Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

e satıldığı, taşınmazların gerek ihale bedeli ve gerekse...'a satış tarihindeki değeri ile gerçek değerleri arasında fahiş fark bulunduğu, ihaleye ve satışa rağmen... ve...'un taşınmazları kullanmadığı, taşınmazları halen... ...'nın mirasçılarının kullandığı, böylece söz konusu işlemlerin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davacıların tapu iptali ve tescil taleplerinin taşınmazların davada taraf olmayan üçüncü kişi... adına kayıtlı olması nedeniyle reddine, davacının davalılar ..., ... ve ... hakkındaki alacak davasının bu şahısların söz konusu işlemlerin tarafı olmamaları nedeniyle reddine, davacıların davalı ... hakkındaki alacak davalarının ise davalının işlemlerin tarafı olması ve davacıların miras haklarının zarara uğraması, miras haklarının talep edilen miktarın üzerinde olması nedeniyle talep ile bağlı kalınarak kabulüne, murisin ölüm tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmiştir....

    Dosya kapsamından, dava dayanağı 28.05.1970 gün ve 7273 sayılı Kütahya Noterliğince düzenlenmiş, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde taşınmaz satış bedelinin 8.000- TL. olarak gösterildiği anlaşılmıştır. Dava gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde dava konusu dava konusu taşınmazın rayiç değeri olan 10.000,00 YTL’nin tahsili istemine ilişkindir. İstem tapu iptali ve tesciline ilişkin olduğundan görevli mahkemenin dava tarihindeki değere göre belirlenmesi gerekir. Yargıtay H.G.K.'nun 29.03.2006 gün 2006/14-91-2006/115 sayılı kararında da gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davaları ile benzer nitelikteki tenkis davalarında da taşınmazın dava tarihindeki değerinin esas alınması gerektiği kabul edilmiştir. Somut olayda; dava konusu Kaşıkara Köyü 261 numaralı parselin dava tarihindeki değeri 28.01.2009 günlü bilirkişi ek raporuna göre, 11.341,68 YTL olup, sulh hukuk mahkemesinin görev sınırının üzerindedir....

      Mahkemece; resmi şekilde yapılmayan satış sözleşmesinin tapu iptali ve tescil istemine dayanak teşkil etmeyeceği, ancak davacının sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca taşınmaz için ödediği tutar ile taşınmaza diktiği ağaçlar ile yaptırdığı evin bedelini talep edebileceği gerekçesiyle; tapu iptali ve tescil isteminin reddine, alacak isteminin kabulü ile 56.791 TL'nin 4.000 TL'sinin dava tarihinden, 52.791 TL'sinin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Davalı tarafın ev ve ağaç bedeline yönelen temyiz itirazlarının incelenmesinde: Davacı, harici satış ve teslime istinaden zilyedi bulunduğu taşınmaza inşa ettiği bina ve diktiği ağaçların bedeli olan 52.791 TL'nin taşınmazın...

        Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki asıl dava el atmanın önlenmesi ve ecrimisil, birleştirilen dava ise bağışa dayanan tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde temliken tescil oda olmadığı takdirde yapının bedelinin tazmini davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince asıl dava yönünden el atmanın önlenmesine, ecrimisil talebinin kabulüne; birleştirilen dava yönünden; tapu iptali ve tescil taleplerinin reddine, terdiden talep edilen alacak davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl dava yönünden el atmanın önlenmesine, ecrimisil talebinin kısmen kabulüne; birleştirilen dava yönünden; tapu iptali ve tescil taleplerinin reddine, terdiden talep edilen alacak davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir....

          HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT Yargıtaya Geliş Tarihi:20.01.2020 -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; tapu iptali-tescil olmazsa sebepsiz zenginleşmeye dayalı tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece tazminata karar verilmiş, hükümde bu yönden temyiz edilmiştir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 11.01.2019 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 31.01.2019 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 3.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 3.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 17/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Davaya konu taşınmazın kamulaştırma nedeniyle tapu kaydının iptali ile DSİ adına tapuya tesciline karar verilmiş olmakla, davacıların davalıya karşı tapu iptali ve tescil davası açmalarına yasal olanak yoktur. Ayrıca tapu iptal ve tescil davası açmalarında bu aşamada hukuki yararları da yoktur. Zira davacıların iddia ettikleri miras payları oranında taşınmazın kamulaştırma bedeli davalıya ödenmiş olmakla davalıya karşı ancak muris muvazaasına dayalı alacak davası açılarak, davacıların miras payına düşen kısmın bedeli davalıdan talep edilebilir. İlk derece mahkemesince, davacıların daha önce davalıya karşı tapu iptali ve tescil davası açmamış olduklarından bahisle sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak alacak davası açamayacakları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olması yerinde değildir....

            Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Sebepsiz Zenginleşmeye Dayalı Tazminat İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Eldeki dava; 6292 sayılı Kanun uyarınca oluşan tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili isteği ile açılmış olmakla beraber, yargılama sırasında taşınmazın 3. kişiye devredilmesi üzerine, davanın, 6100 sayılı HMK'nin 125. maddesi uyarınca devreden maliklere karşı tazminat isteğine dönüştürüldüğü ve gerek İlk Derece Mahkemesince gerekse de Bölge Adliye Mahkemesince davanın sebepsiz zenginleşmeye dayalı tazminat hukuki nedenine (TBK'nin 77 - 82. maddelerine) dayalı dava olarak nitelendirildiği ve temyiz isteklerinin de bu kapsamda olduğu anlaşılmaktadır....

              kusuruyla sebebiyet verdiğini ve iyi niyetli davranmadığını, açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin 2014/572 Esas, 2019/234 K. sayılı ilamı ile hükmedilen, Tapu İptali ve Tesciline ilişkin ret kararının aynen kabulü ile sebepsiz zenginleşmeye ilişkin verilen hükmün müvekkilleri yönünden, istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak talebimiz doğrultusunda davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

              Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere ve kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde yazılı 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş bulunduğuna göre davacılar vekilinin tapu kaydının iptali ve tescil istemine yönelik temyiz itirazları yerinde değildir. Davacılar vekilinin sebepsiz zenginleşme nedeniyle tazminat istemine gelince; mahkemece hakkın özünün hak düşürücü süreye uğramış olmasının tazminat istemi yönünden de etkin olduğu gerekçe gösterilerek karar verilmiştir. Kural olarak sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir....

                Taraflar arasındaki asıl davada el atmanın önlenmesi ve ecrimisil, birleştirilen dava ise bağışa dayanan tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde temliken tescil, o da olmadığı takdirde yapının bedelinin tazmini davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince asıl dava yönünden el atmanın önlenmesine, ecrimisil talebinin kabulüne; birleştirilen dava yönünden; tapu iptali ve tescil taleplerinin reddine, terdiden talep edilen alacak davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl dava yönünden el atmanın önlenmesine, ecrimisil talebinin kısmen kabulüne; birleştirilen dava yönünden; tapu iptali ve tescil taleplerinin reddine, terdiden talep edilen alacak davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu