WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nun mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla 25 ve 18 sayılı parsellerdeki payını oğlu olan davalıya hibe şeklinde temlik ettiğini, çeltik ekimi miras bırakan tarafından yapıldığı halde çeltik mahsulünün satış bedelinin de davalı tarafından alındığını ileri sürerek, tapu iptal, miras bırakan adına tescil, olmazsa tenkis ve parasal alacağın terekeye döndürülmesi isteğinde bulunmuşlardır. Birleştirilen davada davacı vekili, asıl davadaki taleplerin yanı sıra 732 ve 797 sayılı parsellerin bedeli miras bırakan tarafından ödenmek suretiyle davalı adına satın alındığını belirterek tapu iptal, miras bırakan adına tescil, olmazsa tenkis ve parasal alacağın terekeye döndürülmesi isteğinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece ilk olarak asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiş, davacılar vekilinin temyizi üzerine 26.10.2009 tarihli, 2009/8771- 10656 E. K. sayılı ilamıyla hükmün bozulmasına karar verilmiştir....

    Dosyada mevcut resmi senet örneğinden; davalılar Süleyman ve Bedir'e muris tarafından yapılan hisse devrinin bağış olarak yapıldığı, devir işleminin bağış olarak yapılması nedeniyle davacı tarafça bu kişiler yönünden mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla bağış yapılmış ise tenkis işlemine tabi olacağı, muris muvazaası nedeniyle bu iki davalı yönünden tapu iptali ve tescil kararı verilmesinin mümkün olmadığı, ayrıca davacı tarafın 1.000 TL ecrimisil talebinde bulunması ve ıslahla bu talebini arttırmamasına karşın, taleple bağlılık ilkesi gözardı edilerek mahkemece davacı lehine 3.506,12 TL ecrimisile karar verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece bu hususların gözden kaçırılarak davalılar Süleyman ve Bedir yönünden tenkis yoluna başvurulup başvurulamayacağı hususunun araştırılmaması, doğrudan tapu iptali ve tescile karar verilmesi, ecrimisil talebi yönünden ise taleple bağlılık ilkesi göz ardı edilerek talepten fazlasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

    Net tereke bu şekilde tespit edildikten sonra davacıların net tereke üzerinden miras payı bulunur ve daha sonra saklı payları belirlenir. Ölüme bağlı tasarruflar (vasiyetnameler) mutlak tenkisine tabi tasarruflardır. Bu durumda davanın TMK'nun 565.maddesi gereğince tenkis hükümlerine göre incelenmesi gerekir. Tenkiste, tasarrufa konu malın paylaşımı yönünden araştırma yapmak için sabit tenkis oranı belirlenmelidir. Sabit tenkis oranı, 11.11.1994 gün ve 4/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile "tasarrufun tümünün değeri ile davalılara yapılan fazla teberru arasında kurulan orandır". Sabit tenkis oranı ile el atılan saklı payın, tasarrufun değerine oranı ile bunun her davalıya yapılan tasarruf tutarları yönünden ayrı ayrı belirlenmesi gerekir. Dosyanın incelenmesinde; hükme esas alınan 14.03.2018 tarihli bilirkişi raporunda; Murisin 3/20 hissedar olduğu ......

      Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davacının tescil davasının hukuki dayanağının bulunmadığını, veraset ilamı uyarınca tescil isteyen davacının bunu dava konusu yapmadan gerçekleştirebilirken bu kondu dava açmasının bir anlam taşımadığını, tenkis davasında ise; mirasbırakının, saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlararası karşılıksız kazandırmalarının yasal sınıra çekilmesini amaçlayan yenilik doğucu bir hak olduğunu, bu davanın dinlenebilmesinin için öncelikli koşulun mirasbırakanın ölüme bağlı ve sağlararası kazandırma yapması ve bu tasarrufun saklı payı zedelemesi gerektiğini, dava konusu olayda vasiyatname yapan Sıtkıye YÜKSEK KARAER'in davacının miras bırakanı olmadığını dolayısıyla onun sağlararası ve ölüme bağlı tasarruf ile davacının saklı payının zedelenmesinin söz konusu olamayacağını, diğer yandan vasiyetçinin 2014 tarihinde vefat ettiği, söz konusu vasiyetnameyi İstanbul 14....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/03/2017 NUMARASI : 2016/177 ESAS, 2017/60 KARAR DAVA KONUSU : Muris Muvazaası Nedeniyle Tapu İptali ve Tescil, Olmazsa Tenkis KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....

      Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. 5.6. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK’nun 565. maddesinin 1, 2 ve 3 fıkrasında gösterilenler) tenkis uygulanırken TMK’nun 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek, davalı saklı paylı mirasçılardan ise aynı kanunun 561. maddesinde yer alan saklı paydan fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....

        Bu haliyle dava tenkis davası olup, Medeni Kanunun tenkise ilişkin hükümlerinin mahkemece somut olaya tatbiki gerekecektir. Medeni Kanunun 560.maddesi gereğince, ”Saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar, miras bırakanın tasarruf edebileceği kısmı aşan tasarruflarının tenkisini dava edebilirler. Tenkis davası, mirasbırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlararası karşılıksız kazandırmaların yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; miras bırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır....

          e ait iken taşınmazın tamamı murise ait kabul edilerek tenkis hesabı yapılmış, vasiyet edilen taşınmaz haricinde murisin terekesinde taşınmazlar olduğu dosya arasında mevcut tapu kayıtlarından anlaşılmasına karşın, tasarruf nisabı ve saklı payın bulunabilmesi için de miras bırakanın bütün malvarlığı ile alacaklarının ve temlike konu şeylerin ölüm günündeki niteliklerine göre değerlerinin tespiti gerekmekte iken vasiyet edilen tereke miktarı dahi tam ve doğru olarak tespit edilmeden, davalının cevap dilekçesinde belirttiği gibi mirastan feragat edip etmediği araştırılmadan yapılan tenkis hesabı doğru bulunmamıştır. Tenkis davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlararası karşılıksız kazandırmaların yasal zemine çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır....

            Çünkü, tenkis talebi ancak mirasbırakının ölümünden sonra ileri sürülebilir. Somut olayda muris 10/03/2003 tarihinde vefat etmiş olup dava ise 09/10/2019 tarihinde açılmıştır. Yani Türk Medeni Kanununda belirtilen bir ve on yıllık yasal hak düşürücü süreler geçtikten sonra dava açılmış ve tenkis talebinde bulunulmuştur. Bu nedenlerle davacının tenkis talebinin de reddi gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı tarafın, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil talebinin ve tenkis talebinin ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiş ve neticeten davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir." şeklindeki gerekçe ile "Davanın reddine" karar verilmiştir....

            "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, araç kayıtlarının ve dolmuş hattının iptali ile mirasçılar adına tescili uygun görülmezse terditli tenkis davasından dolayı Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacılar vekili dava dilekçesinde, tarafların babası ve ortak mirasbırakanı ...'...

              UYAP Entegrasyonu