Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu nedenlerle; 1994 yılında yapılan orman kadastrosunda dava konusu taşınmaz ile çevresindeki bir kısım taşınmazların 1952 yılından önce ve sonra ve halen eylemli orman niteliğinde olduğu, yasanın amacına uygun kullanımında olmadığı ve 3573 Sayılı Yasada öngürülen amacın gerçekleşmemesi nedeniyle mülkiyet iddiasının dinlenme olanağı kalmadığı ve tapu kaydının yolsuz tescil niteliğinde olduğu gözetilerek orman sınırları içine alınma işleminin Orman Yasasının ilgili hükümleri ile o tarihte yürürlükte bulunan Orman Kadastrosu Yönetmeliğinin 28. maddesine uygun olduğu anlaşılmaktadır. Taşınmaz 2/B madde işlemine konu edilmemiş, halen orman sınırı içinde kalmaya devam etmektedir. Orman sınırı içinde olduğu konusunda şerh verilmesi gerekirken, 2/B madde şerhi konulmuştur. Orman Yönetinin ya da Hazinenin isteği üzerine bu yanlışlık her zaman düzeltilebileceği gibi, tapu kaydının iptali de her zaman istenebilir. Tapunun oluşumunda mülki amirin ve ......

    Mahkemece yapılan yargılama sonunda, dosya içinde mevcut idari yazışmalardan, parselin esasen davacı ... adına tapulu olduğu, ancak tapusu yokmuş ve 2/B parseliymiş gibi işlem gördüğünün anlaşıldığı, 105 ada 8 parselin 2/B parseli olmadığı, şahıs tapusu olduğu ve 5831 sayılı Kanun'un kapsamına girmediği gerekçe gösterilerek davanın kabulüne, 105 ada 8 parselin ... adına olan tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1943 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosunun ve daha sonra 1744, 2896 ve 3302 sayılı Kanunlar hükümlerine yapılan aplikasyon ve orman rejimi dışına çıkarma işlemlerinin mevcut olduğu anlaşılmaktadır....

      ye miras kaldığını ve onlardan da müvekkillerine intikal ettiğini, tapunun halen müvekkillerine ait olduğunu ve taşınmazın orman vasfını taşımadığını, müvekkillerinin kendi tapulu yerlerinden malik gibi tasarruf edemediklerini ve zarara uğratıldıklarını, davalı idarenin orman şerhini 1995 senesinde koymasına rağmen tapu iptal ve tescili hususunda bu zamana kadar dava açmadığı gibi gayrimenkul değerini de müvekkillerine vermediğini belirterek;... ili,... ilçesi, ...köyü, ... mevki, ...pafta, 2761 pasel nolu taşınmazın orman şerhinin terkini ve böylece mülkiyet haklarının ihlalinin engellenmesi; bu talepleri olmadığı takdirde taşınmazın bedelinin ve uğranılan zararların şimdilik 3.000,00-TL bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline ve müvekkillerine verilmesini talep etmiştir. 2015/206 Esas sayılı dosyada Orman Yönetimi tarafından dava konusu taşınmaza ilişkin açılan tapu iptal ve tescil davası ile 2015/58 Esas sayılı dosyada temyize...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R ... Köyü 1642 sayılı parsel hakkında taraflar arasında görülen orman tahdidine itiraz ve tapu iptali tescil istemli davada, mahkemece Hazinenin tapu iptali tescil davasının reddine, gerçek kişinin orman tahdidine itiraz davasının kabulüne karar verilmişse de, verilen karar Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 15.03.2007 gün 1081-3235 sayılı kararıyla bozulmuştur....

          sayılı taşınmazların, Maliye Hazinesi adına olan tapu kaydının iptal edilerek müvekkilleri adına tapuya tesciline karar verilmesini, tapu iptal ve tescil isteğinin hüküm altına alınmadığı takdirde, dava konusu taşınmazlarda müvekkilinin zilyetliğin tespiti ve tespiti tapu kütüğüne şerh edilmesine karar verilmesini, yargılamanın devamı sırasında, dava konusu taşınmazların genel hükümler gereği 3....

          Dairenin bozma kararında özetle; "yörede yapılan makiye ayırma işleminin geçerli olmadığı, taşınmazın öncesinin tapuda kayıtlı ... olup, kadastro sırasında bu kesinleşen orman kadastro sonucu oluşturulan tapu kaydı revizyon gösterilerek 1100 sayılı parselin tesbit tutanağı düzenlendiği kişilerin açtığı dava sonucu 1951 yılında yapılan maki işlemine değer verilmeyerek hükmen orman tapu kaydı oluşturulduğu, davacıların tutunduğu tapu kaydının orman parseli içinde ... tevzi yoluyla oluşmuşsa da 4753 Sayılı Yasada ormanların tevzi edileceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığından ... tevzi tapusunun yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu gibi, 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin bir kısım hükümlerinin Anayasa Mahkemesince iptal edildiği, iptal edilmeyen hükümlerinin de 5403 Sayılı Yasa ile tamamen yürürlükten kaldırıldığı, öncesi orman olan taşınmazın nitelik kaybı nedeniyle 1988 yılında Hazine adına orman dışına çıkartılmasının yasaya uygun olduğundan, yönetimlerin davasının kabulüne, kişinin...

            İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın 1944 yılında yapılan 1945 yılında kesinleşen orman kadastrosu sırasında orman sınırları içine alındığı ve kamu malı niteliğini kazandığı, 1972 yılında yapılan genel kadastro sırasında bu durum gözönünde bulundurulmadan özel kişi adına tesbit ve tescil edilmişse bu işlemin ikinci kadastro olması nedeniyle yok hükmünde bulunduğu ve orman sınırı içinde kalan taşınmaz hakkında oluşturulan sicilin yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu ve koşulları varsa davacıya ayıplı taşınmazı satan kişiden sebepsiz zenginleşme kurallarına göre satım bedelini isteyebileceği ve 2004 yılında yapılan aplikasyon sırasında da taşınmazın kesinleşen orman sınırı içinde olduğunun belinlendiği ve davacı tarafından aplikasyona itiraz edilmemesi nedeniyle işlemin kesinleştiği ve tapuya konulan orman şerhinin yasal olduğu, aslı kamu malı olan taşınmazlarda Orman Bakanlığı ya da Orman Genel Müdürlüğüne karşı tazminat istenemeyeceği, H.G.K.'...

              tarafından dosyaya gönderilen orman kadastro haritasında çekişmeli parsel kısmen orman kadastrosu sınırları içinde, kısmen de 6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan sahada kalacak şekilde işaretlendiği, hükme dayanak yapılan uzman bilirkişi krokisinde çekişmeli parseli ilgilendiren 2119 ila 2128 numaralı orman sınır noktalarından oluşan orman sınır hattı ile bir örneği dosyada bulunan orman kadastrosu ve 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasına ilişkin orijinal haritanın renkli fotokopisindeki aynı orman sınır noktalarını birleştiren orman sınır hattı açı ve mesafe olarak bir biri ile çeliştiği halde, mahkemece bu çelişkiler üzerinde durulmadığı, bu nedenle; mahkemece, öncelikle çekişmeli parselle ilgili Orman Yönetimi tarafından açılmış bir tapu iptal tescil davası, yada Hazine tarafından devlet ormanı savı ile açılmış bir tapu iptal tescil davası bulunup bulunmadığı araştırılarak, böyle bir dava varsa ilgisi nedeniyle davaların...

                Dairenin bozma kararında özetle; "yörede yapılan makiye ayırma işleminin geçerli olmadığı, taşınmazın öncesinin tapuda kayıtlı Devlet Ormanı olup, kadastro sırasında bu kesinleşen orman kadastro sonucu oluşturulan tapu kaydı revizyon gösterilerek 1100 sayılı parselin tesbit tutanağı düzenlendiği kişilerin açtığı dava sonucu 1951 yılında yapılan maki işlemine değer verilmeyerek hükmen orman niteliğiyle tapu kaydı oluşturulduğu, davacıların tutunduğu tapu kaydının orman parseli içinde ... tevzi yoluyla oluşmuşsa da 4753 Sayılı Yasada ormanların tevzi edileceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığından ... tevzi tapusunun yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu gibi, 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin bir kısım hükümlerinin Anayasa Mahkemesince iptal edildiği, iptal edilmeyen hükümlerinin de 5403 Sayılı Yasa ile tamamen yürürlükten kaldırıldığı, öncesi orman olan ve aplikasyonda dahi bu nitelikle sınırlandırılan taşınmazın tapu kaydına orman şerhi konulmasının yasal olduğundan, davanın reddine...

                  İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkillerin muris Pembe Zengin'in mirasçıları olduğu, murisin dava konusu parsellerde hak sahibi olmasın rağmen taşınmazların orman tahdidi içine alındığını, taşınmazlarına el konulmasına rağmen herhangi bir bedel ödenmediğini, taşınmazların 2016 yılında orman tahdidinden çıkarıldığını, 6292 sayılı yasa kapsamında idariye yapmış oldukları bedelsiz iade başvurusunun reddedildiğini, müvekkillerinin taşınmazlarının orman tahdidi içine alınması sebebiyle tazminat ödenmesi gerektiğini, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek hükmün kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DAVA: Tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde tazminat talebine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu