Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere ve kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesinde yazılı 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş bulunduğuna ve bir an için davacı tarafın kadastro tespitinden sonraki nedene dayandığının kabul edilmesi halinde de; çekişmeli taşınmaza ait tapu kaydı ve önceki tedavüllerinde davacı ve miras bırakanlarının payının bulunmadığının anlaşılmasına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz edenlerden alınmasına, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu, ... Köyü çalışma alanında bulunan, 182 ada 2 parsel sayılı 5.934,46 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, miras yolu ile gelen hak, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle dava dışı ... adına tespit ve tescil edildikten sonra satış suretiyle davalı ... adına tescil edilmiştir. Davacılar ... ve arkadaşları çekişme konusu taşınmazın kendi murisleri ...’e ait olduğu iddiası ile tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      Katılma yolu ile temyiz eden bir kısım davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece işin esasına girilerek dava konusu taşınmazların değerinin keşifte belirlendiğini ve davalılar aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davasının reddine karar verildiğini belirterek, davalılar yararına nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir. 3.Gerekçe 3.1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastrodan önceki nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Bursa ili ... ilçesi ......

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, kadastro tespitinden önceki nedenlere dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 24.01.2014 tarihli ve 2014/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 16. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 16. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 08.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, kadastro tespitinden önceki zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 24.01.2014 tarihli ve 2014/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 16. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 16. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 11.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, kadastro tespitinden önceki hukuki nedenlere dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 12.02.2016 tarihli ve 2016/1 sayılı Kararına göre ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay (16.) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 27.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Davacı vekilinin 03.02.1998 tarihli harçlandırdığı dilekçesi ve yargılama sırasında ileri sürdüğü iddialara göre, dava; satın alma yoluyla kadastro tespitinden önceki eklemeli zilyetlik nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Bu durumda, hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleme görevi 16. Hukuk Dairesi'ne aittir. Ne var ki; anılan Dairece uyuşmazlık hakkında görevsizlik kararı verilmek suretiyle dava dosyası Dairemize gönderilmiş bulunduğundan görevli Dairenin belirlenmesi için, dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu'na sunulmak üzere, Yüksek Yargıtay Birinci Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 01.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali-tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulü kararına karşı davalı vekilince yapılan istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince kabulü ile davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine ilişkin verilen karar süresi içinde davacı tarafça temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı taraf, Afyonkarahisar ili, Değirmenayvalı köyü’nde bulunan dava konusu 269 ada 60 parsel sayılı taşınmazın 1965 yılında murisi tarafından satın alındığını, kadastro tespitinden önce ve sonra murisi ve kendisi tarafından kullanılmasına rağmen, davalı Hazine adında tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek tapu iptali-tescil isteğinde bulunmuştur. II....

                  Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3402 Sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinde, “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” düzenlemesine yer verilmiştir. 3.3. Değerlendirme Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı (V.3.2.) paragrafta yer verilen yasal ve hukuksal gerekçeye göre ve özellikle davadaki hukuki sebebin ketmi verese olmayıp, kadastro öncesi neden olduğu, kadastro tespiti sırasında davacıların mirasbırakanı ... ile davalıların mirasbırakanı ... ...’in kardeş olduklarının dosya kapsamıyla anlaşıldığı, kadastro tespitinin intikal ve taksim suretiyle yapıldığı anlaşılmakla, (IV.3.) paragrafta belirtilen şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. VI....

                    Mahkemece, çekişmeli taşınmazların tapuda kayıtlı olmadığı ve de zilyetliğinin devri ile mülkiyetinin geçeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Oysa, dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının miras bırakanının dava konusu taşınmazları tapu kaydı üzerinden 1973 yılında kayden temlik ettiği, aynı yıl içerisinde öldüğü, kadastro tespitlerinin ise 1975 ve 1976 yıllarında yapılarak 1977 yılında kesinleştiği görülmektedir. Bilindiği üzere, muris muvazaası nedeniyle dava açma hakkı murisin ölümü ile ortaya çıkar. Somut olayda, muris kadastro tespitinden önce öldüğünden, davada kadastro öncesi nedene dayanıldığı açıktır. Kadastro tespitleri 1977 yılında kesinleştiğine; eldeki dava da 2011 yılında açıldığına göre, olayda 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesinde yazılı hak düşürücü sürenin geçtiği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, davanın açıklanan gerekçeyle reddedilmiş olması sonucu itibariyle doğrudur....

                      UYAP Entegrasyonu