Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının sözleşmeye dayalı tapu iptali ve tescil istemi taşınmazın aynına ilişkin olup davaya konu taşınmazın yargılamanın devamı sırasında devredilmesi ve elden çıkarılması durumunda ileride telafisi güç ya da imkansız durum ve zararlar ortaya çıkabileceği, verilebilecek hükmün infaz kabiliyetinin de ortadan kalkabileceği ve davacının hak kaybına uğrayabileceği ihtimal dahilindedir. Tapu kaydı, sözleşme, sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamından dava konusu olayda yaklaşık ispat gerçekleşmiştir. Tüm bu nedenlerle somut olayda HMK'nun 389.maddesi gereğince ihtiyati tedbirin şartları oluştuğundan yerel mahkemece davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi ve dava konusu taşınmazın tapu kaydına 3.kişilere devir ve temlikinin önlenmesine yönelik ihtiyati tedbir konulması ile ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olup doğru görülmüştür....

UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davası nedeniyle talep edilen ihtiyati tedbir kabul kararına itiraz üzerine verilen ek kararın istinafı istemine ilişkindir....

Düzenleme gereği, ihtiyati tedbir kararının verilmesi için tam bir ispat aranmaz, talebin yeterliliği hususunda mahkemeye kanaat verecek delilerin varlığı yeterlidir. Yargısal içtihatlarda ve öğretide kabul edildiği üzere, ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için ihtiyati tedbir isteyenin tedbiri haklı kılacak delilleri göstermesi ve mahkemenin de tedbir isteyenin hakkının mevcudiyetini kuvvetle muhtemel görmesi gerekir. Somut olayda, dava tapu iptal ve tescil istemi ile açılmış, dava açıldıktan sonra dava konusu taşınmaz devredildiğinden davacı davasına tazminat istemi olarak devam etmiş ve davalıların üzerine kayıtlı taşınmazların 3. Kişilere devirinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir....

HMK nun ihtiyati tedbir kararma itiraz başlıklı 394. maddesinin 3. fıkrasında | İhtiyati tedbir kararının uygulanması sebebiyle menfaati açıkça ihlal edilen üçüncü kişiler de ihtiyati tedbiri öğrenmelerinden itibaren bir hafta içinde ihtiyati tedbirin şartlarına ve teminata itiraz edebilirler." hükmü yer almaktadır. Doğaldır ki davacının iddiasında haklı olup olmadığı yargılama sonunda tüm deliller toplandıktan, incelendikten ve değerlendirildikten sonra ortaya çıkacak ve davacının terditli talepleri hakkında karar verilecektir. Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan iş bu davada düzenleme şeklinde taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, ipoteklerin fekki, tazminat, sözleşmenin ifası mümkün değilse sözleşmenin feshi ile ödenen bedellerin ve menfi zararların tahsili şeklinde terditli taleplerde bulunulmuştur. Davacının terditli taleplerinden ilki tapu iptali ve tescil, ipoteklerin fekki istemli olup uyuşmazlık taşınmazın aynına ilişkindir....

Ayrıca HMK’nun 390/3. maddesine göre, "Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır." düzenleme gereği, ihtiyati tedbir kararının verilmesi için tam bir ispat aranmaz, talebin yeterliliği hususunda mahkemeye kanaat verecek delilerin varlığı yeterlidir. Dava, Tapu İptal Tescil davası olup taşınmazın aynına ilişkindir. Anılan kanun maddeleri gereğince tedbir talebinin kabul edilmemesi halinde yargılama devam ederken taşınmazın satışı mümkün olup, satılması halinde davacılar yönünden telafisi güç bir durum doğacaktır. Böylece HMK'nın 389 ve devamı maddeleri gereğince tedbir talebinin kabul kararına karşı itirazın kabul edilerek ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur....

Yasanın 390/3. maddesinde "Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır." şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : İHTİYATİ TEDBİR Taraflar arasında görülen davada; İhtiyati tebdir isteyen Devrek 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.04.2011 günlü ve 2009/305-2011/109 sayılı kararın temyiz isteminin süre yönünden reddedildiğini, kararın icraya konulduğunu, bu kararla ilgili yargılamanın yenilenmesini isteyeceğini ve taşınmaz hakkında tapu iptali ve tescil davası açacağını beyanla, bu davalar sonuçlanıncaya kadar icra takibinin durdurulmasını istemiştir. Karşı taraf, davalı aleyhine açılan davada verilen kararın ve yapılan icra takibinin kesinleştiğini, bu aşamada ihtiyati tedbir yolu ile icra takibinin durdurulamayacağını beyanla verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, önce ihtiyati tedbir istemi kabul edilmiş, daha sonra itiraz üzerine kesinleşmiş mahkeme ilamının infazının ihtiyati tedbir kararı ile durdurulamayacağı gerekçesiyle ihtiyati tedbir kaldırılmış ve bu karar temyiz edilmiştir....

    İHTİYATİ TEDBİR KARARI: Mahkemece; "davanın düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat Sözleşmesinin geriye etkili feshi ile tapu iptali ve tescil davası olduğu, HMK 389/1. Maddesi "Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.") uyarınca davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, dava değerinin 10.000,00 TL gösterilmiş olması nedeniyle bu aşamada keşif yapılamadığından taşınmazın değerinin hali hazırda tespit edilememiş olması nedeniyle HMK 392/1("İhtiyati tedbir talep eden, haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorundadır....

    DELİLLER : Tapu kaydı, resmi senet ve ekleri, Delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, vefa hakkının hükümsüzlüğüne yolsuz tescilin terkinine, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun 22/07/2020 tarih ve 7251 Sayılı Yasanın 34.maddesi ile değişik 341/1 maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyadi tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. 6100 sayılı HMK'nun ihtiyati tedbir talebi başlıklı 390- (1.) maddesinde "İhtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir." hükmü mevcuttur....

    İlk derece mahkemesi 2022/399 Esas sayılı dosyasından verilen 07.07.2022 tarihli ara kararında özetle; "...Belirtilen ilkeler doğrultusunda davacı vekilinin talebinin tapu iptali ve tescili talebine ilişkin olduğu, davacı taraf her ne kadar taşınmaz üzerine ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiş ise de; İİK 281. Maddesinde düzenlenen ihtiyati haciz kararı tasarrufun iptali davalarına özgü ve alacağa ileşkin bir madde olduğu, ihtiyati haciz talebinin para alacaklarına ilişkin olduğu, taşınmaz üzerine ihtiyati haciz kararı konulamayacağı davacının davasını terditli olarak açmış ise de öncelikli talebin tapu iptal tescil olduğu nazara alındığında ihtiyati haciz talebinim reddine karar verilmiştir....

    UYAP Entegrasyonu