Köyü 103 ada 58 parsel içinde kalan ve (C) ile işaretlenen taşınmaz ile ... Köyü 102 ada 1 parsel içinde kalan (A) ve (B) ile işaretlenen taşınmazların resmi belgelere göre orman sayılmayan yerlerden olduğu, ancak 1990 tarihli memleket haritasında çalılık rumuzlu yeşil alanda gözüktükleri, henüz imar ihya edilmedikleri, 1990 yılında imar ihya edildikleri kabul edilse dahi dava tarihine kadar 20 yıllık sürenin dolmadığı, 3402 Sayılı Yasanın 14. ve 17.maddelerindeki koşulların gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu kaydına dayalı orman kadastrosuna itiraz ve tapu iptali tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu ... ve ... Köylerinde orman kadastrosu 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır....
Hak düşürücü süre dolduktan sonra kesinleşen orman tahdidi içinde kalan taşınmazların orman sınırları dışına çıkarılması istemiyle açılan davanın dinlenme olanağı bulunmadığı, bundan ayrı 6831 sayılı Orman Kanunu (6831 sayılı Kanun) 11. maddesi uyarınca orman kadastrosunun askı ilan süresi içinde açılan orman kadastrosuna, aplikasyon ve 2/B uygulamasına itiraz davalarına bakma görev ve yetkisinin Kadastro Mahkemelerine ait olup, orman kadastrosuna, aplikasyon ve 2/B uygulamasına itiraz davasında kadastro mahkemesinin görev ve yetkisinin dava edilen taşınmazı orman tahdit haritası içine alma veya çıkarmakla, yine aplikasyon ve 2/B uygulamasını iptal etmekle veya yerinde bulmakla sınırlı olup tapu iptali ve tescil isteği hakkında esasa ilişkin hüküm kurulamayacağı, somut olayda; davacının tapu kayıtlarının iptaline ilişkin talebi olmadığı gibi, Orman İdaresi veya Hazine tarafından tapu iptali ve tescil istemiyle açılmış bir davada bulunmadığı, çekişmeli taşınmaz tapuda davacının miras bırakanı...
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, on yıllık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz ile tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede dava tarihinden önce yapılan ve 01/12/2006 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır. 1) Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir....
Asliye Hukuk Mahkemesi SAYISI :2018/24 Esas 2022/11 Karar Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil ve kullanım kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, tapu iptali ve tescil istemli davanın hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle reddine, kullanım kadastrosuna itiraz istemli davanın kabulüne karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA 1. Kullanım kadastrosu sırasında, ... ili ... ilçesi ......
Mahkemece anılan yönler gözetilerek, orman kadastrosuna itiraz davası, mera komisyon kararına itiraz ve tescil davasından ayrılıp, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilerek tescil davası elde tutulup orman kadastrosuna itiraz davasının sonucunun beklenmesi gerekirken, yargılamaya devamla, yazılı olduğu biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetimi ve Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 01/12/2008 günü oybirliği ile karar verildi....
Ancak, orman kadastro tespitine itiraz davalarında mahkemece toplanan deliller karşısında davanın kabulü ya da reddi yolunda hüküm kurulmakla yetinilmesi gerektiği, tapu iptal ve tescil kararı verilemeyeceği, dava konusu taşınmazların davacı adına tapuda kayıtlı olduğu, davacının tescil isteği olmayıp adına kayıtlı olan parselin orman sınırı dışına çıkartılmasını istediği, orman kadastrosuna itiraz davasını inceleyen kadastro mahkemelerinin kesinleşen tapu kayıtlarını iptal etme görevi bulunmadığı, dava konusu parselleri içine alan orman kadastrosunun kesinleşmesinden sonra Orman Yönetiminin genel mahkemelerde açacağı dava sonucu tapu kaydının iptaline karar verilebileceği gözönünde bulundurulmadan ... şekilde hüküm kurulması isabetsiz ise de bu yanılgının giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine ve davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, ....Beldesi 2413 sayılı parselin (8000 m2) 1997 yılında yapılan 2/B madde uygulaması nedeniyle Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılan yerlerden olduğu iddiasıyla davalı adına kayıtlı tapusunun iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece, kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından esasa, davalı tarafından vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir. Dava, 2/B madde uygulamasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
nun 07/12/1997 gün ve 1997/1-655-1003 sayılı kararında kabul edildiği gibi kamu malı niteliğini kazanan bir taşınmazın imar uygulamasına tabi tutularak özel mülkiyete dönüştürmeye idari mercilerin -2- 2006/16524- 16716 yetkileri yoktur. Başka bir anlatımla, idari mercilerin yasada kaynaklanan bir yetkileri bulunmayan konularda aldıkları kararlar yok hükmünde olup, buna dayanılarak yapılan tescil de YOLSUZ TESCİL niteliğindedir. Yasalarımız tapu sicili iptal davaları görevini Adliye Mahkemelerine vermiştir. Bu nedenle, ... yada Hazine tarafından davacı adına olan tapu kaydının iptali için her zaman dava açılabilir. Açıklanan nedenlerle, dinlenme olanağı bulunmayan orman kadastrosuna itiraz davasının reddine karar verilmesi gerekirken, kesinleşen orman kadastro sınırları içinde iken imar uygulaması ile oluşan tapu kaydına değer verilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.)nedeniyle bozulmuştur....
Ancak, davanın aynı zamanda çekişmeli parselin tapu kaydının iptali ve orman olarak tescili istemini içerdiği, parselin bulunduğu yerde genel kadastronun 1952 yılında yapıldığı, Gezici Arazi Kadastro Mahkemesinin 23.10.1953 gün ve 1953/347-180 sayılı kararının kesinleşmesiyle tapuya kayıt edildiği, orman kadastrosuna itiraz davasında taşınmazın tapuya tescili anlamına gelecek hüküm kurulamayacağı, tapu iptal tescil istemine ilişkin davada genel mahkemenin görevli olduğu gözetilerek, tapu iptal tescil davasının ayrılarak başka bir esasa kayıt edilip, ayrılarak kadastro mahkemesine gönderilen orman kadastrosuna itiraz davasının bekletici mesele olarak kabul edilmesi gerekirken, davalar ayırt edilmeden dosyanın tamamının görevsizlik kararıyla kadastro mahkemesine gönderilmesi doğru değilse de, bu hususlar hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile dava konusu 240 sayılı parselin, 28/06/2010 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A) işaretli 10303 m2 bölümünün tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, altı aylık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Davacı ... Yönetimi, çekişmeli taşınmazın kısmen orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açtığı ve mahkemece orman yönetiminin talebi karşılandığı halde, davanın kısmen kabulü şeklinde hüküm kurularak davacı ......