Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı dava konusu taşınmazların tamamında resmi senetlere imza atarak satış suretiyle devretmiş , satış bedelini aldığını, hiçbir hak ve alacağının kalmadığını memur önünde imzasıyla ikrar etmiştir. Davacı resmi satış yaptıktan sonra taraflar arasındaki adi yazılı sözleşmeye dayalı tapu iptal ve tescil talebinde bulunamaz. Taraflar arasında mülkiyet konusunda bir ihtilaf olmadığı için davacının tapu iptali ve tescil davası açması hakkı bulunmamaktadır. Bu itibarla tedbir kararı verilmesi de mümkün değildir. Dava dilekçesine ekli harici sözleşme; taraflar arasındaki tapu sicil memurluğundaki satış sözleşmesini ve müvekkil ile diğer iki taşınmazı satın aldığı T6 arasındaki tapu sicil memurluğundaki satış sözleşmelerini geçersiz kılmaz. Harici sözleşme resmi şekil şartına aykırı olarak düzenlenmiştir. Bu itibarla davacının tapu iptal ve tescil talebi dinlenemez....

dayalı tapu iptal ve tescil isteminde bulunduğu anlaşılmakla davacının ihtiyati tedbir talebine yönelik yaklaşık ispat koşulunu gerçekleştiremediği gözetilerek tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru değil ise de anılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından Mahkeme kararının kaldırılarak yeniden karar verilmesi yoluna gidilmiştir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yükleniciden temlike dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bilindiği ve öğretide de kabul edildiği üzere ihtiyati tedbir ''kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca davacı veya davalının dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı ön görülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır'' şeklinde tarif edilmiştir....

Mahkemenin 30/03/2023 tarihli ara kararı ile; yapı ruhsatı alınması, uzatılması işlemlerinin idari işlerden olup, idarenin eylem ve işlemlerine karşı idari yargıya başvurulabileceği, mahkemenin 18/11/2021 tarih ve 2020/530 esas 2021/632 sayılı kararıyla verilen tapu iptal ve tescil kararının ortadan kaldırılmadığı, karşı dava yönünden masraf hesaplamasının mahalli piyasa rayiçlerine göre yapılması gerektiği gerekçesiyle ortadan kaldırıldığı, mahkeme kararında tapu iptali tescil kararı bulunduğundan, tapu iptal - tescil yönünden ortadan kaldırma kararı da verilmediğinden bu yönden tedbir uygulanmasında hukuki yarar da bulunmadığı, idarenin yapı ruhsatı verilmesi ve uzatılması işlemlerinin idari işlemler olup, HMKnun 389.maddesi kapsamında ihtiyati tedbir kararı uygulanabilecek işlemler olmadığı belirtilerek, davacı - karşı davalı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir....

Tüm bu nedenlerle somut olayda HMK'nun 389.maddesi gereğince ihtiyati tedbirin şartları oluştuğundan yerel mahkemece davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi ve dava konusu taşınmazın tapu kaydına 3.kişilere devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir konulması ile davalı T3 T.A.O. vekilinin ihtiyati tedbir kararına itirazının reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. HMK'nun 392/1.maddesi gereğince davacı teminat göstermek zorunda ise de; talep noterde düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayandığından durum ve koşullar dikkate alınarak yerel mahkemece taktiren teminatsız ihtiyati tedbir kararı verilmesinde de usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle davalı T3 T.A.O. vekilinin ara karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve açıklanan nedenlerle aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ GEREKÇE : Açılan dava; muris muvazaası hukuki nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Miras bırakan Yaşar Örenbaş'ın veraset ilamı incelendiğinde; mirasçılarının Fatma Coşkun, Hatice Uzan, T1 T3 T2 ve Soner Örenbaş olduğu anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince teminatsız olarak davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile davaya konu taşınmaza ihtiyati tedbir konulmasına karar verildiği görülmektedir. HMK'nın 389.maddesinde, " Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeni ile hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebi ile bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği hükme bağlanmıştır." Somut olayda davacı taraf davaya konu taşınmaz yönünden tapu iptali ve tescil talep etmiştir....

DEĞERLENDİRME: İlk derece mahkemesince verilen "ihtiyati tedbire itirazın reddi" kararının davalı Büyük Motor Otom. Turz. A.Ş. vekilince istinaf edilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede aşağıdaki değerlendirmeler yapılmıştır: Dava, davacı tarafından davalıya devredilen taşınmazlar ile ilgili tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Esasa ilişkin uyuşmazlık; "davacı şirketin vekili olarak hareket eden davalı Gülay Çağlı ile davalı Sözyıl İnşaat Şirketi arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesinin muvazaalı ve hükümsüz olup olmadığı, buna göre yükleniciye ve diğer üçüncü kişi davalılara devredilen taşınmazların davacı arsa sahibi şirket lehine tapu iptali ve tescil yasal koşullarının oluşup oluşmadığı" noktalarında toplanmaktadır. Geçici hukuki korumaya ilişkin uyuşmazlık ise; "mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının, esasa ilişkin uyuşmazlık ve taraflarca sunulan deliller çerçevesinde HMK.'...

İLK DERECE MAHKEME ARA KARARI: Somut durumda harç eksikliği ve taşınmaz gerçek değerine ilişkin gayrimenkul değerleme uzmanından alınmış bir rapor ibraz edilmemekle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir....

    Öte yandan ihtiyati tedbir kararı geçici nitelikte olup, durum ve şartların değişmesi ile her zaman değiştirilebilir. ** İlk derece mahkemesince yaklaşık ispata yarar belge bulunmadığından ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş ise de, dava ; noterde düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davası olup taşınmazın aynına yönelik olup ihtiyati tedbir konulması gerekirken konulmadığı anlaşılmıştır. 6100 Sayılı HMK'nın 392/1 maddesinde mahkemece teminatsız olarak da ihtiyati tedbir kararı verilebileceğinin belirtildiği, açılan davanın niteliği ve içeriği itibariyle tedbir konulması halinde davalıların şu anki durum itibariyle görünen bir zararının oluşmayacağı, ancak tedbir konulmaması ve dava konusu taşınmazların devredilmesi halinde telafisi mümkün olmayacak zararın ortaya çıkma ihtimali olduğu hususları dikkate alınarak teminatsız olarak davalılar adına kayıtlı olması halinde dava konusu taşınmaz/taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir konulabileceği...

    İhtiyati tedbire veya ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verirken hakim dava hakkındaki kanaatini yalnız ihtiyati tedbir talebi ile sınırlı olarak -kanunen gerektiği için- açıklamak durumundadır. Öte yandan ihtiyati tedbir kararı geçici nitelikte olup, durum ve şartların değişmesi ile her zaman değiştirilebilir. Somut olayda, mahkemece her ne kadar taşınmazların davalılar adına kayıtlı olmadığından bahisle ihtiyati tedbirin uygulanamadığı ve yaklaşık ispat koşulununda sağlanamadığı gerekçesi ile ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmiş ise de, yukarıda da izah edildiği üzere tedbir kararı verilebilmesi için davanın ispatına elverişli delil bulunması zorunlu olmayıp, istekte haklı olma ihtimalinin mevcut olması yeterlidir....

    UYAP Entegrasyonu