Davacı Hazinenin dayanağını oluşturan tapu kaydı 79000 metrekare yüzölçümündeki 02.01.1964 tarih 643 sıra sayılı tapu kaydıdır. Davalı tarafın dayanağını oluşturan 18380 metrekare yüzölçümündeki ....03.1952 tarih ve 25 sıra sayılı tapu kaydı Ahlat Sulh Hukuk Mahkemesinin 18.01.1952 tarih, 1951/63, 1952/2 sayılı ilamı ile oluştuğu halde mahkemece tapunun dayanağı tescil krokisi fen bilirkişi aracılığıyla taşınmaza uygulanmamış, Hazinenin dayanağı olan tapu kaydının kapsamı da tevzi haritalarından yararlanılmak suretiyle saptanmamıştır. ... Komisyonunca, davalı dayanağı tapu kaydının kuzey hududunun sırt olması nedeniyle kaydın değişebilir sınırlı kabul edildiği ve Hazine tapusunun oluşturulduğu anlaşılmaktadır....
Dava ... tespitinden önceki sebeplere dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece davacı tarafın iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Şahintepe Köyü ... çalışma alanında bulunan dava konusu 200 parsel sayılı taşınmaz 20.12.1977 tarihinde yapılan ... tespitinde 50750 metrekare yüzölçümü ile R. Ahır 279 tarih ve 229 sıra numaralı sicilden gelen 30.9.1954 tarih ve 3 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kalması nedeniyle tapu kayıt maliki ... Çelebi mirasçıları olan davalılar adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları ise R.Ahır 279 tarih ve 229 sıra numaralı sicilden gelen 29.05.1954 tarih ve 24 sıra numaralı tapu kaydına dayanmışlar ve murisleri tapu kayıt maliklerinden Dilşah Elma (Özer) ve ... Elma (Nahırcı)'nın davalıların tutunduğu 30.09.1954 tarih ve 3 sıra numaralı tapu kaydına esas satışa konu tapu işleminin yapılmadığı iddiasında bulunmuşlardır. Dosya kapsamında ... teknikeri M....
Öte yandan davacı tarafın tapu kaydına tutunduğu göz önüne alınarak tutunduğu tapu kaydının oluşma nedeni belirlenerek dayanılan tapu kaydı Tapu Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü yada Tapu Sicil Müdürlüğünden ilk oluştuğu günden itibaren tüm tedavülleri ile varsa haritasıyla birlikte malik yada tüm maliklerini açıkta pay kalmayacak ve oluşma nedenini ve yüzölçümünü gösterecek şekilde getirtilip incelenmemiş davacı tarafın tapu kayıt maliki yada malikleri ile akdi yada ırsi ilişkisi gereği gibi ilgiliden sorulup saptanmamıştır. Kaldıki, zilyetlik yönünden yapılan araştırma ve soruşturma da yetersizdir. Gerçekten bu konuda dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları somut olaylara dayanmayan, soyut nitelikte, gerekçesiz sözlerden ibarettir. Böylesine yetersiz araştırma ve soruşturma ile hüküm kurulamaz....
Mahkemece aldırılan bilirkişi raporunda, davacının dayandığı cilt:5, no:4, haziran 1936 tarihli tapu kaydının revizyon gördüğü taşınmazın 13 ve 14 numaralı parseller olduğu belirtilmiş ise de, kadastro tutanaklarının tetkikinde ilgili tapu kaydının 14 numaralı parsele uygulandığı, 13 numaralı parselin belgesizden iktisap edildiği anlaşılmaktadır. Keza tapu kaydının şarken hark, ..., ..., ... ..., ...., ... ... ... okuduğu, ancak mahkemece yapılan keşifte hudutların tam olarak belirlenemediği, tapu kaydının sınırlarları itibariyle gayri sabit veya sabit hudutlu olup olmadığının anlaşılamadığı, dolayısıyla dava konusu taşınmazın davacının dayandığı tapu kaydının kapsamında kalıp kalmadığı anlaşılamamaktadır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez....
Bu durmda, tapu kadastro çalışmalarından kaynaklanan yazım hatası bulunmadığına göre Tapu Sicili Tüzüğünün 75. maddesinin davada uygulama yeride bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, tapu kayıtlarındaki hatalı yazımın mahkeme kararından kaynaklanması, davacıların tapu kayıt maliki ...'nın mirasbırakanları ..., tapu kayıt malik ...'nın mirasbırakanları ... olduğunun tespitini talepler etmiş olmaları nedenleriyle, Tapu Sicili Tüzüğünün 75. maddesinin davada uygulama yeri olmadığı gibi davacıların davadan önce tapu müdürlüğüne yaptıkları başvurununda reddedildiği gözetildiğinde, mahkeme kararının bozulması ve işin esası hakkında inceleme yapılması gerektiği görüşünde olduğumdan, çoğunluğun mahkeme kararının onanması yönündeki görüşüne katılamıyorum....
Anılan maddede, "aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılmayan ya da hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi de, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir" hükmüne yer verilmiştir. Kanunun açık hükmü dikkate alındığında tapu sicilinden malikin kim olduğunun anlaşılamaması hali; taşınmaz malın sahibinin kim olduğunun bilinmesine yarayacak, kimliğini ortaya koyacak gerekli bilgi ve belgelerin tapu sicilinden (kütüğünden) çıkarılmasının imkansız olmasıdır. (Yargıtay HGK'nun ... sayılı ilamları). Genel olarak, gerekli dikkati gösteren herkesin kayıtlarda malikin kim olduğunu anlayamayacağı hallerde tapu sicilinde yazılı olan malikin bilinmediğinin kabulü gerekir....
Özellikle taşınmazlara doğudan komşu 7 sayılı parsele uygulanan tapu kaydı tesisinde 1.3.1957 tarih ve 12 sıra numaralı tapu ile Mübadeleye tabi Rumlardan kaldığından Hazine adına oluştuğu ve tesiste taşınmaz yönünü “...elindeki tarla” olarak okuduğu, bu tapu kaydının ifrazın sonucu oluşan tapu kayıtlarından Hazinenin açık artırma ile satışı suretiyle şahıslar adına tapu kaydı oluştuğu, komşu 7 parsele uygulanan bu tapudan ifrazen oluşan tapu kaydı bu kez taşınmazlar yönünü “Hazineye ait 10 parsel no müfrez arsa” okuduğu halde 1.3.1957 tarih ve 12 sıra numaralı tapu kaydının tüm gittileri ve haritası getirtilerek “10 nolu müfrez arsa” tespit edilmemiş, varsa tapu kaydı getirtilerek kimin uhdesinde olduğu araştırılmamış,kaydın kapsamı belirlenmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL KANUN YOLU : TEMYİZ Davacı tarafça genel kadastro ile oluşan tapu kaydının iptali ve tescil istemi ile tapu kaydına dayanılarak açılan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Dava konusu 181 ada 1 parsel sayılı 24562,50 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro sırasında tapu kaydı nedeniyle davalı Feridun Fıratlıgil ve müşterekleri adlarına paylı olarak tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... terekesi temsilcisi ... tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve taşınmazın ... mirasçıları adlarına tescili istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
mirasçılık ilişkisini ortaya koymak için davalı tarafa veraset ilamlarını sunmak üzere süre verilmeli veya tapu kayıt maliklerine ait nüfus kayıtları getirtilmeli, tapu kayıt malikleri ile davalılar arasındaki mirasçılık ilişkisi ortaya konulmalı, mirasçılık ilişkisi ispatlanamadığı taktirde bu tapu kayıtlarına delil olarak dayanamayacakları düşünülmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir....
Davalı Hazine, kadastro tespiti sırasında çekişmeli taşınmaz ile birlikte pek çok taşınmaza uygulanan arpa bükü mevkili Ocak 1944 tarih 33 sıra numaralı tapu kaydına, davacı ise hane altında mevkili 6.5.1999 tarih 23 sıra numaralı tapu kaydına dayanmıştır....