibin durdurulduğunu, buna rağmen ihale alıcısına tescile izin verildiğini ileri sürerek, memur muamelesini şikayet ettiği, mahkemece icra emrinin iptali, ihalenin feshi gibi davalar ile hukuki yarar elde edebileceği bir konuda yasal süreler geçtikten sonra şikayete geldiğinden, hukuki yararı bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin usulden reddine karar verildiği görülmektedir. Somut olayda ihale usulüne uygun olarak yapılıp kesinleşmiştir. İhale kesinleştiğine ve ihalenin feshine karar verilmedikçe ihalenin sonuçları ortadan kalkmayacağına göre, tescil için izin verilmesinde usul ve yasaya uymayan bir yön yoktur....

            Miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hallerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır" hükmü yer almaktadır. İİK'nun 134/son maddesi uyarınca; ihalenin feshi için öngörülen şikayet süresinin geçmesinden ya da ihalenin feshi istenmiş ise, bu konudaki şikayeti neticelendiren kararın kesinleşmesinden sonra, ihalesi yapılan taşınmazın alıcı adına tescili için tapu idaresine yazı yazılır. Yukarıda anılan ilkeler birlikte değerlendirildiğinde, ihale sonrası mülkiyetin ihale alıcısına geçmesi için, ihalenin kesinleşmiş olması ve ihale bedelinin ödenmiş olması gerekir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, mülkiyet hakkına tapu kaydına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, Asliye Hukuk Mahkemesince verilmiş olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 1.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 31.12.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu