Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Taşınmazın 24 parselin(sulu) m² birim değeri 24,87 TL üzerinden kabulü ile 2.063,00TL olarak tespitine, 62 parselin(kuru) m² birim değeri bedeli 15,42 TL üzerinden kabulü, 246,26 TL olarak tespitine karar verilmiş olup, Çanakkale ili, Çan ilçesi, Durali köyü, Obruklar mevkii, 24 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisinin 06/05/2019 tarihli raporunda ekli krokide C harfi ile gösterilen 237,20 m² irtifak hakkı olarak ve B harfi ile gösterilen 15,97 m² pilon yerinin davacı idare lehine mülkiyet hakkı olarak tesisi ile tapu kütüğüne TESCİLİNE,Çanakkale ili, Çan ilçesi, Durali köyü, Obruklar mevkii, 62 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisinin 06/05/2019 tarihli raporunda ekli krokide C harfi ile gösterilen 1.485,15 m² irtifak hakkı olarak davacı idare lehine daimi irtifak hakkı tesisi ile tapu kütüğüne TESCİLİNE, karar verilmiştir....

Mecra irtifakı kurulması istemine ilişkin davalarda, irtifak hakkı taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından, leh ve aleyhine irtifak hakkı kurulması istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına mecra irtifakı kurulacak taşınmaz müşterek mülkiyete konu ise, dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Fakat her durumda aleyhine yük yüklenen taşınmaz maliki davada taraf olmalıdır. Bu bakımdan, yükümlendirilen 1824 parsel sayılı taşınmaz maliki veya maliklerinin davada taraf durumunu almadan mecra irtifakı tesisi doğru değildir. Diğer taraftan, bu gibi davaların ihtiyaç içinde olan taşınmaz maliki tarafından açılması gerekir. Oysa, dosyada yer alan tapu kaydından 1733 parselin dava dışı Maliye Hazinesi adına kayıtlı olduğu davacı ile bir ilişiğinin bulunmadığı görülmektedir. Hal böyle olunca davacının 1733 parsel yararına mecra irtifakı tesisi istemesinde hukuki yararı yoktur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.06.2012 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 17.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı tesisi isteğine ilişkindir. Davalı Hazine vekili 30 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında “6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılmıştır" şerhi bulunduğunu, davanın reddini savunmuştur. Bir kısım davalılar davanın reddini savunmuş, diğerleri davaya cevap vermemiştir....

      Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden, olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır. Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 maddesi uyarınca tapu siciline kaydı da gereklidir. Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır.Somut olaya gelince; Davacı vekili, 02.04.2007 tarihli dilekçesi ile 4906 sayılı parsel 4700 m2 tarla cinsli taşınmazı lehine davalı 5065 sayılı parselden geçit hakkı tesisi istemiştir. Davalı ve dahili davalı, davanın reddini savunmuştur....

        Tapu kaydı incelendiğinde tapunun irtifak hakları ve gayrimenkul mükellefiyetleri sütununda "... ..., ... ... ve ...'e ait 12/48 hisse üzerinde ...'in kanuni intifa hakkı vardır" kaydının bulunduğu görülmüştür. Tapu 01.02.1999 tarihinde imar uygulaması ile ... Cebi Gelişli, ..., ... ... Gelişli ve ...adına paylı mülkiyet şeklinde oluşmuştur. Tapu Sicil Müdürlüğünden gelen yazıda 12 parselin eski 3011 ada 8 parselden geldiği ve intifa hakkının tesisine dair kayıtların bulunmadığı bildirilmiştir. 8 parsel sayılı taşınmazda ise davacı 24.06.1994 tarihinde ...'dan pay satın almış ...'ın payı ise satın alma yoluyla ...'dan gelmiştir. Yukarıda da değinildiği gibi intifa hakkı sahibinin ölümü ile bu hakkın kayıttan terkin edileceği kuşkusuzdur. Ancak terkin istemini mülkiyet hakkı intifa hakkı ile kısıtlanan kişi ileri sürebilir. Mevcut tapu kayıtlarına göre davacının payına yönelik intifa hakkı bulunup bulunmadığı anlaşılamamaktadır....

          Mahkemece, davacı parseli yararına tesis edilen geçitin bağlandığı bu yerin takyidatlı tapu kayıtları ile niteliği araştırılarak, bu kısım tapuda Hazine adına kayıtlı ise veya Devlet Su İşleri Müdürlüğünün bu kısım üzerinde hakkı varsa bunların da davaya katılmaları sağlanmadan hüküm kurulması doğru olmamıştır. Geçitin bağlandığı yer genel yol ise davanın şimdiki gibi kabulüne karar verilmelidir. Eksik inceleme ve araştırma ile hüküm tesisi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ...’nin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 07.03.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....

            İncelenen tapu kayıt örneğinden; geçit ihtiyacı içerisinde olduğu öne sürülen 8561 sayılı parselin davacı ... adına olmadığı, taşınmaz malikinin ... olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla kayıt maliki olmayan kişinin Türk Medeni Kanununun 747.maddesine dayanarak geçit hakkı tesisi talebine olanak yoktur. Diğer taraftan, geçit davalarından maksat genel yolla bağlantısı olmayan taşınmazların kesintisiz bir biçimde genel yolla bağlantısının sağlanmasıdır. Pafta örneğinden, gerek 8561 gerekse 8562 sayılı parsellerin batıda yolla bağlantısının bulunduğu görülmektedir. Genel yola bağlantısı olan bu taşınmazların geçit ihtiyacı bulunduğu kabul edilemeyeceğinden, davanın bu nedenle de reddi gerekir. Mahkemece yapılan bu saptamalar bir yana bırakılarak, 8561 ve 8562 sayılı parsellerin geçit ihtiyacı varmış gibi davanın kabulü doğru olmadığından, karar bozulmalıdır....

              Şahsi irtifak haklarının düzenli şahsi irtifak hakları ve düzensiz şahsi irtifak hakları şeklinde iki türü bulunmakta bunlardan düzenli olanı da, kendi içerisinde oturma hakkı ile intifa hakkı olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 794. maddesindeki tanıma göre intifa hakkı; taşınırlar, taşınmazlar hatta haklar veya bir mal varlığı üzerinde tesisi mümkün olan ve hak sahibine konusu olan şeyden yararlanma hakkı veren bir irtifak türüdür. Bu tanımdan anlaşılabileceği gibi intifa hakkı, hak sahibine mülkiyet hakkından sonra en çok kullanma imkanı sağlayan ayni bir haktır. Taşınmazlarda intifa hakkının tesisi için resmi senet ile tapuya tescil gerekmekte olup, tesisinden sonra intifa hakkı kaydının terkin edilebilmesi yasal birtakım sebeplere dayanmalıdır....

                Somut olayda, sadece irtifak hakkı tesisi amacıyla kamulaştırma yapıldığı dikkate alınarak, davaya konu irtifak hakkının ... adına tapuya tesciline karar vermek gerekirken, kullanım hakkı davacıya ait olmak üzere irtifak hakkının Hazine adına tesciline karar verilmesi, 2-Dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki şerhin tespit edilen kamulaştırma bedeline yansıtılmaması, 3-Kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tesciline ilişkin davaların bu niteliği dikkate alınarak vekille temsil edilen taraflar yararına maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken, davalı lehine avukatlık ücreti verilmemesi, 4-Mahkemece tesbit edilen ve depo edilen kamulaştırma bedelinin davalıya ödenmesine dair karar verilmesi gerekirken hüküm kısmında maddi hata yapılması sonucu 10.113,84 TL nin davacıya ödenmesine karar verilmesi, Doğru değil ise de, bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının birinci bendinin üçüncü satırındaki...

                  Davalı idare vekilince, yerel mahkeme kararı ile petrol boru hatlarının geçtiği ve karara dayanak Fen bilirkişi raporunda B1 ve B2 ile gösterilen toplam 4.984,47 m²'lik alanın davacıların tapudaki payları oranında davalı kurum lehine irtifak hakkı tesisine karar verildiği, kararın temyizi üzerine Dairemizce davalı kurum lehine tesis edilen irtifak hakkının davacıların tapu kaydındaki hissesi oranında hazine adına tesciline karar verilmesi gerektiğinden bahisle düzeltilerek onanmasına karar verildiği, ancak kararın Kadastro Müdürlüğünce infazı aşamasında kararda hem irtifak hakkı tesisi hem de hazine adına tescil işleminin birlikte yapılmasının mümkün olmadığından bahisle infazı yapılamadığından Dairemiz düzeltilerek onama ilamının infaz imkanı sağlanacak şekilde düzeltilmesi talep edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu