WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, tapu kaydındaki intifa hakkı kaydında intifa hakkı sahibinin, bu yerden yararlanmasının zilyetliğinin devam ettirilmesinin sınırlamasına ilişkin takyidat olmadığı, davalının yararlanma ve istifade etme veya başkasının kullanma ve yararlanmasına bırakmasına engel olarak bir kaydın bulunmadığı, davalının bu yer üzerindeki tasarrufun resmi senet gereği olduğu, taraflar arasındaki İntifa Hakkı Sözleşmesi’nin 7.maddesinde belirlenen "Ofis’in belirleyeceği cari hesaba göre ödeme yapılacağı" ibaresinin 1998 tarihinde Tapu Sicil Müdürlüğü’nde düzenlenen 09.09.1998 tarih ve 4139 yevmiye nolu intifa hakkı kurulmasına dair resmi senette bulunmadığı, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin davacının kendi iradesi ve muvafakati ile sona erdirildiği gerekçesiyle davacının davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

    Eksik ve yanılgılı gerekçelerle kurulan hükmün bozulması gerekmiştir. " şeklinde bozulduğu; Mahkememizin ----- kaydedilen davada, bozma ilamına uyulmuş, bozma ilamı çerçevesince intifa akit tablosu ve intifa hakkının hangi tarihte kaldırıldığı sorulmuş, ----- gelen belgede, intifa hakkının bedelinin 300.000,00 TL olarak gösterildiği, intifa hakkının bu parsel üzerindeki taşınmazları ve bu taşınmazlar üzerinde halen mevcut olan ve intifa hakkının süresinin sonuna kadar yapılacak bütün akaryakıt, ----- donanımını, mütemim cüz ve teferruatlarını kapsadığının bildirildiği, intifa hakkının 17 yıl 9 ay 4 gün ile kurulmuş olduğu görülmüştür. Tapudan gelen kayıtlardan intifa hakkının ----- yevmiye nolu işlemle yani davadan önce kaldırıldığı belirlenmiştir....

      Şayet intifa hakkının tesisine neden olan sözleşmedeki edimler yerine getirilmemiş, intifa hakkının devamı malike yüklediği külfete göre çok az yarar sağlar hale gelmişse veya yarar ortadan kalkmış ise malik bu hususları ileri sürerek hakimden sözleşmeye müdahale edilmesini, intifa hakkının süresinden önce sona erdirilmesini isteyebilir. Kaldı ki, bu gibi durumlarda intifa hakkı sahibinin hakkın sürdürülmesini istemesi hakkın kötüye kullanılmasıdır. Her ne kadar intifa hakkının sona erme sebeplerini sayan Türk Medeni Kanununun 796 vd. maddelerinde eşyaya bağlı irtifak haklarında olduğu gibi şahsi bir irtifak hakkı olan intifa hakkının sona erdirilmesini malikin talep edebileceğine ilişkin (TMK.m.785) bir hüküm yoksa da burada Türk Medeni Kanununun 785. maddesinin kıyasen uygulanması gerekir. Doktrindeki hakim görüş de bu doğrultudadır. (Oğuzman-Seliçi, Eşya Hukuku, İstanbul 2002, s.591 vd)....

        Davalılar vekili, yeni satın alınan pay üzerinde intifa hakkı tesis edildiğini, tesis edilen intifa hakkının muvazaalı kurulduğu iddiasının doğru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne 1130 ada 65 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında davalılardan ...'ın 1/6 payı üzerindeki intifa hakkının, satış sonucunda diğer davalı ...'ın 1/6 payın çıplak mülkiyetine düşecek bedel üzerinde devam etmesine karar verilmiştir. Davalılar vekilinin temyizi üzerine Dairemizin ilamında özetle, “Davalılardan ...'ın 1/6 payı üzerindeki intifa hakkının satış sonucunda diğer davalı ...'ın 1/6 payına düşecek bedel üzerinde devam etmesine” şeklinde hüküm düzeltilerek onanmıştır....

          Hükmü, davacılar temyiz etmiştir. 1-Dava satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil ve intifa hakkının tapuya yazılması istemine ilişkindir. Hukukumuzda, kişilerin satın aldığı şeylerin ileride kendilerinden geri alınabileceği endişesi taşımamaları, dolayısıyla toplum düzeninin sağlanması düşüncesiyle, satın alan kişinin iyi niyetinin korunması ilkesi kabul edilmiştir. Bir tanımlama yapmak gerekirse iyiniyetten maksat, hakkın doğumuna engel olacak bir hususun hak iktisap edilirken kusursuz olarak bilinmemesidir. Belirtilen ilke, TMK’nun 1023. maddesinde aynen “tapu kütüğündeki sicile iyi niyetle dayanarak mülkiyet veya başka bir ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur” şeklinde yer almış, aynı ilke tamamlayıcı madde niteliğindeki 1024. maddesinde “bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz” biçiminde vurgulanmıştır....

            düzenlenen intifa hakkının, taşınırlar, taşınmazlar, haklar veya bir malvarlığı üzerinde kurulabileceği, aksine düzenleme olmadıkça bu hakkın, sahibine, konusu üzerinde tam yararlanma yetkisi sağlayacağı ve taşınmazlarda tapu kütüğüne tescil ile kurulacağı, taşınmazlarda intifa hakkının kazanılması ve tescilinde, aksine düzenleme olmadıkça, mülkiyete ilişkin hükümlerin uygulanacağı, intifa hakkı sahibinin hakkın konusu olan malı zilyetliğinde bulundurma, yönetme, kullanma ve ondan yararlanma yetkilerine sahip olduğu, en fazla yüz yıl devam edebilen intifa hakkının kullanılmasının, sözleşmede aksine hüküm bulunmaması veya durum ve koşullardan hak sahibince şahsen kullanılması gerektiğinin anlaşılmaması halinde devredebileceği, Yasanın 794 ve devamı maddelerinde kurala bağlanmıştır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL-TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacı, murisi .... 22.8.2008 tarihinde öldüğünü murisin, ilk eşinin ölüm tarihinden kısa bir süre sonra kendisinden 28 yaş küçük ve aynı zamanda davalı ... . eşinin ablası ile evlendiğini ve 91 parseldeki 9 nolu bağımsız bölümü satın alıp intifa hakkını adına çıplak mülkiyeti ise davalı adına tescil ettirdiğini, işlemin muvazaalı ve mal kaçırma amaçlı olduğunu ileri sürerek, tasarrufun iptali ile payı oranında adına tesciline aksi takdirde saklı payına yapılan tecavüzün tenkisine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının taşınmazı kendi birikimleri ile satın aldığı, davacının iddialarını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, düşüncesi alındı....

                in pay satışına ilişkin sözleşmede paylarının 1/2'lik kısmında intifa haklarını saklı tutarak satışı gerçekleştirmeleri nedeniyle intifa hakkının önalım hakkını önlemek amacıyla saklı tutulduğunu gösterdiği, bu durumun dürüstlük kurallarına uymadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu 1049 ada 18 parselde davalı adına kayıtlı 2/4 payına ilişkin tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, kalan payın davalı üzerinde bırakılmasına ve bu pay üzerinde davalılar ... ve ... lehine konulan intifa hakkı şerhinin kaldırılmasına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı şirket vekili ile dahili davalılar istinaf başvurusunda bulunmuşlardır. B....

                  İntifa hakkının imar uygulamasından önce tesis edilmesi karşısında az yukarıda değindiğimiz hakkın kötüye kullanılması olgusunun varlığı olasılığını ortadan kaldırmaktadır. Ayrıca, 52 ve 53 parsel malikleri imar uygulamasının iptali için idari yargıda dava açmışlar, davacı tarafta ortaklığın giderilmesi davası açmıştır. Bu davalar derdest iken, intifa hakkının terkini istemi ile 09.04.2003 tarihinde de eldeki dava açılmıştır. Dava görülmekte iken de, idari yargı imar uygulamasını iptal etmiş ve karar kesinleşmiştir. İntifa hakkının terkini davasının açıldığı tarihte idari yargıdaki davalardan davacının haberdar olmadığından söz etmek mümkün değildir. Ortaklığın giderilmesi davasında da idari yargıdaki dava dikkate alınmıştır. Davacının intifa hakkının terkinini idari yargıdaki davanın sonucunu beklemeden eldeki davayı açması davanın konusuz kalabileceği riskini baştan kabul etmesi anlamına da gelmektedir....

                    İntifa hakkının imar uygulamasından önce tesis edilmesi karşısında az yukarıda değindiğimiz hakkın kötüye kullanılması olgusunun varlığı olasılığını ortadan kaldırmaktadır. Ayrıca, 52 ve 53 parsel malikleri imar uygulamasının iptali için idari yargıda dava açmışlar, davacı tarafta ortaklığın giderilmesi davası açmıştır. Bu davalar derdest iken, intifa hakkının terkini istemi ile 09.04.2003 tarihinde de eldeki dava açılmıştır. Dava görülmekte iken de, idari yargı imar uygulamasını iptal etmiş ve karar kesinleşmiştir. İntifa hakkının terkini davasının açıldığı tarihte idari yargıdaki davalardan davacının haberdar olmadığından söz etmek mümkün değildir. Ortaklığın giderilmesi davasında da idari yargıdaki dava dikkate alınmıştır. Davacının intifa hakkının terkinini idari yargıdaki davanın sonucunu beklemeden eldeki davayı açması davanın konusuz kalabileceği riskini ... kabul etmesi anlamına da gelmektedir....

                      UYAP Entegrasyonu