İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasında anlaşmanın (rehin sözleşmesi) olması ve bunun Türk Medeni Kanununun 856. maddesi uyarınca tapu siciline tescil edilmesi gerekir. İpotek taşınmaz malikinin kendi borcu için konulabileceği gibi taşınmaz maliki ipotekle üçüncü bir kişinin borcunu da teminat altına alabilir. Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki rehinin kaldırılmasını dava yolu ile mahkemeden isteyebilir. Somut olayda; ipotek 3074 parsel üzerindeki yapının kat irtifakına göre 8/248 arsa paylı 15 numaralı mesken kaydına davalı yararına ve fakat taşınmazın önceki maliki Haluk Taşkıran’a ait 40.000.000.000 Lira borç nedeniyle bir yıl süreli ve faizsiz olarak konulmuştur. Davacı dava konusu taşınmazı ipotek tesisinden sonra 01.12.2004 tarihinde satış suretiyle ve fakat ipotek mükellefiyeti ile edinmiştir....
Kaymakamlığı Tapu Sicil Müdürlüğünün ... tarih ve ... sayılı işleminin iptali istemiyle açılan dava sonucunda, davanın görev yönünden reddi yolundaki kararın bozulmasına dair Danıştay Onuncu Dairesinin kararına uyularak ..... İdare Mahkemesince davanın reddi yolunda verilen ... tarih ve E:.., K:.. sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, adli yargı yerinde açılan ipoteğin kaldırılması davasında bozma kararına uyularak verilen ret kararı gereği idarece yeniden ipotek şerhinin tapuda tescil edilmesi gerektiği, ipotek borçlusu tarafından icra dosyasına yatırılan alacağın kendisine ödenmediği, ilgili icra takibinin usulsüz tebligat nedeniyle itiraz edilmeksizin kesinleştiği ileri sürülmektedir. KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir. DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.04.2014 gününde verilen dilekçe ile ipotek şerhinin terkini talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, ipotek şerhinin terkini istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkili adına kayıtlı 5131 ada 390 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı üzerinde "..." isimli şahıs lehine 18.06.1934 tarihli 1.000 ETL bedelli ipotek tesis edilmiş olduğunu, tüm çabalarına rağmen ipotek lehtarının mirasçılarının tespit edilemediğini, ipotek şerhinin ilgilisine yarar sağlamadığını ve devam etmesinin bir anlamı bulunmadığını ileri sürerek tapu kaydından terkin edilmesini talep etmiştir....
kaydına konulan ipotek ve haciz şerhlerinin yolsuz olduğunu, fekkine karar verilmesi gerektiğini belirterek davaya konu taşınmaz üzerindeki davalılarca konulan haciz ve ipotek şerhlerinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafından davalı idareye karşı açılan kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası sonucu verilen irtifak hakkının tesciline ilişkin kararın eldeki şerhin terkini davası açılmadan önce davalı idarece tapuda infaz ettirilerek irtifak hakkı şerhinin 06.07.2021 tarihli 2614 yevmiye sayılı işlemle tapuya işlendiği, tazminat davası sonucu verilen tescil kararının idarenin talebi üzerine ve gerekli harçlar da yatırılmak suretiyle tapuda infaz edildiği, ancak irtifak hakkı şerhinin tapuya tescili ile birlikte dava konusu 31/b şerhinin ilgili tapu müdürlüğünce resen tapudan terkin edilmesi gerektiği halde bu terkin işleminin ilgili tapu müdürlüğünce yapılmadığı, bu itibarla davalının eldeki davanın açılmasına sebebiyet vermediği anlaşıldığından davalı idareye karşı açılan davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmediği gerekçesiyle davalı...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Tapu kayıtlarında bulunan haciz şerhinin kaldırılması talep edildiğine göre davanın T6 aleyhine değil, tapu kayıtlarında lehine haciz şerhi konulan kişiler aleyhine açılması gerektiğini, bu nedenle davaya karşı taraflarınca husumet itirazları bulunduğunu ve davanın husumet nedeni ile reddinin talep edildiğini, İDM'ce davanın kabulüne ilişkin verilen kararın usule, yasalara ve Yargıtay kararlarına aykırı olduğunu, İDM'ce eksik ve yetersiz inceleme yapılmış olup hüküm kurmaya yeterli olmadığını, sadece tapu kaydına ve davacı vekilinin beyanına dayalı olarak davanın kabulüne karar verilmesinin yerinde olmadığını, İDM'nin dava konusu taşınmaz üzerine konulan haciz şerhinin sebebini yeterince araştırmadığını, bu hususun ileride hak kaybına sebep olabilecek nitelikte olduğunu, İDM'ce verilen kararın yerinde olmadığını belirterek istinaf taleplerinin kabulü ile İDM kararının bozulmasına karar verilmesini talep...
KATILMA YOLU İLE DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Mahkemenin davaya konu istemleri hakkında Tapu Sicil Müdürlüğüne müracaat etmeleri ve bu müracaat hakkında Tapu Müdürlüğünün ret iradesinin gösterir işlemi belgelemeleri için taraflarına kesin süre vermesi gerektiğini ancak bu süre içinde dava şartı eksikliğinin taraflarınca giderilmez ise, davayı usulden reddetmesi gerektiğini ancak, mahkemenin bu durumu göz ardı ederek karar verdiğini, müvekkilinin kendisinin maliki olduğu bir taşınmaza ait tapu sicilindeki sehven yapılan bir hatadan kaynaklı olarak her ne kadar tapu sicilinde yer alan hatanın ipotek lehtarı olan kişinin soyadının Kulakoğlu yerine sehven Kulak olarak yazılmasının müvekkili üzerinde ipotek tesis edilen taşınmazın maliki olduğunu ve bu nedenle isim tahsisi ile ilgili olarak istemde bulunabileceğini ancak mahkemenin bu durumu dikkate almadan davayı usulden reddettiğini belirterek, ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir...
Dava konusu taşınmazın tapu kaydına 19/03/2012 tarihinde işlenen ihtiyati tedbir kararı bu tarihten sonra 3.kişiler için alenilik oluşturacağından bu tarihten sonraki haciz şerhleri haciz alacaklıları için TMK'nun 1020.maddesindeki tapu sicilinin açıklığı prensibi gereğince hüküm ifade etmeyeceğinden bu tarihten sonra tapu kaydına düşülen haciz şerhlerinin kaldırılması gerekmektedir. Yapılan bu açıklamalar doğrultusunda dava konusu taşınmazın tapu kaydına ING BANK A.Ş. lehine İstanbul 22. İcra Müdürlüğü'nün 2016/407 Esas sayılı takip dosyasından 04/05/2016 tarihinde icrai haciz şerhi konulduğu anlaşılmaktadır. Davalı lehine İstanbul 22....
mevcut davalılar murisi Mehmet ERKANLI lehine tesis edilen ipotek şerhinin terkinine, ipotek bedeli 0,25 TL'nin karar kesinleştiğinde gider avansından karşılanarak davalılara miras hisseleri oranında ödenmesine," dair karar verilmiştir....
Gerek kadastro tutanağında gerekse tapu kaydında "Hersekzade Vakfı" şerhi bulunmadığı, vakıf şerhinin 08.09.1989 tarihinde tapu kaydına tek taraflı işlemle işlendiği görülmektedir. Türk Medeni Kanununun 1027. maddesi gereğince ilgililerin yazılı rızaları olmadıkça tapu sicilindeki yanlışlık ancak mahkeme kararı ile düzeltilebilir. Tek taraflı işlemle kayda işlenen şerhin terkini açıklanan nedenle doğrudur. Ayrıca, davacı 53 ada 7 parsel sayılı taşınmazda tam malik olduğundan bu parsele yönelik davalının temyiz itirazının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava konusu 52 ada 2 ve 53 ada 8 parsel sayılı taşınmazlar da kadastro suretiyle 26.09.1979 tarihinde tescil edilmiştir. Gerek tapulama tutanaklarında gerekse tapu kaydında "Hersekzade Vakfı" şerhi bulunmadığı, vakıf şerhinin tapu kaydına 25.12.1995 tarihinde tek taraflı işlemle işlendiği görülmektedir....