Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Vakfı adına tespit edilmiş ise de daha sonra Komisyonca verilen 21.12.1959 tarihli kararla, tespitten önce Asliye Hukuk Mahkemesinde davacı... ile davalılar Vakıf İdaresi ve Hazine arasında görülmekte olan tescil davasına konu olduğu belirtilerek, taşınmazın malik ve yüzölçüm hanelerinin açık bırakılması karar verilmiştir. Taşınmazın... Vakfı adına tespitine ilişkin Komisyon kararı tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesindeki dava derdest olduğuna göre, sonradan davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi ve işlemden kaldırılması malik hanesinin re'sen mahkemece belirlenmesi gerektiği hususunu ortadan kaldırmaz. Hal böyle olunca, malik hanesi açık olan taşınmazın kimin adına tescil edileceğinin 3402 sayılı Yasa'nın 30. maddesi uyarınca mahkemece re'sen araştırma yapılarak belirlenmesi zorunludur. Açıklanan nedenle mahkemece öncelikle, malik hanesinin açık bırakılmasına neden olan davanın davacısı...'...

    Vakfı adına tespit edilmiş ise de daha sonra Komisyonca verilen 21.12.1959 tarihli kararla, tespitten önce Asliye Hukuk Mahkemesinde davacı ... ile davalılar Vakıf İdaresi ve Hazine arasında görülmekte olan tescil davasına konu olduğu belirtilerek, taşınmazın malik ve yüzölçüm hanelerinin açık bırakılması karar verilmiştir. Taşınmazın... Vakfı adına tespitine ilişkin Komisyon kararı tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesindeki dava derdest olduğuna göre, sonradan davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi ve işlemden kaldırılması malik hanesinin re'sen mahkemece belirlenmesi gerektiği hususunu ortadan kaldırmaz. Hal böyle olunca malik hanesi açık olan taşınmazın kimin adına tescil edileceğinin 3402 sayılı Yasa'nın 30. maddesi uyarınca mahkemece re'sen araştırma yapılarak belirlenmesi zorunludur. Açıklanan nedenle mahkemece öncelikle, malik hanesinin açık bırakılmasına neden olan davanın davacısı ...'...

      Vakfı adına tespitine ilişkin Komisyon kararı tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesindeki dava derdest olduğuna göre, sonradan davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi ve işlemden kaldırılması malik hanesinin re'sen mahkemece belirlenmesi gerektiği hususunu ortadan kaldırmaz. Hal böyle olunca malik hanesi açık olan taşınmazın kimin adına tescil edileceğinin 3402 sayılı Yasa'nın 30. maddesi uyarınca mahkemece re'sen araştırma yapılarak belirlenmesi zorunludur. Açıklanan nedenle mahkemece öncelikle, malik hanesinin açık bırakılmasına neden olan davanın davacısı ...'...

        Vakfı adına tespitine ilişkin Komisyon kararı tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesindeki dava derdest olduğuna göre, sonradan davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi ve işlemden kaldırılması malik hanesinin re'sen mahkemece belirlenmesi gerektiği hususunu ortadan kaldırmaz. Hal böyle olunca, malik hanesi açık olan taşınmazın kimin adına tescil edileceğinin 3402 sayılı Yasa'nın 30. maddesi uyarınca mahkemece re'sen araştırma yapılarak belirlenmesi zorunludur. Açıklanan nedenle mahkemece öncelikle, malik hanesinin açık bırakılmasına neden olan davanın davacısı....'...

          KADASTRO TUTANAĞININ KESİNLEŞMESİMALİK HANESİNİN AÇIK BIRAKILMASI 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 5 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 13 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü: Kadastro sırasında 299 ada 63 parsel numarası ile tespit edilen kargir oda vasfındaki taşınmaz 13.03.1944 tarihinde malik hanesi açık olarak tapuya tescil edilmiştir. Davacı Vakıf, S... Handa bir kargir oda olan çekişmeli parselin nevi kaydının Vakıf adına olduğundan bahisle malik hanesinin Mülhak Amcazade H". Paşa Vakfı olarak doldurulması için Kadastro Mahkemesine dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargıiama sonunda; davanın kabulüne, çekişmeli parselin tüm takyidatları aynen kalmak kaydıyla malik hanesinin Amcazade H......

            Davacının maliki olduğu 179 ada 120 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında baba adının "..." olmasına rağmen yanlışlıkla "..." yazıldığını ve ayrıca beyanlar hanesinde "Tespit maliki ölüdür" şerhinin bulunduğunu belirterek baba adının nüfus kaydına göre düzeltilmesini ve tapu kaydının beyanlar hanesindeki "Tapu maliki ölüdür" şerhinin "sağ" olarak düzeltilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davacının baba adının düzeltilmesi yönündeki talebinin kabulüne, kadastro tutanaklarındaki ve tapudaki "ölüdür" şerhinin "sağ" olarak düzeltilmesi talebi yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir....

              Ayrıca anılan bu şahsın doğum tarihi, dava konusu taşınmazın kadastro tutanağının malik hanesinde adı geçen ... oğlu ... ...'ın doğum tarihi ile de aynıdır. Bu sebeple uyuşmazlığın tapu kaydında malik olarak görülen kişinin mirasçılarına karşı tapu iptali ve tescili davası açılmak suretiyle çözümlenmesi gerektiği halde 120 ada 58 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının malik hanesindeki kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 13.09.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                Davacı, 10 parsel sayılı taşınmazın malik hanesinin açık bulunması nedeniyle ... Defterdarının kayyım olarak atandığını , bu taşınmaz üzerinde bulunan iki katlı binaya davalının kullanmak suretiyle el attığını ileri sürerek; 01.01.2005 – 31.05.2010 dönemi için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 15.055,00 TL ecrimisilin, el atma tarihi olan 01.01.2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, yargılama aşamasında taşınmaz bilgilerinde maddi hata yapıldığını belirterek dava konusu taşınmazın 663 ada 25 parsel sayılı taşınmaz olarak düzeltilmesi talebinde bulunmuştur. Davalı, taşınmazın malik hanesinin doldurulması yönünde dava açtığını,kendisinden ecrimisil istenemeyeceğini ayrıca davacının aktif husumetinin bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

                  Olayda dava dilekçesinde hasım olarak gösterilen Tapu Sicil Müdürlüğü ile Kadastro Müdürlüğü, yukarıda sayılan hallerin hiç birisi nedeniyle davalı sıfatını kazanabilecek durumda değildir. Ancak taşınmaz hakkında kadastro tespitinden önce Hukuk Mahkemesinde açılmış bir davanın bulunması halinde, kadastro tespiti sırasında malik hanesinin açık bırakılması zorunludur. Bu durumda malik hanesinin doldurulmuş olması hukuken hiçbir sonuç doğurmaz. Taşınmazla ilgili olarak tutanak düzenlendikten sonra Hukuk Mahkemesi görevsizlik kararı ile dosyayı Kadastro Mahkemesine devretmek zorundadır. Şartları mevcut olduğu takdirde kadastro hakimi tarafların talebi olmadan Hukuk Mahkemesinden aktarılan dosyayı esasına kaydedip, gerekli ilanları yapıp taraflara duruşma gününü bildirip yargılamayı sürdürmek zorundadır....

                    -KARAR- Dava, tapu kaydında yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davalarında Tapu Müdürlüğü ilgili sıfatıyla yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden ve 29.5.1957 tarih, 4/16 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince yargılama giderlerinden sayılan avukatlık ücretinden sorumlu tutulamayacağı açıktır. Bu nedenle yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması doğrudur. Davacı vekilinin bu yöne değinin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Ancak, davanın kabul edilmesi karşısında davalı lehine vekalet ücretine takdir ve tayin edilmesi doğru değildir. Ne var ki; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; hükmün, ( 5. ) bendinin hükümden çıkarılmasına, davacı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı H.M.K.'...

                      UYAP Entegrasyonu