Ancak; 1) Dava konusu taşınmazın acele el koyma kararından sonra davalılar adına bankaya bloke edilen miktarın, tespit edilen kamulaştırma bedelinden mahsup edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2) Dava konusu taşınmazın tapu kaydında davalılardan ...'un hissesi üzerinde bulunan haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmaması, Doğru değilse de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, a) Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2 nolu bendinin tümü ile çıkartılmasına, yerine (Dava konusu taşınmazın, kamulaştırma bedelinin 12.714,00-TL olarak tespitine, bu bedelden acele el koyma dosyasında bloke edilen 2.119,09-TL’nin mahsubu ile .... Şube Müdürlüğüne yatırılan 10.594,91-TL fark bedelin davalılara tapudaki hisseleri oranında ödenmesi için bankaya müzekkere yazılmasına ) cümlesinin yazılmasına, b) Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Dava konusu taşınmazın tapu kaydında davalılardan ...'...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27.05.2004 gününde verilen dilekçe ile tapuda vakıf şerhinin kaldırılması istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.06.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... idaresi vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava 130 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında bulunan "... Vakfı" şerhinin terkini istemi ile açılmıştır. Davalı, "... Vakfı" nın sahih esaslara dayandığını, vakıf şerhinin ancak taviz bedeli ödenmesi suretiyle kaldırılabileceğini, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce hükmün bozulmasına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ŞERHİN TERKİNİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; dava konusu taşınmazın vasfının orman olarak tashihini sağlamak için tapu kaydında mevcut bulunan tedbir şerhinin terkini istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 09.07.2021 günü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 8. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 13/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahallesi 232 ada 25 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak, üzerinde bulunan yapılara bayındırlık birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülmek suretiyle, ağaçlara ise maktuen değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazların davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydında ...’e ait payda yer alan haciz şerhinin bu davalı yönünden hükmedilen bedele yansıtılmaması, Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak, (Davalılardan ...’in payına düşen kamulaştırma bedeline, tapu kaydındaki haciz şerhinin yansıtılmasına,) cümlesinin eklenmesine, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
a ait olup, 1981 yılından beri aynı kişinin kullanımındadır şerhinin ve 07/04/1989 tarihinden itibaren 5 yıl süre ile Türkiye Taş Kömürleri Kurumu lehine tesis edilen irtifak hakkının " bulunduğunu, ormanlar üzerinde kişi ve kurumlar lehine hiç bir şekilde şerh konulamayacağı iddiasıyla, tapu kaydındaki davalılar lehine bulunan şerhlerin iptali istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne; çekişmeli taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesindeki "üzerindeki iki katlı kargir ev ... oğlu ...'a ait olup, 1981 yılından beri aynı kişinin kullanımındadır" şerhinin ve 07/04/1989 tarihinden itibaren 5 yıl süreyle Türkiye Taşkömürleri Kurumu lehine tesis edilen irtifak hakkının" kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı Türkiye Taş Kömürleri Kurumu vekili tarafından temyiz edilmiştir Dava, tapulu taşınmaz üzerinde bulunan irtifak hakkı ve kullanım şerhinin terkini istemine ilişkindir....
a ait olup, 1971 yılından beri adı geçenin kullanımındadır şerhinin ve 07/04/1989 tarihinden itibaren 5 yıl süre ile Türkiye Taş Kömürü Kurumu lehine tesis edilen irtifak hakkının '' bulunduğunu, ormanlar üzerinde kişi ve kurumlar lehine hiç bir şekilde şerh konulamayacağı iddiasıyla tapu kaydındaki davalılar lehine bulunan şerhlerin iptali istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne; çekişmeli taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesindeki "üzerindeki iki katlı kargir ev ... oğlu... ait olup 1971 yılından beri adı geçeninin kullanımındadır şerhinin ve 07/04/1984 tarihinden itibaren 5 yıl süre ile Türkiye Taş Kömürü Kurumu lehine tesis edilen irtifak hakkının '' kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı Türkiye Taş Kömürü Kurumu vekili tarafından temyiz edilmiştir Dava, tapulu taşınmaz üzerinde bulunan irtifak hakkı ve kullanım şerhinin terkini istemine ilişkindir....
ya aittir" şerhinin ve "07/04/1989 tarihinden itibaren 5 yıl süre ile Türkiye Taş Kömürleri Kurumu lehine tesis edilen irtifak hakkının'' bulunduğunu, ormanlar üzerinde kişi ve kurumlar lehine hiç bir şekilde şerh konulamayacağını iddia ederek, tapu kaydındaki davalılar lehine bulunan şerhlerin iptali istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne; çekişmeli taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesindeki "Üzerindeki iki katlı kargir ev ... oğlu ...'ya aittir" şerhinin ve "07/04/1989 tarihinden itibaren 5 yıl süreyle Türkiye Taşkömürleri Kurumu lehine tesis edilen irtifak hakkının" kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı Türkiye Taş Kömürü Kurumu vekili tarafından temyiz edilmiştir Dava, tapulu taşınmaz üzerinde bulunan irtifak hakkı ve kullanım şerhinin terkini istemine ilişkindir....
ın kullanımındadır" şerhinin ve "07/04/1989 tarihinden itibaren 5 yıl süre ile Türkiye Taş Kömürü Kurumu lehine tesis edilen irtifak hakkının'' bulunduğunu, ormanlar üzerinde kişi ve kurumlar lehine hiç bir şekilde şerh konulamayacağını iddia ederek, tapu kaydındaki davalılar lehine bulunan şerhlerin iptali istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne; çekişmeli taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesindeki "1976 yılından beri ... oğlu ... kullanımındadır" şerhinin ve "07/04/1989 tarihinden itibaren 5 yıl süre ile Türkiye Taş Kömürleri lehine tesis edilen irtifak hakkının'' kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı Türkiye Taş Kömürü Kurumu vekili tarafından temyiz edilmiştir Dava, tapulu taşınmaz üzerinde bulunan irtifak hakkı ve kullanım şerhinin terkini istemine ilişkindir....
Bu tür kişisel haklar tapu kütüğüne şerh verilmekle hak sahibine eşya üzerinde dolaylı da olsa hâkimiyet kurma hakkı sağlamaz ise de tasarruf yetkisinin dar anlamda kısıtlanması sonucunu doğurduğundan taşınmaz üzerinde sonradan bu hakla bağdaşmayan hak kazanan kişilere karşı da ileri sürülebilir hale gelir. Haciz şerhinin usulsüz konulduğunun saptanması halinde veya lehtarın talebi üzerine kaldırılması mümkün olduğu gibi İcra İflas Kanununun 110. maddesi uyarınca da borcun ödenmesi, icra takibinin düşmesi ya da herhangi bir sebeple haczin kalkması halinde de şerhin terkini mümkündür. Somut olaya gelince; davacı 187 ada 19 parsel, 264 ada 2 parsel, 370 ada 8 ve 10 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydında yer alan haciz şerhlerinin terkinini istemiş olduğuna göre asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Davanın, tapu sicilinde haciz lehtarı olarak gösterilen kişilere husumet yöneltilmek suretiyle asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekir....
Arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmaması; Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bend olarak (Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan ipotek şerhi hükmedilen bedele yansıtılmamasına) Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 19/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....