Vekili ise, davacı-karşı davalının şirketin eski ortağı olup hissesini devrettiğini, satış vaadi sözleşmesinin de gerçekte taşınmaz mülkiyetinin ileride devredilmesi amacı ile değil davacı-karşı davalının şirketteki hisse alacağının teminatı olarak düzenlendiğini belirterek, tapu iptali ve tescil isteminin reddini, satış vaadi sözleşmesinin de iptalini istemiştir. Asli müdahil ..., satış vaadine konu taşınmazın davacı-karşı davalı tarafından dava dışı ...adlı bir kişiye harici satış sözleşmesi ile devredildiğini,...'un da bu hakkını kendisine temlik ettiğini, kalan ödemeleri ...'a yaptığını ileri sürerek tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde ise tazminat isteminde bulunmuştur. Mahkemece, 17.03.2011 tarihli celsede ...'...
e 17.07.2008 tarihinde satış suretiyle temlik ettiğini,senetlerin düzenlenmesinde ve temlikin gerçekleştirilmesinde mirasbırakanın hileye düşürüldüğünü ve gabinle illetli bulunduğunu,diğer temlikin de muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu iptali,bu mümkün olmadığı taktirde tazminat isteğinde bulunmuşlardır. Davalı ...,davanın hak düşürücü süreye uğradığını ve tapu kaydına güvenerek iyiniyetli olarak taşınmazı satın aldığını öne sürerek davanın reddini savunmuştur. Davalı şirket,davanın reddini savunmuştur. Diğer davalılar,cevap vermemişlerdir. Mahkemece,bir yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekilince süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi ...'ün raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki 6292 sayılı Yasa'nın 7. maddesine dayanan tapu iptali tescil, olmadığı taktirde tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İlk Derece Mahkemesince davanın reddine ilişkin olarak verilen karara karşı, davacılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun Antalya Bölge Adliye Mahkemesinin 8....
dan 1977 yılında harici senetle satın aldığını öne sürerek adına tescili, olmadığı taktirde ödediği 20.000,00 TL bedelin, %20 cezai şartın ve tüm imar-ihya masraflarının günümüzdeki rayiç bedeli üzerinden kendisine ödenmesi istemiyle dava açmıştır. Çekişmeli taşınmazın 1973 yılından önce yapılan tespitinin üçüncü kişiler tarafından tespite itiraz davası açılması nedeniyle 24.12.1987 tarihinde hükmen kesinleştiği, davalı...davacı ...'ın ise taşınmazı henüz tapu kaydı oluşmadan önce 05.12.1977 tarihinde davacı ...'in murisi ...'dan satın aldığı ve o tarihten itibaren de zilyetliğin ...'ta olduğu anlaşıldığından muris ... tapudaki payının (intikal görmekle mirasçılarının) iptali ile davacı ... adına tesciline dair verilen hükümde bir isabetsizlik bulunmamakatadır....
-KARAR- Dava, tapu iptali-tescil olmadığı taktirde tazminat isteğine ilişkindir. Mahkemece, tapu iptal ve tescil isteğinin reddine, tazminat isteğinin ise kısmen kabulü ile 4.250.000,00 TL’nin davalılar ... Petr. Taş. San. Tic. A.Ş ve ...’den alınarak davacılara verilmesine, davalılar ... ve ... yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Bilindiği üzere; 492 sayılı Harçlar Yasasına bağlı I sayılı tarifenin "Yargı Harçları" başlığını taşıyan kısmında konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden tarifede gösterilen oranda nispi karar ve ilam harcı alınacağı hükme bağlanmış ve aynı Yasanın 16.maddesi düzenlemesi ile de, temyize konu kararla ilgili davanın nispi harca tabi olacağı öngörülmüştür....
KARAR- Asıl dava, ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptali, olmadığı takdirde tenkis; birleştirilen dava ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Dosya içeriğinden; eldeki davada terekeye temsilci atandığı ve tereke temsilcisi ...’ya gerekçeli kararın usulünce tebliğ edilmesine karşın kararı temyiz etmediği, kararın davacı vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Nitekim, tereke temsilcisinin atanması ile tereke ortağının ya da ortaklarının terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacı, ortak miras bırakan dedeleri ...ın mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla 2075, 3231, 3328, 3338, 3496, 3673, 3683, 4071, 4194, 4520, 4615, 5013, 5193, 5592, 5654, 5675 ve 6402 nolu parselleri dava dışı...a 2075, 3673, 3683, 4071, 4520, 4615, 5592 ve 5654 nolu parselleri mirasbırakanın kızı olan davalı ...'ye ve diğer 9 parseli ise mirasbırakanın diğer kızı olan davalı ...'ye satış suretiyle muvazaalı olarak temlik ettiğini ileri sürerek tapu iptali ile tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğinde bulunmuştur. Davalılar, zamanaşımı süresinin dolduğunu ve satışın gerçek olduğunu belirtip davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, muvazaa olgusunun sabit olduğu gerekçesi ile tapu iptali ve tescil yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir....
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde bedel iadesi istemine ilişkin olup, davacının öncelikli talebi tapu iptali ve tescil olduğundan, Hakimler ve Savcılar Kurulunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri İş Bölümü ile ilgili 01.09.2020 tarihinden itibaren geçerli İş Bölümü Kararı uyarınca, 18.Hukuk Dairesinin görevine giren dava ve uyuşmazlıkların 6502 s. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun ile 6098 s.TBK'nın 2.Kısmında düzenlenen ve diğer dairelerin görev alanında kalmayan dava ve işlere bakmakla görevli olması nedeniyle, dava konusu uyuşmazlıkta HSK'nın İş Bölümü Kararı hükümleri uyarınca, istinaf inceleme görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesine aittir....
tescil hükmünün tarafı olduğu ve çekişmeli parselin bu tescil hükmü kapsamında kaldığı belirlendiği taktirde Hazinenin davasının reddine karar verilmeli, tescil hükmünde Hazinenin taraf olmadığı, kesinleşmiş orman kadastro sınırları içinde kaldığı belirlendiği taktirde Hazinenin davasının kabulü ile taşınmazın orman olarak tesciline karar verilmeli; Hazinenin tescil hükmünün tarafı olmadığı yada çekişmeli taşınmazın tescil krokisi kapsamı dışında ve taşınmazın kesinleşmiş orman kadastro sınırları dışında olduğu belirlendiği taktirde bu kez kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinilebilecek yerlerden olup olmadığı yöntemince araştırılmalıdır....
kroki düzenlettirilmeli, Hazinenin tescil hükmünün tarafı olduğu ve çekişmeli parselin bu tescil hükmü kapsamında kaldığı belirlendiği taktirde Hazinenin davasının reddine karar verilmeli, tescil hükmünde Hazinenin taraf olmadığı, kesinleşmiş orman kadastro sınırları içinde kaldığı belirlendiği taktirde Hazinenin davasının kabulü ile taşınmazın orman olarak tesciline karar verilmeli; Hazinenin tescil hükmünün tarafı olmadığı yada çekişmeli taşınmazın tescil krokisi kapsamı dışında ve taşınmazın kesinleşmiş orman kadastro sınırları dışında olduğu belirlendiği taktirde bu kez kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinilebilecek yerlerden olup olmadığı yöntemince araştırılmalıdır....