Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yeri Mevkiinde bulunan 11 numaralı parsel 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmış ve daha sonra 5831 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek-4 madde uygulamasına tâbi tutulmuş, ancak bilahare 2/B madde uygulaması iptal edilerek dava konusu taşınmaz orman sınırları içine alınmıştır....

    Dava, 6831 sayılı Yasanın 11. maddesi gereğince 10 yıl içinde açılan orman kadastrosuna itiraz ile tapu kaydının iptali ve tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 5304 sayılı Yasaya göre 31.07.2009 tarihinde yapılıp 14.08.2009 – 14.09.2009 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....

      Somut olayda, davacının dava dilekçesinde asıl talebi olan tapu iptali ve davacı adına tescil istemi yanında ayrıca terditli olarak tapu iptali ve tescil istemi kabul edilmediği takdirde çekişmeli taşınmaz bölümünün 2/B maddesi gereği Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılması ve davacı adına zilyetlik şerhi verilmesi (kullanıcı belirtmesi) istemi ile dava açtığı anlaşılmasına rağmen mahkemece davacının terditli olarak ileri sürdüğü çekişmeli taşınmaz bölümünün 2/B maddesi gereği Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılması ve davacı adına zilyetlik şerhi verilmesi (kullanıcı belirtmesi) istemi yönüyle olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, orman alanında kalmakta iken ihdasen oluşturuman ve imar uygulamasına tabi tutulan taşınmaz hakkında açılan tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece de çekişmeli yerin park ve orman alanında kaldığı gerekçesiyle hüküm kurulmuş Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin 24.01.2011 tarih 2010/14834 Esas, 2011/641 karar sayılı Geri Çevirme kararı sonrası dosya Dairemize gönderilmiştir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 20.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....

        Mahallesi sınırları içinde kalan ve kadastro sırasında 11 numaralı kadastro adasında tesbitleri yapılan parsellerin, nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan birçok ifraz parseli hakkında Orman Bakanlığı ve Hazine tarafından kişiler aleyhine Gebze 1, 2 ve 3 numaralı Asliye Hukuk Mahkemelerinde birçok tapu iptali ve tescil davası açıldığı, bu davaların bir kısmının sonuçlandığı bir kısmının halen devam ettiği, 10) Çekişmeli parselin Mustafa Paşa Mahallesi 321 ada 80 ve 90 sayılı kadastro parsellerinin tevhid ve ifrazından oluşturulduğu ve 321 ada 80 parselin Ağustos 1952 tarih 224, 321 ada 90 parselin Ocak 1940 tarih 14 nolu tapu kayıtlarının revizyon görmesi sonucu tapuya tescil edildiği, 1944 yılında kesinleşen orman sınırları içinde iken kadastroca 1971 yılında tapu oluşturulmasının (parsel hakkında hukuken geçerli bir makiye ayırma işlemi bulunmadığından) Hukuk Genel Kurulunun 19.02.2003 gün ve 2003/20-102-90 sayılı kararında belirtildiği gibi...

          Çünkü, 1744 Sayılı Yasanın 2/2. maddesinde yazılı “Evvelce sınırlaması yapılmış ve fakat yukarıdaki fıkra hükümlerine (aynı maddenin birinci fıkrası) uymadığı .... anlaşılan sınırlamaların düzeltilmesi sonucu orman sınırları dışına çıkartılacak yer, sınırlaması itirazsız kesinleşmiş tapulu arazi ise, mülkiyeti tekrar tapu sahiplerine intikal eder” hükmü, sadece ilk orman kadastrosunun yapıldığı tarihten daha önceki zamanlarda ve öncesi de orman olmayan yerler için oluşturulan tapu kayıtlarına ilişkindir. Taşınmazın öncesinin orman sayılan yer olması ve 1744 Sayılı Yasanın 2/1. maddesi gereğince 15.10.1961 tarihinden önce nitelik kaybetmesi nedeniyle orman rejimi dışına çıkartılması halinde, o yer orman sınırı içine alınmadan önce tapuda kayıtlı olsa dahi, tapu kaydı özel mülkiyete konu olmayan orman sayılan yerde oluşturulduğu için yolsuz tescil niteliğinde olacağından, yine bu tapu kaydına değer verilemez ve o yerin mülkiyeti tapu sahiplerine intikal etmez....

            Dairenin bozma kararında özetle; "yörede yapılan makiye ayırma işleminin geçerli olmadığı, taşınmazın öncesinin tapuda kayıtlı Devlet Ormanı olup, kadastro sırasında bu kesinleşen orman kadastro sonucu oluşturulan tapu kaydı revizyon gösterilerek 1100 sayılı parsel olarak tesbit tutanağı düzenlendiği, kişilerin açtığı dava sonucu 1951 yılında yapılan maki işlemine değer verilmeyerek hükmen orman tapu kaydı oluşturulduğu, davalıların tutunduğu tapu kaydının orman parseli içinde ... tevzi yoluyla oluşmuşsa da 4753 Sayılı Yasada ormanların tevzi edileceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığından ... tevzi tapusunun yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu gibi, 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin bir kısım hükümlerinin Anayasa Mahkemesince iptal edildiği, iptal edilmeyen hükümlerinin de 5403 Sayılı Yasa ile tamamen yürürlükten kaldırıldığı, öncesi orman olan taşınmazın nitelik kaybı nedeniyle 1988 yılında Hazine adına orman dışına çıkartılmasının yasaya uygun olduğundan, davanın kabulüne karar verilmesi...

              nın 1024.(932.) maddesi gereğince yolsuz tescil niteliğinde olduğu" Anayasanın 169 ve 170. maddelerindeki 2924 Sayılı Yasada ve 3402 Sayılı Yasanın 16/D maddesinde özel olarak düzenlenen Devlet Ormanları ve nitelik kaybı nedeniyle orman rejimi dışına çıkartılan yerler özel yasalarına tabi olduğu, H.G.K'nun 24.03.1999 gün 1999/1-170-167 ve 21.02.1990 gün 1989/1-700-101 kararlarında belirtildiği gibi, aslında özel mülkiyete konu olmayan taşınmazlar her nasılsa tapuya tescil edilmiş olsa bile, bu durum taşınmazın niteliğini değiştirmeyeceğinden tescil işlemi yok hükmünde olacağı, bu tür taşınmazlar hakkında M.Y.'...

                Dava, 1947 yılında kesinleşen orman kadastro sınırları içindeyken yine 15.12.1989 tarihinde kesinleşen 3302 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan parselin tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1946 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....

                  Dava, 1947 yılında kesinleşen orman kadastro sınırları içindeyken yine 15.12.1989 tarihinde kesinleşen 3302 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan parselin tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1946 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu