Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İncelenen dosya kapsamından, davanın; orman kadastrosuna itiraza ilişkin olup, bu aşamada mülkiyet aktarımını gerektirir tapu iptali ve tescile ilişkin olmadığından, somut olayda 3402 Sayılı Yasanın 12/3 maddesi hükümlerinin uygulanma olanağının bulunmadığı anlaşılmaktadır. 6831 Sayılı Orman Yasasının 7. maddesindeki “Devlet ormanları ile evvelce sınırlaması yapılmış olup da herhangi bir nedenle orman sınırları dışında kalmış ormanların, orman kadastrosu ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde bulunan her çeşit (bu kavram içine daha önce arazi kadastrosu yapılan ve yapılmayan tüm taşınmazların girdiğinin kabulü gerekir) taşınmaz malların ormanlarla müşterek sınırının tayini ve tespiti, orman kadastro komisyonları tarafından yapılır.” hükmü gereğince yapılan orman kadastrosuna, davacı ......

    Yönetimi vekili 28/03/2013 havale tarihli karşı dava dilekçesi ile taşınmazın kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı iddiasıyla tapu kaydının iptaline, orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacı gerçek kişinin orman kadastrosuna itiraz davasının reddine; Davalı - karşı davacı ... Yönetiminin tapu iptali ve tescil davasının tefrikine karar verilmiş, hüküm davacı - karşı davalı gerçek kişi ve davalı - karşı davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 1948 yılında kesinleşen orman kadastrosu 01/02/2013 tarihinde ilân edilip kesinleşen sınırlama dışı kalmış ormanların kadastrosu ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması, 1983 yılında yapılan arazi kadastrosu vardır. Dava, orman kadastrosuna itiraz ve buna karşılık olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

      Yönetimi vekili, 28/03/2013 havale tarihli karşı dava dilekçesi ile; taşınmazın kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı iddiasıyla, tapu kaydının iptaline, orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacı gerçek kişinin orman kadastrosuna itiraz davasının reddine, Davalı/karşı davacı ... Yönetiminin tapu iptali tescil davasının tefrikine karar verilmiş, hüküm davacı/karşı davalı gerçek kişi ve davalı/karşı davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 1948 yılında kesinleşen orman kadastrosu, 25/12/2012 tarihinde ilan edilip kesinleşen sınırlama dışı kalmış ormanların kadastrosu ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması, 1955 yılında yapılan arazi kadastrosu vardır. Dava, orman kadastrosuna itiraz ve buna karşılık olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

        itiraza dönüşeceği gözönünde bulundurularak, 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesi gereğince orman kadastrosuna itiraz davalarına bakmakla kadastro mahkemesi görevli olduğundan tapu iptali ve tescil davası elde tutularak, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizlik kararı verilmeli ve dosya görevli kadastro mahkemesine gönderilmelidir....

          Hükmüne uyulan bozma ilamında, davacı tarafın tescil (idari yoldan tapu kayıtları oluşturulmuş olmakla tapu iptali ve tescil) talepleri yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı biçimde tescil hükmü kurulmasının doğru olmadığı belirtilmiş olmasına rağmen, 1063, 1069, 1060 ve 1070 parsel sayılı taşınmazların tapu iptali tescil talepleri ile ilgili olarak genel mahkemelere görevsizlik kararı verilmeyip davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış hükmün bu yönüyle bozulması gerekmiştir. VI. KARAR 1. Yukarıda (V.C.3.1) no.lu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin 1306 parsel sayılı taşınmaza ilişkin temyiz itirazları ile 1063, 1069, 1060 ve 1070 parsel sayılı taşınmazların orman kadastrosuna, 1069 ve 1070 parsel sayılı taşınmazların orman kadastrosuna ve 2/B uygulamasına yönelik davasının reddine ilişkin temyiz itirazlarının REDDİNE, 2....

            Bu sebeple; hükmün (1) nolu fıkrasında yer alan “iptaline” kelimesinden sonra gelmek üzere “dava konusu taşınmazın orman sınırları içerisine alınmasına” ibaresi yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.MK.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle onanmasına, karar vermek gerekmiştir. 2) Davalı gerçek kişinin mahkemece verilen tapu iptal ve tescil konusunda verdiği karara yönelik temyiz itirazları bakımından; Mahkemece davacının tapu iptali ve tescil talebi yönünden taşınmaz davalı adına tapuda kayıtlı olduğundan orman kadastrosuna itiraz davalarında kadastro mahkemesince tapu iptali ve tescil kararı verilemeyeceğinden davacının bu konudaki talebi hakkında genel mahkemede dava açmakta serbest olduğuna karar verilmiş ise de; 6100 sayılı HMK'nın 1. maddesinde belirtildiği üzere mahkemelerin görevine ilişkin kurallar, kamu düzeninden olup; yargılamanın her aşamasında gözetilmelidir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz ile tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Yönetimi 20.04.2012 günlü dilekçesiyle, tapuda davalı adına kayıtlı .... Köyü 463 sayılı parselin ekli krokide gösterilen 884 m² bölümün eski tarihli haritalarda orman olarak nitelendirildiği iddiasıyla, bu bölümün tapu kaydının iptali ve davalının elatmasının önlenmesini istemiş, .......

                Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Davanın altı aylık askı süresi içinde açılan orman kadastrosuna itiraz davası olduğu, genel arazi kadastrosu 1977 yılında kesinleştiği halde, mahkemece davanın kadastro tesbitine itiraz davası olarak nitelendirilerek sonuca gidildiği, bu sebeple orman tahdidine itiraz yönünden 6831 sayılı Kanunun 1/H maddesi ve 4785 sayılı Kanunun 2/B maddesi gözetilerek bir karar verilmesi, tapu iptali ve tescil istemi yönünden ise görevsizlik kararı verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra tapu iptali ve tescil talebi yönünden tefrik kararı verilerek yargılamaya orman kadastrosuna itiraz talebi yönünden devam edilmiş ve çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, altı aylık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraza ilişkindir....

                  Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, özü itibariyle uygulama faaliyetinin yukarıda açıklanan ilke ve yöntemlere göre yapılıp yapılmadığının denetlenmesini zorunlu kılan davalardır.Yöntemine uygun yapılmayan uygulama kadastrosu, mülkiyete ilişkin kazanılmış hakların ihlali sonucunu doğurur. Bu nedenle, uygulama kadastrosundan kaynaklanan ihtilafın çözümü için nasıl bir araştırma yapılması gerektiği hususu önem taşımaktadır. Yukarıda yer alan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, uygulama kadastrosu, önemli oranda bir mühendislik faaliyetidir....

                  Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 187 ada 12 (eski 983) parsel sayılı taşınmazın uygulama kadastro tespitinin iptali ile 15.01.2016 tarihli bilirkişi raporu ve eki krokide (A) harfiyle ve yeşil renkle gösterilen 321,49 metrekarelik kısmının yol olarak tescil harici bırakılmasına ve taşınmazın 13.506,77 metrekare yüzölçümü ile tapuya kayıt ve tesciline, 187 ada 13 (eski 2998) parsel sayılı taşınmazın uygulama tespiti gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, dahili davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapuda şahıslar adına kayıtlı bulunan 187 ada 12 ve 13 parsel sayılı taşınmazlar hakkında uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde olup, bu nitelikteki davalarda husumetin dava konusu taşınmazın tapu kayıt malikine yöneltilmesi gerekir. Somut olayda, tapu kayıt maliki olmayan Hazinenin mahkemece davaya dahil ettirilmiş olması, kendisine taraf sıfatı kazandırmaz....

                    UYAP Entegrasyonu