"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ile davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Yönetimi, ... Köyü 747 parsel sayılı taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığını bildirerek, davalı adına olan tapu kaydının iptali ve orman niteliği ile Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne ve 27.02.2008 tarihli bilirkişi krokisinde (B1-B2) işaretli toplam (11.400 m2) bölümün tapusunun iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline, davalının elatmasının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir....
Ancak, davanın aynı zamanda tapu kaydının iptali ve orman olarak tescil istemini içerdiği, parselin bulunduğu yerde genel kadastronun 1952 yılında yapıldığı, Gezici Arazi Kadastro Mahkemesinin 02.11.1953 gün ve 1953/398-233 sayılı kararının kesinleşmesiyle tapuya kayıt edildiği, orman kadastrosuna itiraz davasında taşınmazın tapuya tescili anlamına gelecek hüküm kurulamayacağı, tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davada genel mahkemenin görevli olduğu gözetilerek, tapu iptali ve tescil davasının ayrılarak başka bir esasa kaydedilip, kadastro mahkemesine gönderilen orman kadastrosuna itiraz davasının bekletici mesele olarak kabul edilmesi gerekirken, dosyanın tamamının görevsizlik kararıyla kadastro mahkemesine gönderilmesi doğru değilse de, bu hususlar hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....
ilçesi, ... köyü 683 parsel sayılı taşınmazın 3116 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastrosunda orman sınırları içinde olduğu halde, 2013 yılında 56 numaralı Orman Kadastro Komisyonu tarafından yapılan orman kadastro çalışması sonucunda orman sınırı dışında bırakıldığını ancak eylemli orman niteliğinde olduğunu belirterek, taşınmazın orman sınırı içine alınmasına, davalı adına olan tapu kaydının iptali ve el atmanın önlenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmış, mahkemece, 2013/88 E-2016/18 K. sayılı kararla tapu iptali tescil davasının tefrikine, orman kadastrosuna itiraz davasının kabulüne, 56 numaralı Komisyonun orman sınırı dışına çıkarma işleminin iptaline, taşınmazın orman sınırı içine alınmasına karar verilmiş, tefrik edilen tapu iptali tescil davası ise aynı mahkemenin 2016/10 Esasına kaydedildikten sonra, mahkemece, genel mahkemenin görevine girdiği gerekçesiyle görev yönünden reddine karar verilmiş, görevsizlik kararı davalı gerçek kişi vekili tarafından temyiz...
Mahkemece, keşif ve uygulama yapmadan, davacı vekili her ne kadar 6831 Sayılı Yasanın 11. maddesine göre orman sınırlamasının iptali için dava açmışsa, Mülk Köyü hudutları içerisinde 6831 Sayılı Yasanın 11. maddesine göre yapılan bir orman kadastrosu ve sınırlamasının olmadığı, yapılan işlemin 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesine göre yapılan bir orman sınırlaması olduğu anlaşıldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu kaydına dayalı olarak 10 yıllık süre içerisinde açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı içinde bırakılmış 3402 Sayılı Yasanın 11. maddesine göre ilan edilerek kesinleşmiştir....
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1990 yılında 3302 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda, dava konusu taşınmaz orman sınırları içinde bırakılmış, davacının orman kadastrosuna itiraz davası da ret edilip kesinleşmiş, 1977 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise kişiler adlarına özel mülk olarak tesbit ve yolsuz olarak tescil edilmiştir....
Şöyle ki; orman kadastrosuna itiraz davasına bakmakla görevli kadastro mahkemesinin görevi sadece dava konusu taşınmazın orman olup olmadığını belirlemek, tapunun iptali konusunda istek varsa iptal davasına bakma görevinin genel mahkemeye ait olması nedeniyle görevsizliğe karar vermektir. Görevsizlik kararı, kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece, tarafların isteği olmasada yargılamanın her aşamasında resen gözönüne alınacağı, bu sebeple davacı ... Yönetimi davasında tapu iptali ve tescil talebinde de bulunduğuna göre, mahkemece, bu talebe ilişkin Gördes Asliye Hukuku Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, verilmemiş olması doğru değildir....
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, dava konusu edilen yer 6831 Sayılı Yasanın 1/D maddesine göre kadim mezarlık olup, orman sayılmayan yerlerden ise de, Köytüzelkişiliği tarafından aynı yasanın 11. maddesi gereğince süresinde orman kadastrosuna itiraz davası açılmadığı ve orman kadastrosunun bu şekilde kesinleştiği, Köytüzelkişiliği, somut olayda tapu kaydına da dayanmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 02/10/2006 gününde oybirliği ile karar verildi....
kadastro mahkemesinde bakılacağı düzenlendiği halde, tapu iptali ve tescil davası ile orman kadastrosuna itiraz davalarının tefrik edilerek orman kadastrosuna itiraz davaları yönünden görevsizlik kararı verilmesi, tapu iptali ve tescil davalarının elde tutulması ve orman tahdidine itiraz davalarının bekletici mesele yapılarak sonucuna göre tapu iptali ve tescil davaları yönünden karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru değildir....
Davacı Orman Yönetimi, dava konusu parselin yörede 19.08.2013 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde bırakıldığı ve bu işlemin kesinleştiğini belirterek orman kadastrosu sınırları içerisindeki taşınmazın tapu kaydının iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulü ile .... ili, .... köyü 101 ada 166 sayılı parselin tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman sınırı içinde kalan tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yörede 19/07/2013 günü ilân edilip kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır. Mahkemece kurulan hüküm usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; yargılamaya konu dava, tapu iptal ve tescil davası olup, tapu iptal ve tescil davalarında tüm tapu maliklerinin, tapu malikleri vefat etmiş ise tüm mirasçılarının davada taraf olması gerekmektedir....
Asliye hukuk mahkemesince yapılan yargılama sonunda; dava konusu taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kısmının orman alanında kaldığı gerekçeleri ile davanın kabulü ile çekişmeli eski 14018 yeni 12448 ada 427 parsel sayılı 1375363,76 m² yüzölçümündeki taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 288.591,00 m²'lik bölümünün tapusunun iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tapuya tesciline, karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine adına tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu, 6831 sayılı Kanun hükmüne göre yapılmış, çekişmeli taşınmaz bölümü orman alanı içinde bırakılmıştır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 20/10/2016 gününde oy birliği ile karar verildi....