Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İster tavzih ister düzeltme yoluyla hüküm fıkrasına yeni bir hüküm eklenemeyeceği gibi taraflara yeni hak ve borçlar yüklenemez. Somut olayda, davacı temyiz edilmeksizin 03.07.2012 günü kesinleşen ... 1.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2012/269-798 sayılı kararının tavzih yoluyla hüküm fıkrasında unutulan 230 ve 232 parsel sayılı taşınmazlar ile ilgili istemin hüküm altına alınması istenmiştir. Davacının bu istemi, birbirine çelişik fıkralardaki çelişkinin giderilmesi, hükmün infazında duraksama bulunduğu ya da hükmün yeterince açık olmadığı gerekçesiyle tavzih istemi değil, hüküm altına alınmayan taşınmazlarla ilgili yeni bir hüküm verilmesine yöneliktir. Tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesine ilişkin davalarda kayıt malikinin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin nüfus kaydı ile uyumlu hale getirilmesi amaçlandığından bu tür davalarda verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmeyeceğinden yeniden düzeltme talebinde bulunulabilmesi mümkündür....

    ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu kaydında malik gözüken kişi ile murisin aynı kişi olduğunun tespiti isteğine ilişkindir. Davacı, 12 adet (... köyü 211; ... Köyü 211, 212, 213, 214, 215, 216, 217, 219, 220, 223 ve 224 parsel sayılı) taşınmazın tapu kaydında "... oğlu ..."; ... Köyü 533 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında " ..." olarak yazılı tapu kayıt maliki ile dedesi olan muris "... oğlu ..."'ın aynı kişiler olduğunun tespitini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ... köyü 214 parsel bakımından anılan parselin bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine; ... ve ... köyündeki parseller bakımından iddianın sabit olduğu gerekçesi ile düzeltme hükmü kurmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.10.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında isim düzeltme istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.02.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı temsilcisi tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 3 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında “... oğlu, ... ” olarak yazılı kimlik bilgilerinin “İbiş oğlu, ... ... ” olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Davacı, murisine ait 3 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin nüfus bilgileri ile uyumlu hale getirilmesini istemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM Taraflar arasında görülen davada; Davacı, murisi “...” ile K. evvel 1314 tarih ve 22 sıra numaralı eski tapu kaydında malik görülen “... oğlu ... Efendi bin ... Efendi”nin aynı kişi olduğununu tespiti ile tapudaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesini istemiştir. Davalı, malik ile davacının murisinin farklı kişiler olduğunu bildirip, davanın reddini savunmuştur....

          Mahkemece dava kabul edilmiş, hükmü davalılardan Hazine temyiz etmiştir. 5520 sayılı yasayla değişik Tapu Kanununun 31.maddesi uyarınca tapu kaydında yüzölçümü miktarının düzeltilebilmesi bir taşınmaz malın gerçek yüzölçümünün Tapu sicilindekinden daha az veya fazla olması, gerçeğin tapu sicilinde yazılı yüzölçümü ile örtüşmemesi dava konusu taşınmazın sınırdaki taşınmazlarla da bir çekişmesinin bulunmaması halinde olanaklıdır. Somut olayda ise, dava konusu 1285 parsel sayılı taşınmaz çapa bağlıdır. Böylesine çapa bağlanmış taşınmaz malların yüzölçümü ise çap kaydının uygulanması ile belirlenir. Ancak, taşınmazın kadastro tespiti sırasında veya sonradan yapılan işlemler nedeniyle ölçü, tersimat ve hesaplamalardan doğan fenni hatalar ve bundan kaynaklanan yüzölçümü hatası varsa bunun düzeltmesi 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41.maddesine göre ilgilinin müracaatı veya Kadastro Müdürlüğünce resen yapılır. Bu düzeltme sonucu açılacak davaların görülme yeri de Sulh Mahkemeleridir....

            Mahkemece "... oğlu ..." isimli bir kişinin olabileceği, bu nedenle tapu sicil müdürlüğüne husumet yöneltilerek tapu kaydında isim düzeltme davası değil, tapu iptali tescil davası açılması gerektiği bu tür davalara bakma görevinin ise asliye hukuk mahkemesinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Bu davalar, taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan 6100 sayılı HMK’nun 12. maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır. Tapuda kayıt düzeltilmesi davasını, tapu maliki ile mirasçıları açabilir....

              Değerlendirme Somut olayda; her ne kadar Mahkemece, dava tapu kaydında düzeltim olarak nitelendirilerek Tapu Müdürlüğüne idari başvuru yapılmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş ise de; malik hanesi boş bırakılan dava konusu taşınmaz hakkında Tapu Müdürlüğü hasım gösterilerek dava açılamayacağı, taşınmazın tapu kaydında davalı olduğuna dair şerh bulunduğu, malik hanesi açık olan taşınmaz hakkında tapuya başvuru yapılmak suretiyle düzeltme yapılamayacağı ve davacının taşınmazın kendisine ait olduğu iddiasıyla Tapu Müdürlüğüne husumet yöneltemeyeceği gözetilerek, davanın reddine karar verilmesi bu gerekçe ve sonucu itibarıyla doğru olduğuna göre; yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. VI....

                Ayrıca nüfus müdürlüğünden yapılan araştırma sonucunda ''... oğlu ...'' isminde bir şahsın bulunduğu bildirilmiştir.Bu şahsın nüfus kaydı incelendiğinde doğum tarihinin 01.07.1876 yılı olduğu, 15.06.1960 yılında öldüğü, tapu malikinin ölüm tarihi olduğu şerh düşülmüş tarihle bu tarihin birebir uyuştuğu, oysa ki doğum tarihi 1956 olan davacının 16.08.1974 tarihli kadastro tespit gününde 18 yaşında olduğu anlaşılmakla, şu hali ile yapılan düzeltme mülkiyet nakline neden olabilecek bir sonuç hasıl eder duruma girdiğinden ve tapu kaydında düzeltme yapılırken bir başkasına ait mülkiyetin diğer bir kişiye aktarılmasına sebebiyet verilmemesi gerektiğinden, bu durumda davanın mülkiyet ihtilafına ilişkin bulunduğu ve ancak tapu malikine husumet yöneltilerek açılacak bir tapu iptali ve tescil ile çözümlenebileceği düşünülmeksizin,yazılı olduğu gibi karar verilmiş olması doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir....

                  Açıklanan bu hususlar çerçevesinde inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir. Davacı, dava konusu 90 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında ...'nin "..." yazılan baba adının "..."olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, Tapu Sicil Müdürlüğü vekili temyiz etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller hüküm vermeye yeterli değildir. Kaydında düzeltme yapılması istenen 90 parsel sayılı taşınmazın davacı adına diğer tahsisler nedeni ile tescil edildiği belirtilmesine rağmen buna ilişkin belgeler getirtilmemiş, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı yukarıda belirtilen şekle uygun olarak zabıta aracılığıyla araştırılmamıştır....

                    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.01.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında yüzölçümü düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.10.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapuda yüzölçümü düzeltilmesi istemiyle açılmıştır. Mahkemece dava kabul edilmiş, hükmü davalı ... Sicil Müdürlüğü vekili temyiz etmiştir. 5520 sayılı yasayla değişik Tapu Kanununun 31.maddesi uyarınca, tapu kaydında yüzölçümü miktarının düzeltilebilmesi için o taşınmaz malın gerçek yüzölçümünün Tapu sicilindekinde yazılı olan miktarından daha az veya fazla olması ve dava konusu taşınmazın sınırdaki taşınmazlarla da bir çekişmesinin bulunmaması gerekir....

                      UYAP Entegrasyonu