Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı ... vekili, 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, yapılan tesbit ve tescilde hata olmadığını, tescilin yolsuz tescil niteliğinde bulunmadığını,diğer davalı ... vekili ise,tapu düzeltim davası sonunda malik değişiminin mümkün olmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır. Mahkemece, davacının davasının, davalı ... yönünden husumet yokluğu sebebiyle reddine, davalı ... açısından kabulü ile Yava köyü 418 parselin malik hanesinin iptali ile davacı adına tapuya tesciline, davacı tarafın diğer taleplerinin reddine karar verilmesi üzerine hüküm davalı ... vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1977 yılında yapılan tapulama çalışmalarında tutanakların edinme sebebinde, 20 seneyi aşkın ... zilyetliğinde iken yerini iki parçaya ifraz ettiği ve 417 parselini oğlu ...’e, 418 parselini ise kızı ...’e hibe ettiği açıklanarak 417 parselin zeytinlik ve kargir kahvehane niteliği ile ......

    Somut olayımıza gelince; davaya konu Antalya ili Aksu ilçesi Atatürk Mahallesi 14121 Ada 35 Parsel sayılı taşınmaza ilişkin dosya arasındaki mevcut tapu kaydına göre kayıt durumunun “aktif”, ana taşınmaz niteliğinin “davalı”, malik hanesinin de “davalı” şeklinde gösterildiği, edinme sebebi kısmı ise “tesis kadastrosu” şeklinde belirtildiği, tapu kaydının beyanlar hanesinde ise kadastro mahkemesinin farklı dosya numarası ile belirtilen esas sıralarında davalı olduğuna dair 6 adet davalı şerhinin mevcut olduğu, aynı taşınmaza ilişkin kadastro mahkemesinde görülmekte olan davaların bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda kadastro mahkemesince, taşınmazın tapu kaydının mülkiyet ve yüzölçümü hanelerinin “davalı” olarak bırakıldığı ve edinme sebebinin ise “tesis kadastrosu” olarak gösterildiği gözetilmeksizin söz konusu taşınmazda kullanım kadastrosu çalışmaları yapıldığı, mülkiyete yönelik kadastro çalışması yapılmadığı belirtilerek görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir....

    Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmaz hakkında henüz tapu kaydı oluşmadığını, halen malik hanesinin davalı olarak kayıtlı olduğunu, bu nedenle 3402 sayılı Kadastro Kanunun 30/2. maddesi uyarınca gerçek maliki belirleme görevi ile malik hanesindeki boşluğu doldurma görevinin Kadastro Mahkemesine ait olduğunu ileri sürerek görevsizlik kararı verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; "…dava konusu parselin halen malik hanesi boş olup taşınmaz hakkında sicil oluşmadığı 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 30/2. maddesi uyarınca gerçek maliki belirleme görevi ile malik hanesini doldurma görevinin Kadastro Mahkemesine ait olduğu…" gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

    Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, taşınmazın tapu kaydının düzeltilmesi ve davacının da paydaş olarak tescili istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın çekişmesiz yargıya tabi uyuşmazlık olduğu ve sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın tapu iptali ve tescil davası olduğu ve asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm verilmiştir. Somut olayda, dava konusu taşınmazın davacının murisinden intikal ettiği ancak kadastro tespit çalışmaları sırasında davacının da mirasçı olmasına rağmen tapu kaydında malik olarak belirtilmediği iddiasıyla tapu kaydının buna göre düzeltilmesi ve davacının malik olarak tapuya tescili istemine ilişkindir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi HÜKÜM/KARAR : Kabul DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen dava sonunda verilen önceki hüküm, temyiz incelemesi sonucunda Yargıtayca bozulmuştur. İlk Derece Mahkemesince, bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA 1. Kadastro sırasında, ... İli ... İlçesi .... çalışma alanında bulunan 13 parsel sayılı 5.080,00 m2 yüz ölçümündeki taşınmaz, tapu kaydının beyanlar hanesine göre davalı olduğu belirtilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. 2....

        Çekişmeli 263 ada 19 parsel sayılı taşınmaz hakkında düzenlenen ilk ......... tutanağı 28.12.1987 tarihli olup, taşınmazın genel mahkemede davalı olması sebebiyle malik hanesi doldurulmaksızın re'sen ......... Mahkemesine aktarılmıştır. ......... ......... Mahkemesi’nin 25.12.2001 tarih ve 2000/93 Esas, 2001/88 Karar sayılı kararıyla çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi raporuna ekli krokide gösterilen 2.248,32 metrekarelik kısmının ifrazen davacı adına tapuya tesciline, geriye kalan kısmı yönünden ise malik hanesinin doldurulması amacıyla tutanağın ......... Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiştir. Kararın kesinleşmesinden sonra ......... Müdürlüğü tarafından 18.06.2002 tarihli ikinci tutanak düzenlenmiş ancak taşınmazın genel mahkemeden aktarılan başka bir dosyada davalı olduğunun anlaşılması sebebiyle tutanak malik hanesi doldurulmaksızın yeniden ......... Mahkemesine aktarılmıştır. Bu sefer de ......... ............

          Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1962/38 esas sayılı dosyaları ile dava açıldığından dava sonuna kadar malik hanesinin açık bırakıldığı, yine aynı şekilde ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1962/493 esas, 1962/497 esas ve 1963/81 esas sayılı dosyaları ile dava açıldığı, bu nedenle dava sonuna kadar malik hanesinin açık bırakıldığı, müsnet dava dosyalarındaki davalıların tapu kaydında davalı olarak gözüken kişiler olduğunun açıkça anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili ile ihbar olunan vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3561 sayılı Kanuna dayalı olarak açılan kayyım atanması istemine ilişkindir....

            Şöyle ki, mahkemece davanın kabul edilmiş olmasına rağmen bozma ilamı öncesinde kabulüne karar verilen mirasbırakan ...’nin maliki olduğu 188 ada 136 parsel(eski 2755 parsel) sayılı taşınmaza hüküm kısmında yer verilmediği gibi mirasbırakan ...’ye ait olan 122 ada 55 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının malik hanesinin ‘...’ olarak düzeltilmiş olması da hatalıdır. Hal böyle olunca, anılan hususlar göz ardı edilerek ve bozma ilamının gerekleri yerine getirilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Davalının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA,12/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Yönetimi 03/12/2012 havale tarihli dava dilekçesiyle, çekişmeli 1765 nolu taşınmazın kesinleşen orman kadastrosunda orman sınırı içinde kaldığını, bu nedenle tapu müdürlüğüne tescil bildiriminde bulunulduğunu, tapu müdürlüğünün orman sınırları içinde kalan taşınmaz bölümünü anataşınmazdan ifraz ederek 1765 parsel numarasıyla orman niteliğinde kaydettiğini ancak taşınmazın malik hanesinin değiştirilmediğini, ormanların özel mülkiyete konu olamayacağını, bu nedenle taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline, tapu kaydındaki şerhlerin terkinine ve davalıların müdahalesinin önlenmesine karar verilmesini istemiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine ... köyü 160 ada 73 parsel sayılı taşınmazın 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılan yerlerden olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptal edilerek Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın REDDİNE karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce ... tarihinde ilen edilerek kesinleşen orman kadastrosu ile 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması vardır....

                  UYAP Entegrasyonu