adına tespit edildiği ve itiraz edilmeksizin 26.2.1973 tarihinde kesinleşerek tapuya tescil edildiği, dayanak Ağustos 1933 tarih 3 sıra numaralı tapu kaydının incelenmesinde ise, taşınmazın ... oğlu ... tarafından 70 liraya ... satılması nedeni ile oluştuğu, ... 1314 doğumlu, ... ve ... oğlu olduğu anlaşılmıştır. Hal böyle olunca; tapu kaydı, tedavül kayıtlar, tapulama tutanağındaki açıklamalara göre kayıt maliki ... tanınan ve bilinen kişi olup, maddede yazılı koşulların gerçekleştiğini kabule olanak bulunmamaktadır. Mahkemece, bu hususlar dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonunda yasal ve yerinde olmayan gerekçelerle yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Öte yandan, tapu iptali ve tescil davalarında öncelikle husumet kayıt malikine, kayıt maliki ölmüş ise saptanacak mirasçılarına yöneltilerek açılır. Davacı, eldeki davayı Maliye Hazinesi,Tapu Sicil Müdürlüğü ve ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil ... ile ... ve ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ... 3 Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen... gün ve ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, tapuda ... oğlu ... adına kayıtlı bulunan ... ada ... parsel sayılı taşınmazın 20 yılı aşkın bir süreden beri davacının zilyetliğinde olduğunu, taşınmazın malikinin tapu kütüğünden anlaşılamadığını ya da kayıt malikinin 20 yıldan fazla bir süre önce ölmüş olup, mirasçılarının bilinemediğini açıklayarak, taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini istemiş; ... tarihli yargılama oturumunda ise davayı ''maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan taşınmazın kazandırıcı zamanaşımıyla kazanılması '' şeklinde açıklamıştır....
İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava Medeni Kanun 713/2 maddesine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Kural olarak tapu iptali ve tescil davalarında, dava kayıt malikine, kayıt maliki ölmüş ise, saptanacak mirasçılarına yöneltilerek açılır. TMK'nin 713/2. maddesi uyarınca açılan tapu iptali ve tescil davalarında, taraf teşkilinin yargılama sırasında yerine getirilmesi de mümkündür. Davada taraf teşkili sağlanmadan işin esası hakkında hüküm kurulamaz (HGK'nin 22.02.2012 tarihli ve 2011/8- 763 E., 2012/85 K. sayılı kararı). Ayrıca, kural olarak TMK'nin 713/2. maddesine dayalı olarak açılan davalarda kayyımın yeri bulunmamaktadır. Başka bir anlatımla, kayıt malikine kayyım tayin edilerek bu tür davaların yürütülmesi mümkün değildir....
Tapu kütüğündeki malik sütununun boş ve açık bırakılması, malik adının müphem ve yetersiz gösterilmesi, böyle bir kişinin hiç yaşamamış ve kaydının herhangi bir yerde bulunmaması, malik adının silinmiş ve yenisinin yazılmamış olması gibi hallerde malikin tapu kütüğünden anlaşılamadığı sonucuna varılabilir (Yargıtay HGK'nin 10.4.1991 tarihli ve 1991/8- 51 Esas, 194 Karar, 15.04.2011 tarihli ve 2011/8- 111 Esas, 2011/180 Karar sayılı ilamları). Soyut ve nam-ı mevhum (sanal, mevcut olmayan hayali kişi) bir kişi adına sicil oluşturulmuş olması halinde de, maliki tapu sicilinden anlaşılamayan kişiden söz edilebilir. Kayıt malikinin, tanınmıyor, hatırlanmıyor olması, adresinin tespit edilememesi, tebligat yapılamaması, uzun yıllar önce taşınmış ya da ölmüş olması, mirasçılarının belirlenememesi gibi hususlar o kişinin tapu kütüğünde maliki bilinmeyen kişi olarak nitelendirilmesini gerektirmez....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/02/2018 NUMARASI : 2013/318 2018/50 DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Zilyetliğe Dayalı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi davalı T3 vekili tarafından istenilmekle dosya incelendi....
Dosya arasındaki mirasçılık belgesine göre, miras bırakan ... oğlu ... 4.7.2005 tarihinde ölmüş, geride davacı mirasçılarını bırakmıştır. Dava, TMK.nun 713/2 maddesi gereğince açılan ve maliki bilinememe sebebine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Malikin tapu kütüğünden anlaşılamaması hali; taşınmaz malın sahibinin kim olduğunun bilinmesine yarayacak gerekli bilginin tapu sicilinden çıkarılmasının imkansız olmasıdır (HGK.nun 10.4.1991 tarih 1991/ 8- 51 Esas, 194 Karar sayılı ilamı). Kütükteki bilgi ve belgelerden, gerekli dikkati gösteren herkesin malikin kim olduğunu anlayamayacağı hallerde ve malik sütununun boş bırakılması, malik adının müphem ve yetersiz gösterilmesi, malik adının silinmiş ve yenisinin yazılmamış olması gibi hallerde malikin tapu kütüğünden anlaşılamadığı sonucuna varılabilir. Somut olayda, kayıt maliki ... kızı ...nın gerek kadastro tutanağındaki, gerekse tapu kaydındaki bilgilere göre bilinmeyen kişi olarak nitelendirilmesi mümkün değildir....
Ancak bu tapu iptali ve tescil davası olarak açılan davalarda davanın kabulü halinde tüm yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılacağı ve davacı yararına vekalet ücretine hükmedilemeyeceği biçiminde yorumlanmamalıdır. Dava koşulunu, yargılama sırasında yerine getirme hususu ile, araştırma ve inceleme yöntemi klasik tapu iptali ve tescil davalarından farklı da olsa, sonuç itibariyle dava bir tapu iptali ve tescil davasıdır ve böyle olduğunun kabulü gerekir. O halde, saptanan bu olgular karşısında HUMK. nun 417. maddesinde açıklanan genel kural uyarınca davayı kaybeden taraf sözü edilen tüm yargılama giderlerini ödemekle yükümlüdür. Nitekim, zilyetliğe dayanılarak (kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak) Hazineye karşı açılan tapu iptali ve tescil davalarında, davayı kaybeden Hazine yargılama giderleriyle sorumlu tutulmaktadır. (HGK. 20.11.1981 T., 8/483-753 E/K, HGK. 25.4.1979 T., 8/696-403 E/K., YKD. 1980/5, sh: 633-634, Prof....
ve diğer malik olarak gözüken Rukiye ve Saffet açısından kimliği belirli olmaması ve tapu kayıtlarında kimliklerinin kim olduğunun tespit edilememesi nedeniyle, diğer 2/3 hisseye ilişkin Saffet ve Rukiye adlı kişiler yönünden, tapu iptal ve tescil şartları gerçekleştiğini, tapu iptal ve tescil taleplerinin kabulü gerektiğini, Diğer taraftan ise davalı Keriman Fırıncıoğlu ve diğer davalılardan hiçbirinin dava dilekçesine karşı herhangi bir cevap dilekçesi sunmadıklarını, gerek ön inceleme duruşmasında gerekse de tahkikat aşamasında yapılan duruşmalara ve keşfe katılmadıklarını, dosyanın karar celsesi olan 9. celsesine gelerek haksız ve kötü niyetli olarak dava konusu taşınmazda malik olduklarını iddia ettiklerini, söz konusu yasal iki haftalık cevap ve rapora itiraz süreleri içerinde sunulmayan ve daha sonra iddia ve beyanlara muvafakatları olmadıklarını beyan etmelerine karşın yerel mahkemece, davalı tarafın beyanına itibar edilerek tapu iptali ve tescili taleplerinin reddine karar verildiğini...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir. Toplanan delillerden, miras bırakanın 5578 parsel sayılı taşınmazını davalı ...'e satış yoluyla devri nedeniyle daha önce diğer mirasçılar tarafından muris muvazaası hukuksal nedenine dayanılarak açılan davanın kabul edildiği ve kesinleştiği; mirasçılardan ...'nin de anılan parsel hakında aynı nedenle eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır....
Davanın kabulüne ilişkin önceden verilen karar Dairece; “davanın, davalılar dışındaki diğer kayıt maliklerine, ölmüş iseler mirasçılarına ihbar edilmesi onların dava açması için mehil verilmesi, dava açılması halinde eldeki davayla birleştirilmesi ve birlikte yürütülmesi gerektiği ” gereğine değinilerek bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda birleşen davanın kabulüne, Tapu Sicil Müdürlüğü tarafından açılan asıl davada fazlaya ilişkin isteğin reddine karar verilmiştir. Karar, davalı ... tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dava, yolsuz tescil nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca birleşen davanın kabulüne, asıl davada davacı Tapu Sicil Müdürlüğünün fazlaya ilişkin isteğinin reddine karar verilmiştir....