Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

O halde mahkemece, davalının tahsis ile oluşan şahsi hakkını davacıya temlik ettiğinin kabulüyle dava konusu taşınmaz hakkında tapu iptali ve tescil hükmü kurulması gerekirken yazılı gerekçeyle tapu iptali ve tescil davasının reddedilerek ikinci kademedeki alacak isteminin kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ve HMK 371. maddesi uyarınca Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, HMK 373/2. maddesi gereğince dosyanın Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 08.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL,TENKİS,TAZMİNAT Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada: Davacı, miras bırakan babası .....kayden maliki olduğu 804 parsel sayılı taşınmazı davalı eşi ....satış suretiyle temlik ettiğini, yapılan işlemin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, payı oranında tapu iptali ve tescil ;olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemiş; birleşen davada ise; davalı ...'nin çekişme konusu 804 sayılı parseli asıl davanın açıldığı tarihte davalı ...'ye muvazaalı biçimde temlik ettiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil; olmadığı takdirde tazminat isteğinde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece,asıl davanın husumet yönünden reddine; birleşen davada ise; davacının payı oranında tapu iptal ve tescile karar verilmiştir. Karar,davacı vekili ve davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi _K A R A R_ Dava, tapu iptali ve tescil mümkün olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkin olup, mahkemece tapu iptali tescil talebinin reddine, tazminat talebinin kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından tazminat bakımından temyiz edilmiştir. Davacının tapu iptali tescil talebinin reddine dair bir temyizi bulunmamaktadır. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 24.01.2014 tarihli ve 2014/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 21.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        e 17.07.2008 tarihinde satış suretiyle temlik ettiğini,senetlerin düzenlenmesinde ve temlikin gerçekleştirilmesinde mirasbırakanın hileye düşürüldüğünü ve gabinle illetli bulunduğunu,diğer temlikin de muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu iptali,bu mümkün olmadığı taktirde tazminat isteğinde bulunmuşlardır. Davalı ...,davanın hak düşürücü süreye uğradığını ve tapu kaydına güvenerek iyiniyetli olarak taşınmazı satın aldığını öne sürerek davanın reddini savunmuştur. Davalı şirket,davanın reddini savunmuştur. Diğer davalılar,cevap vermemişlerdir. Mahkemece,bir yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekilince süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi ...'ün raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü....

          Somut uyuşmazlıkta davacı taraf; öncelikle 111 ada 43 sayılı parselin tapu kaydının iptali ile davacılar adına tapuya tescilini, olmadığı taktirde 107 ada 6 sayılı parsele vaki müdahalenin önlenmesini, bu da olmadığı taktirde (11/03/2021 tarihli celse duruşma tutanağı beyanı ile) 107 ada 6 sayılı parselin değerinin davacılara ödenmesini talep etmiştir. Kaledere Mh 111 ada 43 sayılı parselin tapu kayıt malikinin davalı T14 olduğu ve adı geçen idare tarafından davacılara herhangi bir taahhütte bulunulmadığı sabit olup, davalı T14 yönünden açılan davanın reddine karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmamaktadır....

          Vekili ise, davacı-karşı davalının şirketin eski ortağı olup hissesini devrettiğini, satış vaadi sözleşmesinin de gerçekte taşınmaz mülkiyetinin ileride devredilmesi amacı ile değil davacı-karşı davalının şirketteki hisse alacağının teminatı olarak düzenlendiğini belirterek, tapu iptali ve tescil isteminin reddini, satış vaadi sözleşmesinin de iptalini istemiştir. Asli müdahil ..., satış vaadine konu taşınmazın davacı-karşı davalı tarafından dava dışı ...adlı bir kişiye harici satış sözleşmesi ile devredildiğini,...'un da bu hakkını kendisine temlik ettiğini, kalan ödemeleri ...'a yaptığını ileri sürerek tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde ise tazminat isteminde bulunmuştur. Mahkemece, 17.03.2011 tarihli celsede ...'...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacı, ortak miras bırakan dedeleri ...ın mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla 2075, 3231, 3328, 3338, 3496, 3673, 3683, 4071, 4194, 4520, 4615, 5013, 5193, 5592, 5654, 5675 ve 6402 nolu parselleri dava dışı...a 2075, 3673, 3683, 4071, 4520, 4615, 5592 ve 5654 nolu parselleri mirasbırakanın kızı olan davalı ...'ye ve diğer 9 parseli ise mirasbırakanın diğer kızı olan davalı ...'ye satış suretiyle muvazaalı olarak temlik ettiğini ileri sürerek tapu iptali ile tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğinde bulunmuştur. Davalılar, zamanaşımı süresinin dolduğunu ve satışın gerçek olduğunu belirtip davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, muvazaa olgusunun sabit olduğu gerekçesi ile tapu iptali ve tescil yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir....

              Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki 6292 sayılı Yasa'nın 7. maddesine dayanan tapu iptali tescil, olmadığı taktirde tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İlk Derece Mahkemesince davanın reddine ilişkin olarak verilen karara karşı, davacılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun Antalya Bölge Adliye Mahkemesinin 8....

                dan 1977 yılında harici senetle satın aldığını öne sürerek adına tescili, olmadığı taktirde ödediği 20.000,00 TL bedelin, %20 cezai şartın ve tüm imar-ihya masraflarının günümüzdeki rayiç bedeli üzerinden kendisine ödenmesi istemiyle dava açmıştır. Çekişmeli taşınmazın 1973 yılından önce yapılan tespitinin üçüncü kişiler tarafından tespite itiraz davası açılması nedeniyle 24.12.1987 tarihinde hükmen kesinleştiği, davalı...davacı ...'ın ise taşınmazı henüz tapu kaydı oluşmadan önce 05.12.1977 tarihinde davacı ...'in murisi ...'dan satın aldığı ve o tarihten itibaren de zilyetliğin ...'ta olduğu anlaşıldığından muris ... tapudaki payının (intikal görmekle mirasçılarının) iptali ile davacı ... adına tesciline dair verilen hükümde bir isabetsizlik bulunmamakatadır....

                  KARAR- Asıl dava, ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptali, olmadığı takdirde tenkis; birleştirilen dava ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Dosya içeriğinden; eldeki davada terekeye temsilci atandığı ve tereke temsilcisi ...’ya gerekçeli kararın usulünce tebliğ edilmesine karşın kararı temyiz etmediği, kararın davacı vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Nitekim, tereke temsilcisinin atanması ile tereke ortağının ya da ortaklarının terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu