Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddi gerekmiştir. 2-Dava, tapu kaydında hatalı yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davacı, ıslah dilekçesi ile ... Köyü 171 parsel sayılı taşınmazın 16/48 paydaş maliki “... oğlu ... ...” kaydının nüfus bilgileri ile uyumlu hale getirilmesi istenmiş, Mahkemece,...’un malik olduğu ... Köyü 171 parselin tapu kaydında düzeltme yapılmıştır. Davacının ıslah dilekçesi dikkate alınmadan, dava dilekçesi ile istemde bulunduğu ......

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.07.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.05.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydında yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....

      sonra toplanan tüm deliller, nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurularak tapu kaydında malik olarak yer alan baba adı yazılı olmayan " Mecit Kurt" adlı kişi ile davacının murisi "Memiş ve Ayşe oğlu Mecit Murtoğlu"nun" aynı kişi olup olmadığını duraksamaya yer bırakmayacak şekilde saptanmalı ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir....

      Arpaçay Asliye Hukuk Mahkemesi ise, Tapuda isim tashihi davasının, HMK nın 2/1 maddesinde belirtilen "malvarlığı haklarına ilişkin" dava türü olmadığı, tapuda mülkiyet nakline neden olmayacak ve sadece malik hanesinde yapılan maddi yanlışların düzeltilmesine yönelik olduğu, hak ihlali veya mülkiyetin nakline neden olabilecek talebi kapsaması halinde davanın "tapu iptali ve tescil davası" olarak açılması ve Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olacağı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Dava, tapu kaydında davacıların tapu kaydında "... " olarak yazılan ismin nüfus kaydına uygun şekilde " ... " olarak düzeltilmesini, annesinin babasının ise nüfus kaydında adı ' ... ' olmasına rağmen tapu kaydında yazılmadığını, davacıların ise tapu kaydında "Örs" olarak yazılan soyisminin " ... " olarak düzeltilmesi isteğine ilişkindir. ../......

        nun 713 maddesine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasına konu olacak taşınmazın malik hanesinin mutlaka dolu olması gerektiği, somut olayda ise malik hanesinin boş olduğu gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, malik hanesi açık olan, 690 ada 78 parsel sayılı taşınmazın T.M.K.'nun 713/2 maddesine göre maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan taşınmazın davacılar adına tespit ve tescili istemine ilişkindir. Somut olayda; davaya konu taşınmaz hakkında henüz tapu kaydı oluşmamış olup halen malik hanesi açık bulunmaktadır. 3402 sayılı Kanun'un 27/1. maddesi hükmüne göre, “Mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona erer ve davalara ait dosyalar Kadastro Mahkemesi'ne re’sen devrolunur.”...

          İdaresi vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R İncelenmesine gerek görülen; 1-Davacılar murisi "Mehmet oğlu Saim Büyükkaya" mirasçılarını gösteren veraset ilamının ilgilisinden temini, 2-Yine dava konusu Tekirdağ ili, Ballıhoca köyü 1208 sayılı parselin malik hanesinin yazılı olmadığı anlaşıldığından, 1208 sayılı parselin malik hanesini de gösterir şekilde tapu kaydının tapu idaresinden getirtilip evraka eklendikten sonra dosyanın yeniden Dairemize gönderilmesi için MAHALLİNE İADESİNE, 24.10.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydının edinme sütunundaki mülkiyet hanesinin tespiti istemine ilişkindir. Davacı vekili tarafından ... 2....

              O halde, eldeki davanın açıldığı tarihte, kadastro tespitin kesinleşmemiş olması nedeniyle Kadastro 2013/9391-8821 Mahkemesinin görevli olduğunda şüphe bulunmamakta ise de; sonradan temin edilen kadastro tutanağına göre bir kısım davacılar ve müşterekleri adına tespit gördüğü anlaşılan dava konusu taşınmaza ait kadastro tutanağının malik hanesinin boş olduğundan söz edilemez. Diğer yandan, Kadastro tespitine itiraz davalarında husumetin kadastro tespit tutanağının malik sütununda yazılı tespit malikine yöneltilmesi zorunludur. Malik hanesi açık bulunmayan dava konusu taşınmaz hakkında davacılar tarafından, tespit maliki olmayan ve davada taraf sıfatı bulunmayan Hazine ve ......

                Aynı parsel ile ilgili Afyonkarahisar 2 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/260 2008/20 esas ve karar sayılı dosyası ile tapu kaydında malik kimlik bilgileri düzeltilmesi istendiği , her iki davada da tapu kaydında aynı kişiye ait kimlik bilgilerinin farklı şekilde düzeltilmesi talep edildiğinden ,her iki dosyanın birleştirilmesine karar verilip tapu kaydında düzeltim talepleri bir arada incelenerek değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekir iken birbirleri ile çelişir şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya aykırı hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına 03.06.2008 gününde oybirliği ile karar verildi....

                  Davacı vekili, dava konusu 2030 ada 15 parsel sayılı taşınmazın malik hanesinin boş olduğunu, komisyon kararı ile taşınmazın davalı Hazine adına tespit ve tesciline karar verildiğini, davalı Hazine tarafından Türk Medeni Kanununun 715’inci maddesi ile Kadastro Kanununun 18’inci maddesine dayalı tapu iptali ve tescil talebinde bulunulduğunu, taşınmazın boş ve işgalsiz olmadığını, müvekkilinin taşınmazın vergilerini 1954 yılından bu yana ödediğini ve taşınmazı 1966 yılından bu yana fiilen kullandığını belirterek, taşınmazın malik hanesinin müvekkili adına kapatılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Hazine vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, asli müdahil davasının derdestlik nedeniyle reddine; birleştirilen davanın kabulüne 2030 ada 15 parsel sayılı taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Hükmü, davalı Hazine vekili temyiz etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu