Dava; kadastro öncesi nedene dayalı olarak tapu iptali ve tescil, bu istemin kabul edilmemesi halinde çekişmeli taşınmazlara ilişkin kamulaştırma bedelinin ödenmesi istemi ile terditli olarak açılmış olup mahkemece, taşınmazların kamulaştırma nedeniyle acele el konularak Hazine adına tescil edilmiş oldukları gerekçesiyle tapu iptal ve tescil davası yönünden davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir. Çekişmeli taşınmazlara ilişkin tapu kayıtları incelendiğinde taşınmazların dava (ve karar) tarihi itibariyle Hazine adına kayıtlı olmayıp kayıt maliklerinin davalı ... ile dava dışı ... olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle taşınmazların Hazineye ait olduğu gerekçesi ile tapu iptali ve tescil davası yönünden davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi isabetsizdir....
Her ne kadar yetkisizlik kararı veren mahkemece taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşme gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi olarak yorumlanmış ise de işbu sözleşme uygulamada alacağın temliki sözleşmesi olarak anılmaktadır. Şöyle ki; Yargıtay'ın yerleşik içtihatları uyarınca alacağın temliki sözleşmelerinde yani arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde 30.09.1988 tarihli ve 1987/2-1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı uygulanmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/376 Esas, 2020/240 Karar sayılı dava dosyasında verilen Tapu İptali Ve Tescil (Alım Hakkından Kaynaklanan), Alacak (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) talebinin kısmen kabulüne karşı, davalılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; Tapu İptali Ve Tescil (Alım Hakkından Kaynaklanan), Alacak (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Davacı, ortak mirasbırakan ...'in dava konusu 28, 98 ve 224 parsel sayılı taşınmazları davalı oğluna aslında bağış olduğu halde satış suretiyle temlik ettiğini, mirasbırakanın hasta ve yaşlı olması nedeniyle sözleşme yapmakta ve malvarlığını devretmekte haklı bir nedenin bulunmadığını, mirasbırakanın mal satmaya ihtiyacı olmadığı gibi davalının da taşınmazı alacak ekonomik gücünün bulunmadığını, işlemin mirastan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı şekilde yapıldığını ileri sürerek pay oranında iptal, tescil olmadığı taktirde saklı payı oranında tenkis istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tapu iptal ve tescil davasının kanıtlanmadığı, tenkis davasında ise hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı....
Davacı ...; çekişmeli 2309 parsel sayılı taşınmaz hakkında kadastro öncesi nedenlere dayanarak tapu iptali ve tescil, bu talep yerinde görülmezse TMK’nın 724. maddesi gereğince temliken tescil istemiyle 06.06.2013 tarihinde dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli 2309 parsel sayılı taşınmaz hakkında öncelikle kadastro öncesi hukuki nedene dayanarak tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuş, bu talep yerinde görülmediği takdirde ise TMK’nın 724. maddesi gereğince yapı değeri arazi değerinden fazla olduğundan arazinin uygun bedel karşılığı tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir. Mahkemece; davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir....
İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili tarafından verilen 02.09.2021 tarihli istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde özetle; davacı şirket tarafından açılan davaya ilişkin olarak ticaret mahkemelerinin tapu iptali ve tescil davalarına bakamayacaklarını, bu nedenle davanın tapu iptali ve tescil kısmının tefrik edilerek asliye hukuk mahkemesine gönderilmesi gerektiğini, İzmir 9. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen tapu iptali ve tescil talebi ile İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'ndeki dava konusu aynı olup, İzmir 9....
-TL'nin müvekkili tarafından tapu teslim zamanında ödeneceğinin belirtildiğini, ancak davalı T5 taahhüdü yerine getirmediğini, 2016 yılından itibaren müvekkilinin daire satış sözleşmesi neticesinde tarafına daire tesliminin beklendiğini, müvekkilinin iyi niyeti ile yıllarca davalı T5 kendisine ev teslim etmesini beklemesine davalı firmanın müvekkilinin iyi niyetini su istimal etmiş olup halen dairenin müvekkiline teslim edilmediğini, müvekkili ile yapılan sözleşmenin her ne kadar taşınmaz satış vaadi sözleşmesi başlığı altında düzenlenmiş olsa da sözleşmenin alacağın temliki hükmünde olduğunu, sözleşmenin yapıldığı tarihte kat irtifakı kurulmamış olması nedeniyle müvekkili firmanın işbu adi yazılı sözleşmeyi imzaladığını, mahkemenin Yargıtay'ın yerleşik uygulamasını göz ardı ederek söz konusu tapu iptali ve tescil taleplerinin söz konusu sözleşmeyi alacağın temliki olarak nitelendirmemiş olup, satış vaadi sözleşmesi olarak nitelendirerek resmi şekil şartı yokluğundan tapu iptali ve tescil...
nin bu amacı gözetildiğinde, yolsuz tescile dayanarak tapu iptal davası açması TMK'nın 2. maddesi anlamında iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığını, davacı bu taşınmaz için tapu iptal davası değil, bir bedel talep edecekse, bu bedelin tahsili için alacak davası açması gerektiğini, bedel davasının muhatabının da dava dışı ... Organize Sanayi Bölgesi idaresi olduğunu, davalı şirketin dava konusu yeri TMK'nın 1023. maddesi gereğince iyi niyetli olarak kazandığını, bu madde gereğince tapu kütüğündeki tescile iyi niyete dayanarak mülkiyet veya bir başka ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu iktisabının korunacağını, davalı şirket zaten ... Organize Sanayi bölgesine devredilecek yeri aldığından, iyiniyetli olarak kazandığı bu taşınmazın tapusunun iptali gerekmeyeceğini belirterek davacının açtığı tapu iptali ve tescil davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece, davacının dava dilekçesinde tapu iptali ve olmadığı takdirde 4.000,00 TL tazminat talep ettiği, keşif yapıldıktan sonra davacı taraf keşifte belirlenen değer üzerinden harcı tamamlamış ise de talep ettiği tazminat miktarını artırdığına dair ıslah dilekçesi vermediği, davacının yatırdığı harcın terditli ilk talep olan tapu iptali davası yönünden eksik harcın tamamlanması için olduğu gerekçesi ile davacı tarafından terditli ikinci talep olarak açılan tazminat davasının kabulüne, sabit olan 4.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş ise de; davacı dava dilekçesinde harca esas değer olarak 4.000,00 TL göstermiş ve satış vaadine konu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini, bunun mümkün olmaması halinde ise taşınmazın dava tarihi itibariyle değerini istemiştir....
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve davalı tapu kayıt maliki ...'ın dosya kapsamından TMK'nın 1023. maddesi gereğince iyi niyetli olduğunun anlaşılmasına göre tapu iptali ve tescil talebine yönelik sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; davacı ... dava dilekçesinde, çekişmeli taşınmazların müşterek muris Hacı Mehmet Aykanat'tan intikal ettiği, mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği ve muvazaa iddialarına dayanarak tespit malikleri ve tapu kayıt maliki aleyhine terditli olarak tapu iptal ve tescil, bu istemin kabul edilmemesi halinde ise bedele yönelik dava açmış olup; mahkemece davacının tapu iptali ve tescil talebi yönünden karar verilmesine rağmen bedele yönelik talebi yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir....