WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu tür kişisel haklar tapu kütüğüne şerh verilmekle hak sahibine eşya üzerinde dolaylı da olsa hakimiyet hakkı kurmasını sağlamaz ise de tasarruf yetkisinin dar manada kısıtlanması sonucunu doğurduğundan taşınmaz üzerinde sonradan bu hakla bağdaşmayan hak kazanan kişilere karşı da ileri sürülebilir hale gelir. Türk Medeni Kanunu’nun 1010. maddesi uyarınca haciz şerhi tapuya yazıldıktan sonra lehtarının talebi ile terkin edilebilir. Borcun ödenmesi, icra takibinin düşmesi veya sona ermesi halinde ya da haciz şerhinin usulsüz kaydı hallerinde ilgilisinin terkine olur vermemesi durumunda taşınmaz maliki şerhin terkinini dava edebilir. Somut olayda; davacıya vasiyet edilen payın tapuda tescili sırasında mirasbırakanın mirasçılarından ...'e intikal edecek pay üzerindeki hacizlerin adına tescil edilen paya da yasıtıldığı anlaşılmaktadır. Davacı, haczin sadece takip borçlusunun payı yönünden korunması gerektiğini belirterek terkin talep etmiştir....

    Ancak; Tapuda bulunan ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi doğru değil ise de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1.bendinin sonuna gelmek üzere "tapu kaydında bulunan ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmasına," ibaresinin yazılması suretiyle kararın düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 16.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Ancak; 1-Mahkemece tespit edilen ve davalı adına banka hesabına yatırtılan kamulaştırma bedelinin hükümle birlikte davalıya ödenmesine karar verildiğine göre dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerekirken faizin hangi tarihe kadar uygulanacağının kararda gösterilmemesi, 2-Tapuda bulunan ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değil ise de, bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden gerekçeli kararın (2) numaralı hüküm fıkrasının 2. satırında yer alan "itibaren" kelimesinden sonra gelmek üzere "karar tarihine kadar" ifadesinin eklenmesi, yine gerekçeli kararın (2) numaralı hüküm fıkrasının 3. satırında yer alan "yürütülmesine" kelimesinden sonra gelmek üzere "tapu kaydında bulunan ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmasına," ifadesinin yazılması suretiyle 6100 sayılı HMK.ya 6217 sayılı Kanunla eklenen Geçici...

        yazılmak ve hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinde yer alan "tespitine" ibaresinden sonra gelmek üzere "tapu kaydında bulunan ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmasına," ibaresi yazılmak suretiyle 6100 sayılı HMK.ya 6217 sayılı Kanunla eklenen Geçici 3. madde gözetilerek HUMK.nun 438. maddesi uyarınca hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 19.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          tarihine kadar" ibaresi yazılmak ve hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinde yer alan "tespitine" ibaresinden sonra gelmek üzere "tapu kaydında bulunan ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmasına," ibaresi yazılmak suretiyle 6100 sayılı HMK.ya 6217 sayılı Kanunla eklenen Geçici 3. madde gözetilerek HUMK.nun 438. maddesi uyarınca hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 14.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden davalının maliki olduğu taşınmazın tapu kaydının hükmen iptal edilerek davacı Hazine adına tescil edildiği, kararın 20.06.2005 tarihinde kesinleştiği ancak kayda 08.08.2003 tarihinde ihtiyati tedbir şerhi işlendiği, taşınmazın bulunduğu yerde 22.04.2004 tarihinde imar çalışmaları yapıldığı, çalışmaların iptali üzerine 29.03.2006 tarihinde yeniden imar planı oluşturduğu, davalı şirketin yararına bu aşamada ipotek alacağı belirtmesinin işlendiği anlaşılmaktadır. Görülüyor ki, davalı adına olan mülkiyet hakkı mahkeme hükmü ile iptal edilmiş ve davacı Hazine 1521 sayılı parselin hükmen maliki olduğu halde kayıtlar üzerine ipotek alacağı şerhi davalı şirket yararına konulmuştur. Türk Medeni Kanununun 1025. maddesi uyarınca bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise bu yüzden ayni hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir....

              Ancak; Taşınmazın tapu kaydında bulunan ipotek şerhinin bedele yansıtılmaması, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına yeni bir bent olarak (Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmasına,) cümlesinin eklenmesine, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 08/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmaması, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmasına,) cümlesinin eklenmesine Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 02/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Ancak; 1)Davacı idarece bloke edilen 285.892,52-TL'nin davalıya ödenmesine karar verilmemesi, 2)15 nolu bağımsız bölümün tapu kaydında yeralan ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değilse de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; a) 5. bendinde yeralan (ve) kelimesinden sonra gelmek üzere (285.892,52 TL nin davalılar ... ve ...'na payları oranında ödenmesi için) ibaresinin eklenmesine, b) Ayrı bir bent olarak (15 nolu bağımsız bölümün tapu kaydında yeralan ipotek şerhinin bu bağımsız bölümün bedeline yansıtılmasına) cümlesinin eklenmesine, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 30.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Bu hüküm uyarınca tapu sicil müdürlüğünün terkin edilen ipoteğin kayda yeniden işlenmesi için dava açma hakkının varlığı söylenebilir. Ancak; davacı tarafın da iddia ettiği gibi ipotek bedeli ödendikten sonra kayıttan terkin edilen ipoteğin mülkiyet sahibi bu bedeli ödememiş gibi yeniden ipoteğin tapuya tescil edilmesi mümkün değildir. Tapu sicil müdürlüğü tarafından haciz şerhleri ipotek kaydına işlenmiş olsa idi ipotek bedeli tapudaki şerh nedeniyle haczedilecek, ancak bu durum ipoteğin terkinine engel teşkil etmeyecekti. Bu aşamadan sonra mülkiyet hakkı hak sahibine ait olmayan bir borç nedeniyle yeniden sınırlandırılamaz. Tüm bu açıklamalar karşısında, tapudaki hatalı işlemleri tapu sicil müdürlüğü yaptığına ve beyanlar sütununa kaydı da tapu sicil müdürlüğü işlediğine göre husumetin tapu sicil müdürlüğüne yöneltilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu