A.Ş. lehine ipotek tesis edildiğini, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi gereğince aile konutu üzerinde ipotek kurulurken tapu maliki olmayan eşin açık rızasının bulunması gerektiğini, ancak rıza alınmadan ipotek tesis edildiğini belirterek taşınmazın aile konutu olduğunun tespitine, tapuya aile konutu şerhinin konulmasına ve davalı şirket lehine konulan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP 1.Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazda aile konutu şerhi bulunmadığını, tarafların yerleşim yerinden farklı bir adreste bulunan taşınmaz üzerine müvekkili lehine ipotek tesis edildiğini, davaya konu ipotek işleminin davacı ... ve Bemateks arasında addolunan ve diğer davalı ...'...
Yukarıda açıklaması yapılan HMK 355. maddedeki düzenleme gereğince istinaf sebepleri ile bağlı kalınarak ilk derece mahkemesine ait dava dosyası esas bakımından incelendiğinde; İstinaf incelemesine konu dava taşınmazın tapu kaydına konulan 31/b şerhinin kaldırılması talebine ilişkindir. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 7.maddesinde kamulaştırmadan önce idarenin yapacağı işlemler ve idari şerh düzenlenmiştir. Anılan madde hükmüne göre, idare kamulaştırma kararı verdikten sonra kamulaştırmanın tapu siciline şerh verilmesini kamulaştırmaya konu taşınmaz malın kayıtlı bulunduğu tapu idaresine bildirir. İdare tarafından, şerh tarihinden itibaren altı ay içinde 10. maddeye göre kamulaştırma bedelinin tespiti ile idare adına tescili isteğinde bulunulduğuna dair mahkemeden alınacak belge tapu idaresine ibraz edilmediği takdirde bu şerh tapu idaresince resen sicilden silinir.” hükmü yer almaktadır....
İstinaf incelemesine konu dava, taşınmazın tapu kaydına Kamulaştırma Kanunu'nun 31/b maddesi gereğince konulan kamulaştırma şerhinin kaldırılması talebine ilişkindir. İstinaf talebine konu dava dosyası davalı idarenin istinaf başvurusu bakımından incelendiğinde, aşağıda belirtilen hususlarda esaslı delillerin eksik toplandığı ve ayrıca ilk derece Mahkemesi kararında değerlendirme noksanlık ve hatalarının olduğu görülmüştür....
Ne var ki, dava konusu 1995 ada 20 sayılı parselin dayanağı olan tapulama tutanağı üzerine vakıf şerhi verilmeden kesinleştikten sonra idarenin tek taraflı işlemiyle 05.10.1998 tarihinde tapu kaydına vakıf şerhinin işlendiği görülmektedir. Türk Medeni Kanununun 1027.maddesi hükmü gereğince; ilgililerin yazılı rızaları olmadıkça tapu sicilinde ancak mahkeme kararı ile düzeltme yapılabileceğinden, bu gerekçe ile davanın kabul edilmesinde yasaya aykırılık yoktur. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı ... İdaresi vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2-Dava tapudaki vakıf şerhinin sicilden silinmesine ilişkindir. Dava konusu 1995 ada 20 sayılı parselde davacılar müşterek malik olup, diğer müşterek maliklerin vakıf şerhinin silinmesine dair davası bulunmamaktadır....
nin maliki bulunduğu dava konusu taşınmazın tapu kaydında lehine ipotek şerhi işlenen ipotek alacaklısı T.C.Ziraat Bankası ile ipotek borçlusu yüklenici YDN İnşaat Şti'nin işbu davada davalı oldukları, dava dışı 3. kişi olmadıkları, davalı olarak davada taraf oldukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin satış sözleşmesinden kaynaklanan (yüklenicinin temlikinden) tapu iptali ve tescil, ipoteğin fekki, hacizlerin kaldırılması olmadığı taktirde taşınmazın rayiç bedelinin tahsili, olmadığı taktirde satış bedelinin güncellenerek tahsili istemine ilişkin olduğu dava konusu taşınmaza ilişkin davalı ipotek alacaklısı banka tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine geçildiği ve taşınmazın tapu kaydına İİK'nun 150/c maddesi gereğince şerh verildiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 15.02.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında ipoteğin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliği nedeni ile dava dilekçesinin reddine dair verilen 18.08.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 50 ada 22 sayılı parselin tapu kaydındaki mevcut ipotek şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir. Davalı ... ... mirasçıları, sulh hukuk mahkemesinin görevli olmadığını, ipotek bedelinin güncelleştirilerek depo ettirilmesi karşılığı ipoteğin kaldırılabileceğini belirtmiştir. Mahkemece, güncelleştirmeye tabi tutulan ipotek değeri sulh hukuk mahkemesinin görev sınırını aştığından söz edilerek görevsizlik kararı verilmiştir....
Davacıların murisi ...’e ait 51/210 hisseli 493 ada 22 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında 23.10.2010 tarihli, 1.983.200,00 ETL bedelli faizsiz kanuni ipotek şerhi mevcuttur. İmar uygulaması nedeniyle tesis edilmiş olan ipoteğin bedeli karşılığında kaldırılması talep edildiğine göre ipotek bedelinin dava tarihindeki rayiç bedeli belirlenerek hüküm kurulması gerekir. Mahkemece, imar uygulaması sonucu davacının taşınmazı içinde kalan davalı taşınmazının dava tarihindeki değeri bilirkişi marifetiyle belirlenerek depo ettirilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, 19.03.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Ancak; 1- Davacı idare harçtan bağışık olmadığı halde, muaf olduğundan bahisle harca hükmedilmemesi, 2- Tapu kaydındaki ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değilse de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, A) Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 5. bendinin tümüyle çıkartılmasına, yerine (Alınması gereken 18,40-TL. başvurma harcı ile 18,40-TL. karar harcının davacı idareden tahsili ile Hazineye irad kaydına) cümlesinin yazılmasına, B) Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Tapu kaydındaki ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmasına) cümlesinin eklenmesine, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davacı idareden peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 01.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 01.09.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu kayıtlarında vakıf şerhinin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 08.06.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... idaresi vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapuda davacı adına kayıtlı 516, 517, 554, 555 ve 685 sayılı parsellerin tapu kaydında bulunan “... II. ... ...” şerhinin terkini istemi ile açılmıştır. Davalı, “... II. ... ...” nın sahih esasa dayandığını, vakıf şerhinin ancak taviz bedeli ödenmesi suretiyle kaldırılabileceğini, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, bilirkişi raporları dikkate alınarak dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalı ... İdaresi vekili temyiz etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece davanın kabulü ile 53.465,00- TL el atma bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idareden tahsili ile davacı tarafa verilmesine, dava konusu taşınmazda el atılan kısmın davacı hissesi oranında yol olarak tapu sicilinden terkinine, karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; belirlenen bedelden düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılması gerektiğini, emsal seçimi ve değerlendirmesinin hatalı olduğunu, bedelin fahiş belirlendiğini, bedel belirlenirken el atma tarihindeki niteliklerinin dikkate alınması gerektiğini, taşınmaza el atma tarihinin 1983 sonrası kabul edilmesinin doğru olmadığını, taşınmazın tapu kaydında bulunan ipoteğin bedele yansıtılması gerektiğini, ileri sürmüştür....