Bunların dışında, tapu sicilinin aleniyeti ilkesi (Türk Medeni Kanunu m.1020) uyarınca, tapu kütüğündeki tescile iyi niyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka ayni hak kazanan üçüncü kişinin kazanımının korunması da gerekir. Orta yerde, davalı arsa sahibi ... ile Fon’a devredilen ... Bank arasında hüküm ve sonuç meydana getiren ipotek sözleşmeleri bulunduğundan burada ayrıca ipoteğin terkin yönteminin ne olduğu hususu üzerinde de durulmalıdır. Gerçekten kural olarak, ipotek öncelikle alacaklının terkini istemi sonucu müdürlükçe yapılacak işlemle kaldırılabilir. İpoteğin kaldırılmasının diğer bir yöntemi de ipotekli borcun ödenmemesi halinde alacaklının taşınmaz malı icra marifetiyle sattırması ve satış bedelinden alacağını almış olması durumudur. Bu gibi hallerde, kesinleşmiş ihale sonucu taşınmaz mal ihale alıcısı adına tescil edileceğinden ilgili icra müdürlüğü tapudan taşınmazın ihale alıcısına tescili ve ipoteğin terkinini talep eder....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 28.02.2018 Çarşamba günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı ... ... ve vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı vekili Avukat ... duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, aldatma (hile) hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.12.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil ile ipoteğin terkini istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.09.2013 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı banka vekili ile duruşmasız temyizi davalı şirketler vekilleri tarafından istenilmekle, tayin olunan 06.05.2014 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı banka vekili Av. ... ... geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafın sözlü açıklamaları dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....
Böylelikle tescil edilen taşınmaz rehni alenileşmiş olur ve bundan sonra taşınmaz üzerinde hak kazanmak isteyen üçüncü kişiler rehin hakkını görerek işlem yaparlar. Ancak, taşınmaz rehninin kazanılmasına rağmen yolsuz olarak tescil edilmemesi veya tescil edilmiş rehnin yolsuz olarak terkini uygulamada sıkça görülen bir durumdur. Bu gibi hallerde, tescil edilmemiş rehnin veya yolsuz olarak terkin edilmiş taşınmaz rehninin mahkeme hükmüyle tapu kütüğüne tescil edilmesi ya da terkin edilmesi mümkündür. Yine belirtmek gerekir ki, Türk Medeni Kanununun 1022.maddesi hükmüne göre “tescilin etkisi kanunen öngörülen belgeler isteme eklenmiş veya geçici tescil halinde belgelerin uygun zamanda tamamlanmış olması koşuluyla yevmiye defterine yapılan kayıt tarihinden başlar.” Burada, ayni hakkın tescilden evvelki hüküm ve sonuçları düzenlenmiştir....
Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; “ Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”, 1023. maddesinde; “ Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.”, 1027. maddesinde, “ İlgililerin yazılı rızaları olmadıkça, tapu memuru, tapu sicilindeki yanlışlığı ancak mahkeme kararıyla düzeltebilir. Düzeltme, eski tescilin terkini ve yeni bir tescilin yapılması biçiminde de olabilir. Tapu memuru, basit yazı yanlışlıklarını, tüzük kuralları uyarınca resen düzeltir.” düzenlemelerine yer verilmiştir....
Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; “ Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”, 1023. maddesinde; “ Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.”, 1027. maddesinde, “ İlgililerin yazılı rızaları olmadıkça, tapu memuru, tapu sicilindeki yanlışlığı ancak mahkeme kararıyla düzeltebilir. Düzeltme, eski tescilin terkini ve yeni bir tescilin yapılması biçiminde de olabilir. Tapu memuru, basit yazı yanlışlıklarını, tüzük kuralları uyarınca resen düzeltir.” düzenlemelerine yer verilmiştir....
Dava, yolsuz olarak tescil edilmeyen ipoteklerin tapuya tescili istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 1020. maddesine göre “tapu sicili herkese açıktır. İlgisini inanılır kılan herkes, tapu kütüğündeki ilgili sayfanın ve belgelerin tapu memuru önünde kendisine gösterilmesini veya bunların örneklerinin kendisine verilmesini isteyebilir. Kimse, tapu sicilindeki bir kaydı bilmediğini ileri süremez.” Buna “tapu sicilinin kamuya açıklık ilkesi=aleniyet prensibi” denilir. Yasanın 1021.maddesine göre de “kurulması kanunen tescile tabi ayni haklar, tescil edilmedikçe varlık kazanamaz.” Buna da “tapu siciline tescil ilkesi” adı verilmektedir. Sınırlı bir ayni hak olan taşınmaz rehni de Türk Medeni Kanununun 856.maddesi hükmü gereği, bazı istisnalar dışında tescille kazanılır. Böylelikle tescil edilen taşınmaz rehni alenileşmiş olur ve bundan sonra taşınmaz üzerinde hak kazanmak isteyen üçüncü kişiler rehin hakkını görerek işlem yaparlar....
"İçtihat Metni"MAHKEMES:Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 6.6.2005 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 24.11.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 450 ada 25 parsel kaydında bulunan ipotek şerhinin terkini istemiyle açılmıştır.Mahkemece sınırlı bir ayni hak olan ipoteğin kaldırılması davasının 3402 sayılı Kadastro Kanununun 25.maddesi gereğince Kadastro Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiş, hükmü davacılar temyiz etmiştir.450 ada 25 parselin tapulaması 1978 yılında yapılarak, 14.3.1978 tarihinde davacıların mirasbırakanı adına tescil edilmiştir....
Bankasından aldığı krediye karşılık banka lehine taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiğini belirterek ipoteğin kaldırılmasını ve adı geçen taşınmazın müvekkili adına kayıt ve tescilini talep etmiştir. Davalı banka vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tapu iptali ve tescili ile ipoteğin kaldırılması talepleri tefrik edilerek ipoteğin kaldırılması talebi yönünden 6100 Sayılı HMK'nin 150/5. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili, temyiz etmiştir. Türk Medeni Kanununun 858.maddesi hükmü “taşınmaz rehni, tescilin terkini veya taşınmazın yok olmasıyla sona erer. Kamulaştırmaya ilişkin kanun hükümleri saklıdır” şeklindedir. Yasanın bu hükmüne göre taşınmaz rehnini sona erdiren nedenler; tescilin terkini (çizimi), taşınmazın tamamen yok olması ve kamulaştırılmasıdır. Ancak, uygulamada taşınmaz rehnini sonlandıran başka nedenlerin varlığı da kabul edilmektedir....
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı tapu sicil müdürlüğü vekili temyiz etmiştir. Dava, ipotek şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. İpoteğin kaldırılması istemi içeren davaların ipotek alacaklısına karşı yöneltilerek açılması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, davacının maliki olduğu 1097, 1098, 1099 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydında, 01.07.1993 gün ve 6029 yevmiye numara ile, davalı ... yararına, 25TL bedelli, faizsiz ve 31.12.1993 süreli ipotek şerhi bulunduğu anlaşılmaktadır. Dava, tapu sicil müdürlüğü ve ipotek alacaklısı ...’ye husumet yöneltilerek açılmıştır....