Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yargılamaya katılan davalılar, davanın reddini savunmuşlar, mahkemece tapulu taşınmazın satışının resmi şekilde yapılmadıkça geçerli olmayacağı belirtilerek tapu iptali tescil istemi reddedilmiş, 325 m2'lik alanda davacı lehine irtifak hakkı tesis edilmiştir. Hükmü, davacı ve davalılardan ... temyiz etmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil, bu istem kabul edilmediği takdirde de irtifak hakkı tesisi istemine ilişkindir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve özellikle Borçlar Kanununun 213, Türk Medeni Kanununun 706, Tapu Kanununun 26 ve Noterlik Kanununun 60. maddeleri uyarınca tapulu taşınmazların resmi şekilde satışı gerektiğinden davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davalının temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece irtifak hakkı tesisi istemi hüküm altına alınmıştır. Taşınmaz üzerinde tam bir yararlanma ve tasarruf etme yetkisi sağlayan mülkiyet hakkı Türk Medeni Kanununun 718 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir....

    < Uyuşmazlık; 1984 yılında tesis edilen irtifak hakkı nedeniyle ödenmesi gereken tapu harcının noksan ödendiğinin inceleme raporu ile tesbit edilmesi üzerine ikmalen salınan kusur cezalı tapu harcının kaldırılması istemiyle açılan davayı; 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı 4 sayılı tarifenin 20/e pozisyonunda gayrımenkul üzerine irtifak hakkı tesis ve devrinde, tesis ve devir için ödenen bedel üzerinden devir alan tarafından % 40 oranında tapu harcı ödeneceği hükmünün yer aldığı, tapu harcının tapu idaresi tarafından yapılan işlem nedeniyle alınan bir harç olduğu, irtifak hakkı tesisi işleminin de bir defa yapıldığğ, her kiralama yılı için ayrı bir intifak hakkı tesisinin söz konusu olmayacağı, yasa hükmü uyarınca irtifak hakkı tesisinin 49 yıllık karşılığı olan bedel üzerinden bir defada harç ödenmesi gerektiği, irtifah hakkı tesisi için ödenmesi gereken bedelin taksitler halinde yıllara bölünmüş olmasının harcın ödenmesininde aynı usulde yapılmasını gerektirmeyeceği, 49 yıllık kira...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 27.10.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil-olmazsa geçit hakkı tesisi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil davasının reddine geçit hakkı tesisi davasının kabulüne dair verilen 26.08.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Davacılar, 131 ada 47 sayılı parsel ile 131 ada 58 parsel sayılı taşınmazların ana yola bağlantısı olmadığını belirtilerek davalıya ait 131 ada 44 sayılı parsel ile dava dışı aynı ada 45 parsel arasında kadastro paftasında yol olan yerin davalının açtığı dava sonucunda davalı parseline dahil edilmiş olduğundan 78,215 m2 lik yerin tapu kaydının iptali ile paftasında yol olarak gösterilmesini, kabul edilmediği...

        Yanlar arasındaki çekişme 3.6.1992 tarihli ilk protokolün bir üst hakkı tesisi sözleşmesi olup olmadığı ve ikinci sözleşme ile bu sözleşmenin hükmünü yitirip yitirmediği noktasında toplanmaktadır. Bilindiği üzere üst hakkı başkasının taşınmazı üstünde veya altında inşaat yapma veya önceden yapılmış bir inşaatı koruma yetkisi sağlayan ve bu inşaat üzerinde irtifak hakkı sahibine mülkiyet hakkı kazandıran bir irtifak hakkıdır. Üst hakkına ilişkin yasal düzenlemeler Türk Medeni Kanununun 726 ve 826-836.maddeleri arasında yapılmıştır. Olağan yolla üst hakkı tesisi, önce tarafların üst hakkı kurulması konusunda yazılı veya sözlü anlaşma yapmaları, ilgili Tapu Siciline giderek iradeleri doğrultusunda resmi senet düzenletip üst hakkı kuruluş senedini tanzim etmeleri, bundan sonrada resmi memurdan üst hakkının bir irtifak hakkı olarak taşınmaz kaydına şerh edilmesi veya tescil talebinde bulunmaları suretiyle kurulur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.11.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve yol olarak terkini olmadığı takdirde geçit hakkı tesisi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve yol olarak terkini talebinin reddine, geçit hakkı tesisi talebinin kabulüne dair verilen 21.05.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının diğer temyiz edenlere yükletilmesine 04.02.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            Anılan madde hükümlerinin birlikte incelenmesinden, arsa ve arazi üzerine bina inşa edilmesi durumunda harç alacağının doğduğu, tapu kaydının arsa üzerine bina inşa eden kişi adına yapılmış bulunması şartının getirilmediği, ve binayı inşa eden kişinin harcın yükümlüsü olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, mülkiyeti İstanbul Büyükşehir Belediyesine ait taşınmazın irtifak hakkı tesisi suretiyle 43 yıllığına irtifak hakkı elde edilmesi sonucu üzerine inşa edilen binalardan dolayı tahakkuk eden tapu harcının mükellefinin binaları inşa eden şirket olması gerekeceğinden, Vergi Mahkemesince, tapu harcının, tapuda lehine işlem tesis edilen belediyeden istenilmesinin yasa gereği olduğu gerekçesiyle terkinine karar verilmesinde isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle Vergi Dairesi temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.05.2007 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkı tesisi bu istem kabul edilmezse tapu iptali ve tescil veya tenkis istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda;davanın intifa hakkı tesisi istemi yönünden kabulüne dair verilen 13.12.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Davacı, ... Konak ... 3335 ada 46 parsel sayılı taşınmazda 300/6800 arsa paylı A blok 5 numaralı ve ... 1....

                Dava, Türk Medeni Kanunu’nun 747. maddesi gereğince geçit hakkı tesisi istemine ilişkindir. Gerçekten, bu tür davalarda amaç, yol ihtiyacında olan taşınmazın genel yolla bağlantısını sağlamaktır. Dava konusu uyuşmazlıkta 111 parsel yararına kurulan geçit alanı kadastro sırasında tapulama dışı bırakılmıştır. Başka bir anlatımla, kurulan geçit yerinin tapuda kaydı bulunmamaktadır. Zorunlu geçit hakkı eşyaya bağlı bir irtifak hakkı biçiminde tesis edileceğinden ve tapu kaydının özel sütununda taşınmaza bağlı irtifakları olarak kaydı gerekeceğinden geçit hakkı tesisi için kural olarak hem geçit isteyen taşınmazın, hem de aleyhine geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı olması gerekir. Tapuda kayıtlı olmayan bir taşınmazdan geçit hakkı tesisi olanaklı bulunmadığından davanın reddi yerine, yasa kurallarına aykırı geçit tesisi kararı doğru görülmemiştir. Karar açıklanan nedenlerle davalı Hazine yararına bozulmalıdır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki müdahalenin men'i, tapu iptali ve tescil ile irtifak hakkı tesisi davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 12/05/2016 gün ve 2016/2031 - 5472 sayılı ilâmıyla onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davalı ... ve Su İşleri Bakanlığı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü: K A R A R Karar düzeltme dilekçesinde değinilen hususlar temyiz aşamasında da ileri sürülmüştür. Dairemiz kararı bu konulara cevap teşkil edecek nitelikte olduğu gibi, dava müdahalenin men'i, tapu iptali ve tescil ile irtifak hakkı tesisi isteğini içermekte ise de davalı bakanlık yönünden irtifak hakkı tesisine yönelik talep sözkonusu olduğundan maktu ücreti vekalet tayininde bir isabetsizlik bulunmayıp, usûl ve kanuna da uygundur....

                    Öte yandan yukarıda açıklandığı üzere geçit hakkı kurulurken ihtiyaç içinde olan taşınmazların kesintisiz olarak genel yola bağlanması gerekli olup hükme esas alınan rapordaki 1 nolu alternatif geçit güzergahının 2085 sayılı taşınmaza ulaşmadığı, 2084 parsel sayılı taşınmazın sınırında sona erdiği görülmektedir. Her ne kadar lehine geçit hakkı tesisi istenen taşınmazlar davacıya ait ise de, geçit hakkı taşınmazlar leh ve aleyhine kurulacağından kesintisizlik ilkesi gereğince mahkemece hüküm verilirken infaza elverişli ve lehine geçit hakkı tesisi istenen bütün taşınmazları kesintisiz olarak genel yola ulaştıracak şekilde geçit hakkı tesis edilmesi gerekmektedir. Öte yandan tapu sicil müdürlüğünce hükümden sonra verilen cevabi yazı ekindeki tapu kayıtları incelendiğinde hükümden önce 26.02.2021 tarihinde yapılan tescil işlemi sonucunda lehine ve aleyhine geçit hakkı tesis edilen taşınmazların tapu kayıtlarının pasif hale geldiği anlaşılmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu