Maddesi uyarınca müvekkil şirket, taşınmazdan tam olarak yararlanma hakkına sahip olduğunu, davacının taşınmazı alacağa mahsuben aldığını ileri sürerek, intifa hakkının terkinini istemesinin hukuki bir dayanağı bulunmakta olduğunu, davacının kötü niyetle hareket ettiğini, davacı dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin intifa hakkından ipotek hakkı bulunması, başkaca bir ayni veya sınırlı ayni hak tesis edilmesini engellemediğini, taşınmaz malikinin taşınmazı üzerine istediği kişilere istediği sayıda her tür7lü sınırlı veya ayni hakkı tescil ettirebileceğini, ayrıca taşınmazın davacı adına tescili esnasında intifa hakkının da kaldırılması gerektiği yönündeki iddianın da hiçbir hukuki gerekçesi bulunmadığını, bu sebeple sıradan bir haciz işlemi gibi tapu tescili sırasında kaldırılmasının mümkün olmadığını, alacaklının ipotek hakkının olduğunu, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçirildiğini, tapuya 150/c şerhi işlendiği ve intifa hakkının tüm bunlardan sonra tescil edilmediği...
İcra Müdürlüğü'nün 2012/3284 esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattığı ve Düzce İcra Dairesinin 2017/2328 Talimat sayılı icra dosyası üzerinden yapılan açık artırma neticesi taşınmazın davacı Mehmet İbik'e ihale edildiği, davalının talebi doğrultusunda 28/02/2020 tarihli tescil istem belgesiyle dava konusu taşınmaz üzerinde ipoteğin terkinine karar verildiği ve ihale alıcısı olan davacının terkin edilen ipoteğin terkini işleminin yolsuz olduğu iddiasına dayılı olarak ipoteğin yeniden tesisi ve tapu sicilinin düzeltilmesi istemiyle eldeki davayı açtığı görülmekle, davacının TMK'nın 1025. maddesi gereği, yolsuz olarak terkin edilen ipotek nedeniyle ayni hakkı zedelenen kimse olduğu dolayısıyla ipoteğin yeniden tesisi amaçlı tapu kaydının düzeltilmesini isteyebileceği anlaşılmaktadır....
kelimesinden sonraki kısmın çıkartılmasına, yerine (6459 sayılı yasa ile eklenen 2942 sayılı kamulaştırma kanunun 10/9 maddesi uyarınca dava tarihinden itibaren 4 ay içinde yargılama sonuçlandırılamamış olduğundan, acele el koyma kararı ile belirlenen bedelin mahsubundan sonra kalan 4.396,76 TL bedele 21.05.2015 tarihinden karar tarihi olan 02.03.2016 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine,) ibaresinin c)Ayrı bir bendi olarak eklenmek üzere (Dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki ipotek şerhinin tespit edilen bedele yansıtılmasına), cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Somut olayda, tapu kaydından, davacının malik olduğu kat mülkiyeti kurulu 485 parsel sayılı taşınmazdaki (A2) blok 2 numaralı bağımsız bölüm üzerine 20.11.2009 tarihinde 120.000 TL bedelli ... Limited Şirketi yararına ipotek tesis edildiği görülmektedir. İpotek akdinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden, ...’ın ......
Ancak ; 1-Acele kamulaştırma dosyasında belirlenen bedelden aza hükmedildiği halde iadeye ilişkin hüküm kurulmaması 2-Tapu kaydındaki ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, a) Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının birinci bendinde (tespitine) kelimesinden sonra gelmek üzere (fazla yatırılan 375,37 TL 'nin davacı idareye iadesine) cümlesinin yazılmasına b) Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki ipotek bedelinin hükmedilen bedele yansıtılmasına) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 10/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; 1-Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmaması, 2-Davalının ön inceleme duruşmasında kıymet takdir raporunda tespit edilen bedeli kabul ettiğine dair imzalı beyan ve idarenin bu beyanın kabul etmesi sonucunda mahkemece bedel üzerinden davanın kabulüne karar verildiği gözetildiğinde davacı idare lehine, 2014 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin ilgili maddesi gereğince, hükmedilen miktar dikkate alınarak yarı oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tam vekalet ücretine hükmedilmesi, Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, a-Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Tapu kaydındaki ipotek bedelinin hükmedilen bedele yansıtılmasına) cümlesinin yazılmasına, b-Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 7 nolu bendinde yer alan ( 1.500,00 TL) ibaresinin hükümden çıkarılmasına yerine (750,00 TL) ibaresinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin...
Ancak; Davacı dava dilekçesinde; 860,63 m²'lik irtifak hakkı ve 24,72 m²'lik direk yeri için bedel tespiti ve tescil talebinde bulunduğu, ancak mahkemece, belirlenen 860,63 m²'lik irtifak hakkı ve 24,72 m²'lik direk yeri kamulaştırması bedeli toplamı 6.008,64 TL nin irtifak hakkı bedeli olarak tespitine karar verilmiş olması ve 24,72 m²'lik direk yerinin tescili yönünde hüküm kurulmamış olması, yine dava konusu taşınmazın tapu kaydında yer alan ipotek şerhinin bedele yansıtılmamış olması, doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1. bendindeki "860,63 m²'lik irtifak değerinin kamulaştırma bedelinin 6.008,64 TL olduğunun TESPİTİNE," ibaresinin yerine "860,63 m²'lik irtifak hakkı ve 24,72 m²'lik direk yeri kamulaştırması bedeli toplamı 6.008,64 TL nin kamulaştırma bedeli olarak tespitine, dava konusu taşınmazın tapu kaydında yer alan ipotek şerhinin bedele yansıtılmasına" cümlesinin yazılması,...
Köyü 1400 parsel sayılı taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmaması,Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden,Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Dava konusu taşınmazın tapu kaydında yer alan ipoteğin hükmedilen bedele yansıtılmasına) cümlesinin yazılmasına,Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 27/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; Dava konusu taşınmazda daimi irtifak hakkının davacı adına tescili ile yetinilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde irtifak hakkının ağaç dikmemek, bina vs. sabit tesis yapmamak koşuluyla tesciline karar verilmesi ve dava konusu taşınmazın tapu kaydında mevcut ipoteğin tespit edilen kamulaştırma bedeline yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi doğru değil ise de; bu eksikliklerin giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinin sonuna "tapu kaydındaki ipotek şerhinin bedele yansıtılmasına" ibaresinin eklenmesi ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasının (1) numaralı bendindeki "ağaç dikmemek, bina vs. sabit tesis yapmamak şartı ile" ibaresinin çıkartılmak suretiyle kararın düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 05.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Arazi niteliğindeki ...Köyü 162 parsel sayılı taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; Tapu kaydında yer alan haciz ve ipoteğin hükmedilen bedele yansıtılmaması, Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; 2 nolu bendinin sonuna (Tapu kaydında yer alan haciz ve ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmasına,) cümlesinin eklenmesine, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 18/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....