"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasına ihtiyati tedbir yapılan sırasında sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı ihtiyati tedbir (haciz) isteminin davanın reddine dair verilen kararın süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ... aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu arsasını davalı ...’a satışına ilişkin tasarrufun iptalini ve taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz konulmasını talep ve dava etmiştir. Davalı ... taşınmazın yarı hissesini daha önce satın aldığını ve borçlu ile açtıkları tapu iptali ve tescil davasında da borçlunun hissesine düşen parayı ödememesi üzerine onun hissesini de bedeli karşılığında satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
Davacının sözleşmeye dayalı tapu iptali ve tescil istemi taşınmazın aynına ilişkin olup davaya konu taşınmazın yargılamanın devamı sırasında devredilmesi ve elden çıkarılması durumunda ileride telafisi güç ya da imkansız durum ve zararlar ortaya çıkabileceği, verilebilecek hükmün infaz kabiliyetinin de ortadan kalkabileceği ve davacının hak kaybına uğrayabileceği ihtimal dahilindedir. Tapu kaydı, sözleşme, sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamından dava konusu olayda yaklaşık ispat gerçekleşmiştir. Tüm bu nedenlerle somut olayda HMK'nun 389.maddesi gereğince ihtiyati tedbirin şartları oluştuğundan yerel mahkemece davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi ve dava konusu taşınmazın tapu kaydına 3.kişilere devir ve temlikinin önlenmesine yönelik ihtiyati tedbir konulması ile ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olup doğru görülmüştür....
KANITLAR DEĞERLENDİRMEVE GEREKÇE: İlk derece mahkemesince verilen "ihtiyati tedbirin kaldırılması" kararının davacılar vekili tarafından, istinaf edilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede aşağıdaki değerlendirmeler yapılmıştır: Dava; kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği inşa edilen binadan yükleniciden bağımsız bölüm satın alınması ile ilgili tapu iptali, tescil ve tazminat isteklerine ilişkindir. Esasa ilişkin uyuşmazlık; taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesi gereğince alıcı davacı yararına tapu iptali ve tescil ile tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı hakkındadır. Geçici hukuki korumaya ilişkin uyuşmazlık ise; "mahkemece verilen ihtiyati tedbirin kaldırılması kararının, esasa ilişkin uyuşmazlık ve taraflarca sunulan deliller çerçevesinde HMK.'nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenen yasal koşullara ve usule uygun olup olmadığı" hakkındadır. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 389/1....
İHTİYATİ TEDBİR KARARI: Mahkemece; "davanın düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat Sözleşmesinin geriye etkili feshi ile tapu iptali ve tescil davası olduğu, HMK 389/1. Maddesi "Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.") uyarınca davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, dava değerinin 10.000,00 TL gösterilmiş olması nedeniyle bu aşamada keşif yapılamadığından taşınmazın değerinin hali hazırda tespit edilememiş olması nedeniyle HMK 392/1("İhtiyati tedbir talep eden, haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorundadır....
Düzenleme gereği, ihtiyati tedbir kararının verilmesi için tam bir ispat aranmaz, talebin yeterliliği hususunda mahkemeye kanaat verecek delilerin varlığı yeterlidir. Yargısal içtihatlarda ve öğretide kabul edildiği üzere, ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için ihtiyati tedbir isteyenin tedbiri haklı kılacak delilleri göstermesi ve mahkemenin de tedbir isteyenin hakkının mevcudiyetini kuvvetle muhtemel görmesi gerekir. Somut olayda, dava tapu iptal ve tescil istemi ile açılmış, dava açıldıktan sonra dava konusu taşınmaz devredildiğinden davacı davasına tazminat istemi olarak devam etmiş ve davalıların üzerine kayıtlı taşınmazların 3. Kişilere devirinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir....
Ayrıca HMK’nun 390/3. maddesine göre, "Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır." düzenleme gereği, ihtiyati tedbir kararının verilmesi için tam bir ispat aranmaz, talebin yeterliliği hususunda mahkemeye kanaat verecek delilerin varlığı yeterlidir. Dava, Tapu İptal Tescil davası olup taşınmazın aynına ilişkindir. Anılan kanun maddeleri gereğince tedbir talebinin kabul edilmemesi halinde yargılama devam ederken taşınmazın satışı mümkün olup, satılması halinde davacılar yönünden telafisi güç bir durum doğacaktır. Böylece HMK'nın 389 ve devamı maddeleri gereğince tedbir talebinin kabul kararına karşı itirazın kabul edilerek ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 05/04/2022 NUMARASI : 2022/236 ESAS (ARA KARAR) DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil KARAR : Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasında mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara karara karşı ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
Mahkemenin 30/03/2023 tarihli ara kararı ile; yapı ruhsatı alınması, uzatılması işlemlerinin idari işlerden olup, idarenin eylem ve işlemlerine karşı idari yargıya başvurulabileceği, mahkemenin 18/11/2021 tarih ve 2020/530 esas 2021/632 sayılı kararıyla verilen tapu iptal ve tescil kararının ortadan kaldırılmadığı, karşı dava yönünden masraf hesaplamasının mahalli piyasa rayiçlerine göre yapılması gerektiği gerekçesiyle ortadan kaldırıldığı, mahkeme kararında tapu iptali tescil kararı bulunduğundan, tapu iptal - tescil yönünden ortadan kaldırma kararı da verilmediğinden bu yönden tedbir uygulanmasında hukuki yarar da bulunmadığı, idarenin yapı ruhsatı verilmesi ve uzatılması işlemlerinin idari işlemler olup, HMKnun 389.maddesi kapsamında ihtiyati tedbir kararı uygulanabilecek işlemler olmadığı belirtilerek, davacı - karşı davalı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından, aleyhine ihtiyati tedbir istenen davalılar aleyhine 04.03.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat ile ihtiyati tedbir istenmesi üzerine; ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen 25.03.2013 günlü ara kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dosya kapsamına ve toplanan delillere göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 13.06.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi İhtiyati tedbir isteyen davacılar vekili tarafından, aleyhine ihtiyati tedbir istenen davalılar aleyhine 05.10.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde alacak istenmesi üzerine; ihtiyati tedbir isteminin reddine dair verilen 13.12.2012 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati tedbir isteyen davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dosya kapsamına ve toplanan delillere göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 08.07.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....