Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın dosyadaki müfettiş raporuna göre eylemli orman olması nedeniyle, 2/B madde uygulamasına konu edilebilecek yerlerden olmadığı ve eylemli orman alanları ile de çevrili olduğu, kadastro mahkemesine açılan davanın taşınmazın orman sayılan yerlerden olması nedeniyle reddedilip kesinleştiği, taşınmazın niteliğini bilen davalıların Medeni Yasanın 1023 (931) . maddesinden yararlanamayacağı, orman olan yerler hakkında oluşturulan tapu kayıtlarının yolsuz tescil niteliğinde olduğu ve taşınmazın niteliğini değiştirmeyeceği, her nasılsa özel mülkiyet olacak şekilde sicil oluşturulmasının yasal dayanağının bulunmadığından yapılan tescilin yolsuz olduğu [Medeni Yasanın 1025 (933)], 2/B madde uygulamasının da mahkemece iptal edildiği, koşulları varsa, davalılar tarafından sebepsiz zenginleşme kurallarına dayanılarak satış bedelinin sorumlu kişi yada kuruluşlar tarafından kendilerine ödenmesini isteyebileceği gözönünde...

    Davacı Hazine, 55 ada 3 parsel sayılı taşınmazın (88 ada 12 parselin) 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidi içinde iken usulsüz olarak orman rejimi dışına çıkarıldığı, taşınmazın eylemli orman olduğu bu sebeple tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. Orman Yönetimi, çekişmeli taşınmazın orman niteliği ile hazine adına tapuya tescili istemiyle davaya Hazinenin yanında katılmıştır. Mahkemece, eylemli orman olan yerlerin özel mülkiyete konu olamayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, dava konusu 55 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek bilirkişiler tarafından düzenlenen krokili raporda (A), (D) ve (E) ile işaretlenen toplam 1.991 m2 yüzölçümlü bölümünün orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine, feri katılan Orman Yönetimi ve bir kısım davalılar tarafından temyiz edilmiştir....

      Davacı Hazine, 55 ada 3 parsel sayılı taşınmazın (88 ada 12 parselin) 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidi içinde iken usulsüz olarak orman rejimi dışına çıkarıldığı, taşınmazın eylemli orman olduğu bu sebeple tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. Orman Yönetimi, çekişmeli taşınmazın orman niteliği ile hazine adına tapuya tescili istemiyle davaya Hazinenin yanında katılmıştır. Mahkemece, eylemli orman olan yerlerin özel mülkiyete konu olamayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, dava konusu 55 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek bilirkişiler tarafından düzenlenen krokili raporda (A), (D) ve (E) ile işaretlenen toplam 1.991 m2 yüzölçümlü bölümünün orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine, feri katılan Orman Yönetimi ve bir kısım davalılar tarafından temyiz edilmiştir....

        O yerin makilik olması nedeniyle orman sınırı içine alınamayacağının orman kadastrosuna itiraz süresi içinde açılacak davada tartışılabileceği, makilik yada tapulu, tapusuz tarlanın veya başka nitelikteki bir taşınmazın orman sınırları içine alınması ve hak düşürücü sürenin de geçmesinden sonra orman kadastrosu kesinleşeceği ve o taşınmazın hukuken orman niteliği kazanacağı, yürürlükteki yasalara göre bundan sonra hiçbir merci ve makamın kesinleşen orman sınırını değiştirmesinin mümkün olmadığı, dava konusu taşınmaz, 1942 yılı tahdidi içinde kalıp makiye ayrıldığı gerekçesiyle, Orman Yönetiminin taraf olmadığı kesinleşen tescil davası sonucu davalı ... adına tapuya tescil edilmişse de, dava konusu yerin 1942 yılı tahdidi dışında kaldığı, 1976 yılında 4785 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırı içinde bırakıldığı, Orman Yönetimi tescil davasında taraf olmadığından ve bu kararla kesinleşen orman kadastrosu da iptal edilmediğinden, sözü edilen tescil hükmünün...

          Köyü (Mahallesi) 25539 ada 5 sayılı parselin , 1947 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro sınırları içerisindeyken, 1988 yılında yapılan ve kesinleşen 3302 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkartıldığını, taşınmazın kesinleşen orman sınırları içinde olduğu göz önünde bulundurulmadan dava konusu parselin davalı adına tapuya kayıt edildiğini, hukuki dayanaktan yoksun ve yolsuz tescil niteliğindeki davalı adına olan bu tapu kaydının iptalini ve Hazine adına tescilini istemiştir.Mahkemece davanın KABULÜNE karar verilmiş, Hüküm davalı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapunun kesinleşen orman kadastro sınırları içindeyken yine kesinleşen 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir....

            Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 sayılı Yasa gereğince yapılıp 1980 yılında kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; 1) Kullanım kadastrosu sırasında şerh maliki olarak gösterilen kişi davada taraf gösterilmemiştir. Dava tapu iptali ve tescil niteliğinde olduğuna göre şerh malikinin de davada taraf olması zorunludur....

              Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 sayılı Yasanın 1744 sayılı Yasa ile değişik 2. maddesi gereğince yapılıp 10.10.1980 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; 1) Kullanım kadastrosu sırasında şerh maliki olarak gösterilen kişi davada taraf gösterilmemiştir. Dava tapu iptali ve tescil niteliğinde olduğuna göre şerh malikinin de davada taraf olması zorunludur....

                Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 sayılı Yasanın 1744 sayılı Yasa ile değişik 2. maddesi gereğince yapılıp 10.10.1980 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; 1) Kullanım kadastrosu sırasında şerh maliki olarak gösterilen kişi davada taraf gösterilmemiştir. Dava tapu iptali ve tescil niteliğinde olduğuna göre şerh malikinin de davada taraf olması zorunludur....

                  Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 sayılı Yasanın 1744 sayılı Yasa ile değişik 2. maddesi gereğince yapılıp 10.10.1980 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; 1) Kullanım kadastrosu sırasında şerh maliki olarak gösterilen kişi davada taraf gösterilmemiştir. Dava tapu iptali ve tescil niteliğinde olduğuna göre şerh malikinin de davada taraf olması zorunludur....

                    2981 sayılı yasa hükümlerine göre yapılan imar uygulamasında ... köyü 117 sayılı kadastro parselinden ve genel kadastroda 1947 yılı orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı için tapulama dışı bırakılan ve ihdasen tescil edilen 883 sayılı parselin tevhit ve ifrazıyla oluştuğu, ancak şuyulandırma nedeniyle tamamının davalı ... adına tescil edildiği, çekişmeli imar parselinin fiili olarak kısmen 117 sayılı parselin tapu çap krokisi sınırları içinde kısmen 883 sayılı muhdes parselin tapu çap krokisi sınırları içinde kaldığı, belirlenip, Ağustos 2007 tarih ve 8 sayılı YARGITAY KARARLAR DERGİSİNDE yayınlanan, Yargıtay 20....

                      UYAP Entegrasyonu