Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar Mahkemenin 04.03.2020 tarihli ve 2019/687 Esas, 2020/192 Karar sayılı kararıyla, davanın Yargıtay ilamı doğrultusunda hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle reddine karar verilmiştir. 4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. 5. Temyiz Nedenleri Davacı vekili, temyiz dilekçesinde, çekişmeli taşınmazın miras malı olduğu ve mirasçılar arasında zamanaşımı hükümlerinin uygulanamayacağını, hileli davranışlarla tapu kaydının yolsuz tescil ettirildiğini ve bu tür taşınmazlarda hak düşürücü sürenin gözetilmeyeceğini, bu sebepten Mahkemece verilen ret kararının hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmişitr. 6. Gerekçe 6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastro tespitinden önceki hukuki sebebe dayalı, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

    Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar Mahkemenin 04.03.2020 tarihli ve 2019/687 Esas, 2020/192 Karar sayılı kararıyla, davanın Yargıtay ilamı doğrultusunda hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle reddine karar verilmiştir. 4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. 5. Temyiz Nedenleri Davacı vekili, temyiz dilekçesinde, çekişmeli taşınmazın miras malı olduğu ve mirasçılar arasında zamanaşımı hükümlerinin uygulanamayacağını, hileli davranışlarla tapu kaydının yolsuz tescil ettirildiğini ve bu tür taşınmazlarda hak düşürücü sürenin gözetilmeyeceğini, bu sebepten Mahkemece verilen ret kararının hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmişitr. 6. Gerekçe 6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastro tespitinden önceki hukuki sebebe dayalı, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ: Mahkemece; " davanın kadastro öncesi nedene dayılı tapu iptal ve tescil davası olduğu, 3402 sayılı kanunun 12/3 maddesi uyarınca kadastro tutanaklarının kesinleşmesinden itibaren 10 yılın geçmesi ile kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak tapu iptal ve tescil davası açılamayacağı, dava konusu taşınmazların kadastro tutanaklarının son olarak 16/10/1984 tarihinde kesinleşmesi ile artık 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolmuş olduğu," gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil ... ile ...ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 03.06.2008 gün ve 77/744 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, dava konusu 223 ada 73 parseli 14.02.1974 tarihli satış senediyle satın ve devralındığını, satış tarihinden kadastro tespit tarihine kadar aralıksız kullanıldığını ancak kadastro sırasında hatalı olarak davalıların miras bırakanı adına tespit edildiğini açıklayarak tapu kaydının iptaliyle vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı taraflar davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır....

        Mahkemece, davaya konu Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesinin 30/03/1968 yılında yapıldığı, tapu kayıtlarının kesinleşmesinin 03/01/1978 yılında gerçekleştiği, davanın ise 15/05/2017 tarihinde açıldığı anlaşılmakla, Kadastro Kanunu 12/3 maddesi gereğince Kadastro tutanağının kesinleşmesinden itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastro tespitinden önceki bir nedene dayalı olarak dava açılamayacağından, hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle davanın reddine, karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili istinaf etmiş, istinaf dilekçesinde özetle; Siverek 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/289 Esas 2019/209 Karar sayılı ilamının kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. Dava satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil isteğinden ibarettir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır....

        Temyiz Nedenleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek ve davanın muris muvazaasına dayalı olarak açıldığını, dava hakkının mirasbırakanın ölümü ile ortaya çıktığını, bu hususun göz ardı edildiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir. 3. Gerekçe 3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3402 sayılı Kadastro Kanunu′nun 12/3. maddesinde; kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilmiştir. Söz konusu hak düşürücü süre dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmelidir. 3.3. Değerlendirme 3.3.1....

          Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı gözetilerek Dairemizce yapılan incelemede: Dava, tespitten önceki sebeplere dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu Madde 12/3'e göre "Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz." denilerek 10 yıllık hak düşürücü süre öngörülmüştür. Somut olayda; dosya içeriğine ve toplanan delillere göre; mahkemece, Kadastro Kanunu 12. Maddesinin 3....

          Dava, kadastrodan önceki nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, davacı tarafından önceki malikinden satın alınan çekişmeli taşınmazın, satın alma tarihinden bu yana davacının zilyetliğinde olduğu gerekçesiyle işin esasına girilerek yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş ise de, varılan sonuç usul ve yasaya uygun düşmemektedir. Şöyle ki, davacı ..., çekişmeli taşınmazı 28.08.1971 tarihli satış senedine dayalı olarak satın aldığını ve o tarihten bu yana taşınmazın kendisi tarafından kullanıldığını ileri sürerek dava açmış olup, açıklanan bu niteliğine göre davanın, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü süreye tabi olduğu kuşkusuzdur....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil ... ile ..., ... ve dahili davalı Hazine, aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ......

              HUKUK DAİRESİ Taraflar arasında görülen dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Kadastro sonucu Denizli ili Gözle mahallesi çalışma alanında bulunan 2648 parsel sayılı 29.950,00 metrekare yüzölçümlü taşınmaz Şenol Şahan adına tespit edilmiş ve 26.11.1990 tarihinde hükmen tapuya tescil edilmiştir. Davacı ... Helvacı, kendisinin 2649 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, kadastro tespiti sırasında 100 yılı aşkın zamandır kendi kullanımlarındaki bölümün sehven davalı taşınmaz içerisinde bırakıldığını, belirterek kendisine ait 2649 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün 15.100,00 metrekareye çıkartılması istemiyle dava açmıştır. Cevap veren davalı vekili: kadastro tespitlerinin çok önceden yapıldığını, zeminde yapılan ölçüm neticesinde davacının kendi taşınmazına tecavüzlü olduğunun belirlenmesi neticesinde eldeki davanın açıldığını, haksız ve yersiz davanın reddini savunmuştur....

                UYAP Entegrasyonu