Haciz şerhinin usulsüz konulduğunun saptanması veya lehtarın talebi üzerine kaldırılması mümkün olduğu gibi Türk Medeni Kanunu'nun 1010 uncu maddesi uyarınca borcun ödenmesi, icra takibinin düşmesi ya da herhangi bir sebeple sona ermesi hâlinde de taşınmaz kaydının terkini mümkündür. 5. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 02.11.2016 tarihli ve 2015/14-12 Esas, 2016/1005 Karar sayılı kararının gerekçesinde ayrıntılı olarak açıklandığı üzere; taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden doğan kişisel haklar gibi bazı kişisel hakların, tapu siciline şerh edilmesi olanaklıdır. Nitekim “kişisel hakların şerhi” başlıklı TMK’nın 1009 uncu maddesinde arsa payı karşılığı inşaat, taşınmaz satış vaadi, kira, alım, ön alım, gerialım sözleşmelerinden doğan haklar ile şerh edilebileceği kanunlarda açıkça öngörülen diğer hakların tapu kütüğüne şerh edilebileceği hükme bağlanmıştır. 6....
Gerçekten, çekişmeli hakların korunmasına ilişkin mahkeme kararları malikin tasarruf yetkisini kısıtlar ve şerh verilmekle taşınmaz üzerinde sonradan kazanılan hakların sahiplerine karşı da ileri sürülebilir. Türk Medeni Kanununun 1027.maddesine göre de, tapu siciline işlenen bu tür şerhlerin tapu memuru tarafından ilgililerin yazılı rızaları olmadıkça kaldırılması mümkün değildir. Tapu sicilindeki anlamını ve geçerliliğini yitiren şerhlerin terkini ancak mahkeme kararı ile yapılabilir. Somut uyuşmazlıkta konulan şerh HUMK.nun 101 ve devamı maddeleri uyarınca konulmuş ihtiyati tedbir şerhi değil, tasarruf yetkisinin kısıtlanmasına dair şerh olduğundan yasanın 1027.maddesi hükmünce kaldırılması görevli ve yetkili mahkemeden talep edilebilir. Mahkemece açıklanan doğrultuda inceleme yapılarak çekişmenin esası hakkında karar verilmesi yerine istemin yazılı olduğu şekilde doğru olmadığından karar bozulmalıdır....
Vize Kadastro Mahkemesinin 2004/50 Esas sayılı dava dosyasında davacılar tarafından aynı tapu kaydına dayanılarak 2/B uygulaması nedeniyle 27088.09 m2 miktar ve tarla niteliğinde Hazine adına tespit gören 101 ada 564 parselle ilgili tespite itiraz edildiği ve davanın derdest olduğu anlaşılmaktadır. Dava niteliği itibariyla tapu kaydındaki şerhin iptali davasıdır. Bu tür davalar kural olarak lehine şerh konulan kişi ya da kurumlara karşı açılır. Bu nedenle, davanın Tapu Sicil Müdürlüğüne karşı açılması doğru değildir. Mahkemece, kararın gerekçesinde bu yöne değinilmemekle birlikte, dosya kapsamına göre davanın reddine karar verilmesi yerinde olduğundan sonuç itibarıyla doğru bulunan kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 11.03.2008 günü oybirliği ile karar verildi....
Bu tür kişisel haklar tapu kütüğüne şerh verilmekle hak sahibine eşya üzerinde dolaylı da olsa hâkimiyet kurma hakkı sağlamaz ise de tasarruf yetkisinin dar anlamda kısıtlanması sonucunu doğurduğundan taşınmaz üzerinde sonradan bu hakla bağdaşmayan hak kazanan kişilere karşı da ileri sürülebilir hale gelir. Haciz şerhinin lehtarın talebi üzerine kaldırılması mümkün olduğu gibi Türk Medeni Kanununun 1010. maddesi uyarınca borcun ödenmesi, icra takibinin düşmesi ya da herhangi bir sebeple sona ermesi halinde de taşınmaz kaydının terkini mümkündür. Tapu kaydındaki şerhlerin kaldırılmasına ilişkin davalarda husumetin kural olarak tapudaki şerhin lehtarına yöneltilmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Dava, kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan tapu kaydındaki bağımsız bölüm üzerinde kayıtlı haciz şerhlerinin terkini ile davalı arsa sahibi adına olan tapu kaydının iptali ve davacı yüklenici adına tapuya kayıt ve tescili istemine ilişkin olup; mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın davalı ... adına kayıtlı olan 1134/4536 pay üzerindeki davalı kurum lehine konulan tüm haciz şerhlerinin iptali ile ...’e ait hissenin tapusunun iptâli ve davacı adına tapuya tesciline dair verilen kararın davalı vekilleri tarafından temyizi üzerine Yargıtay 23. Hukuk Dairesi'nce davalı ... Başkanlığı vekilinin tüm, davalı ...’in sair temyiz itirazları reddedilip verilen 12.09.2019 gün, 2016/5696 Esas, 2019/ 3580 Karar sayılı düzelterek onama ilâmına karşı davalı ......
İcra Hukuk Mahkemesinin Tapu Sicil Müdürlüğüne hitaben gönderilen 28.11.2008 tarihli yazılarından dosyanın 09.10.2008 tarihinde karara çıkması üzerine kararla birlikte devamına karar verilmediğinden tedbirin kendiliğinden kalktığı bildirilmiş olup davacının taşınmazı satın aldığı 14.04.2009 tarihinde tapu kaydında herhangi bir şerh veya takyit bulunmamaktadır. Davalı ..... tarafından açılan dava sonucunda 12.07.2010 tarihli kararla ihalenin feshine karar verilmiş, 09.12.2011 tarihinde karar kesinleşmiş ve 01.06.2012 tarihinde tapu kaydına ihalenin feshedildiğine ilişkin şerh konulmuş ise de davacının taşınmazı satın aldığı tarihte tapu kaydında herhangi bir şerh mevcut olmayıp davacının kötüniyetli olduğu da kanıtlanamamıştır. Bu durumda mahkemece tapu kaydındaki şerhin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, tapu kaydındaki haciz şerhlerinin terkini istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1.4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 1009 uncu maddesi uyarınca; "... şerhedilebileceği kanunlarda açıkça öngörülen diğer haklar tapu kütüğüne şerhedilebilir. Bunlar şerh verilmekle o taşınmaz üzerinde sonradan kazanılan hakların sahiplerine karşı ileri sürülebilir." 2.4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 1023 üncü maddesi uyarınca; "Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.” 3....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, tapu kaydındaki haciz şerhlerinin terkini istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun); a) "Tasarruf yetkisinin kısıtlamasında" kenar başlıklı 1010 uncu maddesi şöyledir: "Aşağıdaki sebeplere dayanan tasarruf yetkisi kısıtlamaları, tapu kütüğüne şerh verilebilir: 1. Çekişmeli hakların korunmasına ilişkin mahkeme kararları, 2. Haciz, iflâs kararı veya konkordato ile verilen süre, 3. Aile yurdu kurulması, artmirasçı atanması gibi şerh verilmesi kanunen öngörülen işlemler. Tasarruf yetkisi kısıtlamaları, şerh verilmekle taşınmaz üzerinde sonradan kazanılan hakların sahiplerine karşı ileri sürülebilir." b)"Yolsuz tescilde" kenar başlıklı 1025 inci maddesi ise şöyledir: "Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir....
Kat 34 no'lu dairenin haciz ve takyidatlar kaldırılmak suretiyle iptal ve tescilini istemiştir. Söz konusu edilen daireye ait tapu kaydı incelendiğinde 3. kişilere ait çok sayıda icrai haciz şerhlerinin bulunduğu sabit niteliktedir. Tapu kaydındaki şerhin terkin edilmesi davasında pasif dava ehliyeti şerh lehdarına aittir. Bu minvalde tapudaki şerh lehdarlarının davada yer almaksızın taleple ilgili esasa dair hüküm tesisi isabetli bulunmamıştır. Bu nedenle dava konusu 34 no'lu bağımsız bölüm üzerinde lehine haciz ve kısıtlama şerhi konulan kurum ya da kişiler tespit edilip bu kişiler hakkında da dava açmak üzere davacıya uygun bir süre verilip taraf teşkili yerine getirildikten sonra 34 no'lu bağımsız bölüm üzerindeki tüm hacizlerin ve takyitlerin kaldırılması talebiyle ilgili olarak HMK’nın 26. maddesine uyarınca inceleme yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu konuda inceleme yapılmamış olması doğru görülmemiştir. (bknz....
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı ... temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-TMK’nun 1009. maddesinde arsa payı karşılığı inşaat, taşınmaz satış vaadi, kira, alım, önalım, gerialım sözleşmelerinden doğan haklar ile şerh edilebileceği kanunlarda açıkça öngörülen diğer hakların tapu kütüğüne şerh edilebileceği hükme bağlanmıştır. Davacıda usulüne uygun olarak düzenlenmiş satış vaadi sözleşmesinin tapu kaydına şerh verilmesi için Tapu Sicil Müdürlüğüne başvuruda bulunmuş, ancak taşınmaz kaydındaki kamu hacizleri nedeni ile şerh istemi reddedilmiştir. Taşınmaz kaydındaki kamu hacizlerinin satış vaadi sözleşmesinin şerhine engel teşkil etmeyeceği kuşkusuzdur. Mahkeme de bu gerekçelerle davayı kabul etmiştir....