Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 27.10.2008 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı, tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 07.02.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... ve davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, TMK'nın 747. maddesi gereğince geçit hakkı tesisi isteğine ilişkindir. Mahkemece davacılara ait 47 ve 58 sayılı parsellerin yararına, davalı ...'a ait 44 sayılı parselden geçit tesisine karar verilmiş, davalının temyizi üzerine karar Dairemizce "davacı ...e ait 58 parsel sayılı taşınmazın geçit ihtiyacı bulunmadığı ve davacı .....'...

    Türk Medeni Kanununun 748/3.maddesi uyarınca geçit haklarının tapu kütüğüne tescil edilmesi zorunlu olduğundan, geçit irtifakının tapulu taşınmazlar üzerinden kurulması gerekir. Mahkemece bu kural gözardı edilmek suretiyle, tapulama harici bir yerden geçit tesisi yasaya uygun düşmemiştir. Geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit gereksiniminin nedeni, taşınmazın niteliği ile bu gereksinimin nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır. Denilebilir ki, geçit hakkı istemine ilişkin davalarda davacının, dava konusu üzerinde tam bir tasarruf yetkisi bulunmamaktadır....

      Köy'ünde tapulama çalışmaları yapıldığını ve bütün taşınmazların tapu kayıtlarının yapıldığını, davalılarca müvekkiline yol hakkı tanınmadığını, davalılara ait olan 169 ada 20 parsel sayılı taşınmazın 245 m2'lik bölümden, belirlenecek bedel karşılığında geçit hakkı tesisi kurulmasını talep ve dava etmiştir. Davalılar ..., ..., ... ve ... vekili, davacı ve davalılara ait taşınmazların birbirlerine komşu olduğunu, davacının tespitten önce dava açtığını, mahkemenin de bu dosyada gerekli delilleri topladığını ve karar verdiğini, davacı tarafın kadastro tespitinden uzunca bir zaman sonra bu geçit hakkı tesisi davasını açmasının iyi niyet kurallarına uygun olmadığını, 2005/107 Esas sayılı dosyadaki mevcut raporda 129 m2 büyüklüğünde gözüken taşınmazı için davalılardan 245 m2'lik geçit hakkı talebinde bulunduğunu, amacının aslında geçit hakkı tesisi talebi dışında kendi taşınmazının yüz ölçümünü büyütmek olduğunu, bu nedenlerle açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

        Dava, Türk Medeni Kanunu’nun 747. maddesine dayanılarak açılmış geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir. Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine mutlak geçit ihtiyaç veya geçit yoksunluğu, ikincisine de nisbi geçit ihtiyacı yada geçit yetersizliği denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur....

          Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine "Mutlak geçit ihtiyacı" veya "Geçit yoksunluğu", ikincisine de "Nispi geçit ihtiyacı" ya da "Geçit yetersizliği" denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir....

            Ancak ne var ki; dava konusu uyuşmazlıkta 154 ada 118 parsel yararına kurulan geçit alanının bir bölümü ( B harfi ile işaretli ) kadastro sırasında tapulama dışı bırakılmıştır. Başka bir anlatımla, kurulan geçit yerinin (B) harfi ile gösterilen bölümün tapuda kaydı bulunmamaktadır. Zorunlu geçit hakkı, eşyaya bağlı irtifak hakkı biçiminde tesis edileceğinden ve tapu kaydının özel sütununda taşınmaza bağlı irtifak olarak kaydı gerekeceğinden, geçit hakkı tesisi için kural olarak hem geçit isteyen taşınmazın , hem de aleyhine geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı olması gerekir. Bu nedenle tapuda kayıtlı olmayan taşınmazdan geçit hakkı tesisi olanaklı değildir. Hal böyle olunca; krokide ( B ) harfi ile gösterilen güzergahın geçit yeri olarak belirlenmesi yukarıda açıklanan ilkelere uygun düşmemektedir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.11.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve yol olarak terkini olmadığı takdirde geçit hakkı tesisi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve yol olarak terkini talebinin reddine, geçit hakkı tesisi talebinin kabulüne dair verilen 21.05.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının diğer temyiz edenlere yükletilmesine 04.02.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                Hükmü, iştirakçi paydaşlardan davalı ... vekili, davalı taşınmazın karardan önce tapuda dava dışı şahsa satıldığı nedeniyle ve resen görülecek yönlerden temyiz etmiştir. Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 747. maddesi gereğince geçit hakkı tesisi isteğine ilişkindir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz müşterek mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Somut olayda; Dairemizce getirtilip incelenen tapu kaydında, karar tarihinden önce cebri satış yoluyla 03.10.2007 tarihinde davalı 2488 parsel sayılı taşınmazın dava dışı ... oğlu ... ... adına tescil edildiği görülmüştür....

                  Bu haliyle geçit, kesintisizlik ilkesi göz ardı edilerek kurulmuş, açıkçası davacı 127 parsel genel yola bağlanmamıştır. Diğer yandan, Türk Medeni Kanununun 748/son maddesince kanundan kaynaklanan geçit haklarının tapu kütüğüne tescili zorunlu olduğundan bu tescil, sadece tapu kütüğünde kayıtlı olan taşınmazlar bakımından yapılabilir. Krokide (A) harfli ve orman olduğu anlaşılan bölüm tapu kütüğünde kayıtlı olmadığından her ne kadar mahkemece geçidin kütüğün beyanlar hanesine işlenmesine karar verilmişse de böylesine bir hükmün infaz olanağı yoktur. Ayrıca; Dairemizin yerleşik ilkesine göre, geçit istisnalar dışında en fazla 3 metre enindeki bir sahadan verilebileceğinden mahkemenin 5 metre eninde geçit kurması da uygulamaya uygun düşmemiştir. Geçit davalarında amaç, bir taşınmazın genel yola çıkışını sağlamak olduğundan davacıya en fazla 3 metre eninde geçit yerine 5 metre eninde geçit tanınması geçit davalarının amacına uygun düşmez ve kabul şekli bakımından bozmayı gerektirir....

                    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davacı tarafça maliki olduğu İncesu ilçesi, Saraycık mahallesi, 1163 parsel sayılı taşınmaz lehine geçit hakkı tesisi talebile eldeki dava açılmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu