WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkemesince ise 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca zilyetlik tespitinde hata yapıldığı belirtilerek, zilyetliğin değiştirilmesi ve yapılan tespitin iptal edilerek yeniden tespit edilmesi istemine ilişkin olup, 3402 sayılı Kadastro Kanunun 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilânı süresi geçmiş olduğundan asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılıp Hazine adına tapuya tescil edilen taşınmazların tapu kaydının, beyanlar hanesine kullanıcı şerhinin verilmesi ya da mevcut kullanıcı şerhinin değiştirilmesi istemli davaların, kayıt maliki Hazineye ve varsa lehine kullanıcı şerhi bulunan kişilere karşı açılması gerektiği, tapu kaydında hak sahibinin değişmesi sonucunu doğurabileceğinden iddianın Hazine ve varsa kullanıcı şerhi sahibine karşı kanıtlaması zorunlu bulunduğu için çekişmeli yargı işi olup görevli mahkeme 6100 sayılı HMK'nın 2. maddesi uyarınca...

    Ne var ki davacının adının beyanlar hanesine kullanıcı şerhi verilmesi istemine yönelik oluşturulan mahkemenin ret gerekçesi isabetli değildir. Yargılamanın devamı sırasında taşınmazın 6292 sayılı Yasa gereği satış işlemi nedeniyle davalılardan N.. S.. ve Ü.. K.. adlarına tapu kaydı oluşturulmuş olup bu aşamada davaya tapu iptal ve tescil davası olarak devam edilemez ise de davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tespiti yönünden hüküm kurulmasına engel yasal bir düzenleme mevcut olmadığı gibi davacının zilyetliğinin tespiti isteminde bulunmasında da sonrasında ileri sürülecek hak talepleri açısından hukuki yararı mevcuttur. O halde mahkemece davaya zilyetliğin tespiti davası olarak devam edilmeli, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir....

      Davacılar ... ve ..., çekişmeli taşınmazların eylemli ... vasfı taşımadıklarını ve kendilerinin fiili kullanımında bulunduklarını ileri sürerek, muris ... mirasçıları lehine kullanıcı şerhi verilmesi istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu taşınmazların beyanlar hanelerinde yazılı “eylemli ...” şerhinin silinerek yerlerine “... ... oğlu ...’nin işgalinde olan ... vasfını yitirmiş arazi” şerhinin yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, çekişmeli 118 ada 1 ve 5 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının beyanlar hanelerine güncelleme çalışması sonucu yazılan “eylemli ...” şerhinin iptal edilmesi ve muris ... mirasçıları lehine kullanıcı şerhi verilmesi istemiyle açılmıştır. Somut olayda, güncelleme çalışmaları sırasında çekişmeli taşınmazlar hakkında ... tutanağı düzenlenmemiş ve oluşturulan “güncelleme listesi” 3402 sayılı Yasa'nın 11. maddesi uyarınca askı ilanına alınmamıştır....

        tarafından açılan “tespitin iptali ve adına tescil” isteğine yönelik davanın yargılaması sonucunda Üsküdar Tapulama Hakimliği’nin ... Karar sayılı kararı ile; 1973 yılında yapılan tescil harici bırakma işleminin bir kadastro işlemi olduğu ve sözü edilen tespitin kesinleştiği gerekçesiyle, 1982 yılında yapılan tespitin ve bu tespit ile ilgili komisyon kararının iptal edilerek hükümsüz sayılmasına karar verilmiş, hüküm temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Bilahare ... ve ... tarafından ayrı ayrı taşınmazın adlarına tescili istemiyle açılan davanın yargılaması sonucunda ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ...Esas, ......

          I- Çekişmeli 296 ada 19 ve 21 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükme yönelik temyiz itirazları bakımından yapılan incelemede; davacı ..., çekişmeli taşınmazlarda lehine kullanıcı şerhi verilmesi istemiyle dava açmış olup çekişmeli taşınmazların kullanım kadastrosu tutanakları ile tapu kayıtlarından çekişmeli taşınmazlarda davacı lehine kullanıcı şerhi verildiği ve tapuya tescil edildiği anlaşılmaktadır. Çekişmeli taşınmazlarda davacı lehine kullanıcı şerhi verilip tapuya tescil edildiğine göre davacının bu taşınmazlara yönelik olarak dava açmasında hukuki yarar bulunmamaktadır....

            Daha önce yapılan kadastro tespitleri sırasında fiili kullanıcı tespiti yapılan taşınmazlarda güncelleme çalışmaları sırasında değişiklik yapılabilmesi için sonraki zilyetlerin, bu zilyetliklerini tapu kaydında yazılı fiili kullanıcıdan yasal bir yolla (akdi ya da irsi) devraldıklarını kanıtlamaları zorunludur. Somut olayda, 1989 yılında yapılan kadastro sonucu çekişmeli taşınmaz, fiili kullanıcısının ... olduğu şerhi ile tespit edilmiş ve tespitin 22.01.1990 tarihinde kesinleşmesi ile tapuya tescil edilmiştir. 2009 yılında yapılan kullanıcı güncelleme çalışması sonucunda ise kullanıcı ...'ın öldüğü ve mirasçılarının kullanıcı olduğu yani kullanıcının değişmediği belirlenmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazın fiili kullanımını 1989 yılından sonra lehine şerh verilen ... veya mirasçılarından devraldığını iddia etmediğine göre, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve ilkeler karşısında davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsiz olmuştur....

              ın fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak arsa vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edildikten sonra 13.4.1995 tarihinde taşınmazların tapu kaydının beyanlar hanesine; 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldıkları şerhi yazılmıştır. 01.11.1996 yılında yapılan imar uygulaması sonucu bu parseller birden fazla parsele ayrılmış ve bunlardan 180 ada 1 parsel sayılı ve 15.983,64 metrekare yüzölçümü ile tapu kaydının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 1987 yılından itibaren ...'ın kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla imar, tahsisen devir nedeniyle payları oranında Hazine ile ... Belediyesi adına tescil edilmiştir. Davacı ...; taşınmazın kullanıcısı olduğu iddiası ile beyanlar hanesine adına kullanım şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında mahkemece tapu kayıt maliki ... Belediyesi davaya davalı olarak dahil edilmiştir....

                ait tapu kaydına zilyetlik şerhi verilmesi mümkün olmayıp, bu nedenle açılan davada da hukuki yarar bulunmadığı, hal böyle olunca davanın reddi gerektiği” belirtilerek bozulmasına karar verildiği, ancak davacı yanın yargılama sırasında davasını ıslah ettiğinden bahsederek kararın tashihini talep ettiği, dosya kapsamından da davacı yanın 15.12.2014 tarihli dilekçesi ile şerhe yönelik açtığı davayı tapu iptali ve tescil olarak ıslah ettiği anlaşılmakta olup beyanlar hanesine şerh verilmesi istemiyle açılan davanın, yargılama sırasında tapu iptali ve tescil olarak ıslah edilmiş olduğu gözden kaçırılarak şerh davası olarak incelenmiş olmasında isabet bulunmamaktadır....

                  Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile fındık bahçesi vasfıyla adına tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır....

                    Taraflar arasındaki tapu kaydının beyanlar hanesine kullanıcı şerhi verilmesi istemine ilişkn davadan dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 01/10/2013 gün ve 2013/6416 - 2013/8576 sayılı ilâmıyla bozulmasına karar verilmiş, süresi içinde davacılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü: K A R A R Dairemiz kararı, karar düzeltme dilekçesinde değinilen hususlara cevap teşkil edecek nitelikte olduğu gibi, 4999 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 6831 sayılı Kanunun 11/5 maddesinde, “6831 sayılı kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi ile 2896 sayılı ve 3302 sayılı kanunlarla değişik 2/B madde uygulamaları ile orman sınırları dışına çıkarılan, ancak fiilen orman olduğu Orman Genel Müdürlüğünce tesbit edilen yerler, talep üzerine Maliye Bakanlığınca Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edilir....

                      UYAP Entegrasyonu