Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece "...Somut olayda uyuşmazlık genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan ipoteğin ve haczin kaldırılması istemine ilişkin olup genel kredi sözleşmeleri 6102 sayılı TTK'nun 4/1- f maddesinde düzenlenen işlemlerden olduğundan bu sözleşmeleri teminen tesis edilen ipotek ve haciz işlemlerinin de anılan yasa hükmü kapsamında ticari dava olduğunun kabulü gerekir. Uyuşmazlık her ne kadar sözleşme tarihi itibariyle mülkiyetin davacıya ait olduğunun tespiti ile hukuka aykırı tesis edilen ipoteğin ve kötüniyetli haczin fekki, mümkün olmaması halinde bedelin iadesi istemi ile açılmışsa da temel ilişki genel kredi sözleşmelerinden kaynaklandığından TTK'nın 4.maddesi uyarınca ticari mahiyetteki genel kredi sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklarda görevli mahkeme ticaret mahkemesidir. Nitekim benzer bir uyuşmazlığa yönelik İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7....

İstinaf talebinde bulunan davalı T17 tarafından, davada ipoteğin fekkinin talep ediliğini, bu nedenle nispi harç alınması gerektiğini, ayrıca menfi tespit talebinin de bulunduğunu, mahkemece nispi vekalet ücreti yerine maktu vekalet ücreti verilmesinin hatalı olduğunu, ayrıca ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına ilişkin bir karar verilmediğini, bu nedenle mahkemece verilen kararın hatalı olduğu, kararın kaldırılması talep edilmiş, İstinaf talebinde bulunan davacı tarafından, ipotek verilen taşınmazın maliki olan Mehmet Endes'in verdiği ipoteğin teminat ipoteği olduğunu ve hazır beton karşılığı ödenmesi gereken borç miktarının çek ile ödendiğini, ayrıca daire devri yapıldığını, muris Mehmet Endes'in eşi T5 ipotek tesis edilmesine muvafakati bulunmadığını, bu nedenle ipotek işleminin geçersiz olduğunu, ayrıca ipotek konusu borcun ödendiğini, bu nedenle ipoteğin fekki gerektiğini, bilirkişi incelemesi yapılmadığını, bu nedenle mahkemece verilen kararın hatalı olduğu, kararın kaldırılması...

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/11/2019 NUMARASI : 2018/639 ESAS, 2019/548 KARAR DAVA KONUSU : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) KARAR : Samsun 1....

DAVA KONUSU : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ekli nüfus kayıt örneğine göre davalı T4 müvekkilinin eşi olduğunu, nüfus kaydından anlaşılacağı üzere dava konusu iptal ve kaldırılması talep edilen ipoteğin üzerine konulduğu, tapu kaydı Çorum Merkez Gülabibey Mahallesi 2632 ada 304 parsel, üzerinde bulunan 5 numaralı bölüm ve adresi Mimar Sinan Mahallesi, Mimar Sinan 73. Sok....

ın SGK Müdürlüğü İcra servisinde takibi yapılan toplam 201.000 TL borcu nedeniyle taşınmazlarının üzerine ihtiyati haciz konulduğu, borçluya ait taşınmazların bu borca rağmen, taşınmazlara koyulan haczin kaldırılması ve hacizli bir taşınmazın satılması için suça konu sahte 12/06/2007 tarihli haczin kaldırılması belgesini düzenlediği ve bu belgenin kullanılarak taşınmazların üzerindeki şerhleri kaldırdığı, şerhin kaldırılmasından hemen sonra aynı gün içerisinde sanık ... adına kayıtlı taşınmazı sanık ... tarafından, sanık ...'a vekaleten, ...'a 12.06.2007 tarihli belge ile satıldığı devamında da diğer bağımsız bölümlerin satışının yapılarak üçüncü kişilere aktarıldığı somut olayda, sanık savunması ve dosya kapsamından, sanıkların beraatlerine ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece "...Somut olayda; Davacının tüm borçlarını erken kapamak suretiyle ödemesine karşın satın alıp tapuda devir aldığı taşınmazındaki ipoteğin davalı banka tarafından kaldırılmadığı iddiasıyla ipoteğin fekki talepli olarak dava açtığı anlaşılmakla; taşınmazın tapu kaydındaki İpoteğin fekki istenen taşınmazın davacı T1 adına kayıtlı olduğu dava dilekçesinden beyanı ile sabittir. Taraflar arasındaki ilişki tüketici işlemi niteliğinde değildir. Davalı inşaat şirketi taşınmazı davacıya tapuda devir işlemini yerine getirmiştir. Dava konusu taşınmazdaki ipotek ise davalı banka tarafından konulmuş bir ipotek olup, davacı taraf taşınmazı tapuda ipotekli olduğunu bilerek tapu devrini almıştır....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, konut satım sözleşmesinden kaynaklanan ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karışı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bilindiği ve öğretide de kabul edildiği üzere ihtiyati tedbir ''kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca davacı veya davalının dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı ön görülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır'' şeklinde tarif edilmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ : Mahkemece "..Celp edilen tapu kaydınından dava konusu taşınmazın davacı adına tapuda kayıtlı bulunduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda uyuşmazlık genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan ipoteğin ve haczin kaldırılması istemine ilişkin olup genel kredi sözleşmeleri 6102 sayılı TTK'nun 4/1- f maddesinde düzenlenen işlemlerden olduğundan bu sözleşmeleri teminen tesis edilen ipotek ve haciz işlemlerinin de anılan yasa hükmü kapsamında ticari dava olduğunun kabulü gerekir. Uyuşmazlık her ne kadar sözleşme tarihi itibariyle mülkiyetin davacıya ait olduğunun tespiti ile hukuka aykırı tesis edilen ipoteğin ve kötüniyetli haczin fekki, mümkün olmaması halinde bedelin iadesi istemi ile açılmışsa da temel ilişki genel kredi sözleşmelerinden kaynaklandığından TTK'nın 4.maddesi uyarınca ticari mahiyetteki genel kredi sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklarda görevli mahkeme ticaret mahkemesidir....

    Sınıf ipoteğin fekkine karar verilmesini talep etmiştir. Yargılama devam ederken yürürlüğe giren 7181 sayılı Tapu Kanunu ve bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanunun 19.maddesi ile 4721 sayılı TMK 883.maddesinde " İpotek süreli olarak kurulmuşsa, sürenin bitiminden itibaren otuz gün içinde ipotekli taşınmaz üzerinde 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 150/c maddesinde belirtilen şerhin konulmaması hâlinde ipotek, malikin talebiyle tapu müdürlüğünce terkin edilir." hükmü eklenmiştir. Bu doğrultuda davacı vekiline yapılan değişiklik uyarınca süreli ipoteğin terkini için başvuru yapıp neticeyi mahkememize bildirmek üzere süre verilmiş davacı vekilince başvurusu üzerine tapudan ipoteğin fek edildiği mahkememize bildirilmiştir. Bu halde davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır. Davanın konusuz kalması halinde yargılama gideri davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre tayin edilmelidir....

      Mahkemece bu ilkelere uygun şekilde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile ihtiyati haciz kararının kaldırılması isabetsizdir. Ayrıca icra takibi sırasında ihtiyati haciz talep edilmesine bir engel bulunmadığı gibi, borçluların icra takibine itiraz etmeleri ya da ihtiyati hacizden sonra açılmış bir itirazın iptali davası bulunması da ihtiyati haczin kaldırılmasını gerektirmez. Mahkemece bu yönler gözetilmeksizin ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle ihtiyati haciz isteyen vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek hâlinde iadesine, 8.4.2010 günü oybirliği ile karar verildi....

        UYAP Entegrasyonu