Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 297 ve devamı maddelerinde düzenlenen ilgili sıfatı ile açılan tanımanın iptali istemine ilişkindir. Tanımanın iptali davasını TMK'nin 297.maddesi gereği tanıyan ile 298.maddesi gereği ana, çocuk ve çocuğun ölümü hâlinde altsoyu, Cumhuriyet savcısı, Hazine ve diğer ilgililer açabilir. TMK'nin 298. maddesinde dava açabileceği düzenlenenlerden "ilgiler" başta tanıma işleminden miras hakları etkilenen kişilerdir. İlgilerin açtığı davada davalı sıfatı tanıyana ait olup ölmüş ise mirasçılarına karşı açılmalıdır. Burada dikkat edilmesi gereken husus TMK'nin 291.madde kapsamında soybağının reddi davasını açabilecek diğer ilgililer ancak "Dava açma süresinin geçmesinden önce kocanın ölmesi veya gaipliğine karar verilmesi ya da sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybetmesi hâllerinde..." sayılan kişilere tanınmış iken tanımanın iptalinde ilgililerin dava hakkı, tanıyanın ölümüne bağlı olmayıp aksine davanın tanıyana karşı açılacağı düzenlenmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava tanımanın iptali istemine ilişkindir. Tüm dosya kapsamından davaya konu çocuklar Gülsüm Merve ve Humeysa Nur'un davalı tarafından tanındığı, tanımanın davalının nüfus hanesine işlendiği, kadının tanımanın iptalini dava ettiği, bu hususun çekişmesiz ve tereddütsüz olduğu, TMK'nun 298. Maddesinin davacı anneye de iş bu davayı açma yetkisi verdiği, davanın hukuki nitelendirilmesinde hataya düşülerek yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine dair verilen kararın isabetli olmadığı, ilk derece mahkemesince yapılacak işin duruşma açıp delilleri toplamak mevzuat hükümleri çerçevesinde oluşacak sonuca göre bir karar vermekten ibaret olduğu anlaşıldığından ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına dosyanın gereği için mahalline gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanımanın İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm tanımanın iptali istemine ilişkin olup, inceleme görevinin Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren 26.02.2016 tarihli 2016/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 18. Hukuk Dairesine ait olduğu düşünülmektedir. Ne var ki, Yargıtay Kanununda 6644 sayılı kanunla yapılan ve 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik gereğince dosyanın bu Daireye değil, işbölümü uyuşmazlıklarını çözmekle görevli Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.28.03.2016 (Pzt.)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tanımanın İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm tanımanın iptaline (TMK.md.298) ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 18. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 18. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 01.04.2013 (Pzt.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tanımanın İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm tanımanın iptaline (TMK md. 295-300) ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 18. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 18. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 07.10.2013 (Pzt.)...
DAVA TÜRÜ : Tanımanın İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm tanımanın iptaline ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 01.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 30.01.2019 tarih 2019/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince .... Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli .... ... Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 29.04.2019 (Pzt.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanımanın İptali Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair 8. Hukuk Dairesinin 11.11.2019 gün ve 2019/5742-2019/10130 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; Uyuşmazlık ve hüküm, tanımanın iptali isteğine ilişkin olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı iş bölümü kararı uyarınca davanın niteliğine göre, temyiz inceleme görevi Dairemize ait ise de, karar düzeltme istemini inceleme görevi ortak hükümler 3. maddesindeki "Temyiz incelemesi tamamlanarak mahalline gönderilen dosyalara ilişkin karar düzeltme istemlerinin incelemesi kararı veren daire tarafından tamamlanır." düzenlemesi gereğince Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 13.09.2021 (Pzt.)...
T.. tarafından 20.01.2012 tarihli tanıma senedi ile tanındığı, davalının, küçüğün babası olup olmadığı konusunda şüphelerin bulunduğu belirtilerek davalı tarafından yapılan tanımanın iptaline karar verilmesi talep edilmiş, mahkemece yapılan DNA incelemesi sonucunda davalının küçük Seher’in babası olduğu anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 297.maddesinde; “Tanıyan, yanılma, aldatma veya korkutma sebebiyle tanımanın iptalini dava edebilir. İptal davası anaya ve çocuğa karşı açılır.” hükmü düzenlenmiştir. Yine aynı Yasanın 298.maddesinde; “Ana, çocuk ve çocuğun ölümü hâlinde altsoyu, Cumhuriyet Savcısı, Hazine ve diğer ilgililer tanımanın iptalini dava edebilirler. Dava tanıyana, tanıyan ölmüşse mirasçılarına karşı açılır.” hükmüne yer verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tanımanın İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dava tanımanın iptaline ilişkindir (TMK. md. 298). Tanıma ile ...'in nüfusuna kayıt edilen küçükler 13.10.20007 doğumlu ... ile 26.04.2005 doğumlu ...'in nüfusa tescillerine dayanak teşkil eden belgelerin (doğum tutanağı -tanıma belgesi) ilgili nüfus müdürlüğünden getirtilerek dosya içine alınması, 2-Davalı ...'in eş ve çocuklarını gösterir şekilde nüfus aile kayıt tablosunun da eklenerek birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 14.05.2012 (Pzt.)...
Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 297 ve devamı maddelerinde düzenlenen ilgili sıfatı ile açılan tanımanın iptali istemine ilişkindir. Tanımanın iptali davasını TMK'nin 297.maddesi gereği tanıyan ile 298.maddesi gereği ana, çocuk ve çocuğun ölümü hâlinde altsoyu, Cumhuriyet savcısı, Hazine ve diğer ilgililer açabilir. TMK'nin 298. maddesinde dava açabileceği düzenlenenlerden "ilgiler" başta tanıma işleminden miras hakları etkilenen kişilerdir. İlgilerin açtığı davada davalı sıfatı tanıyana ait olup ölmüş ise mirasçılarına karşı açılmalıdır. Burada dikkat edilmesi gereken husus TMK'nin 291.madde kapsamında soybağının reddi davasını açabilecek diğer ilgililer ancak "Dava açma süresinin geçmesinden önce kocanın ölmesi veya gaipliğine karar verilmesi ya da sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybetmesi hâllerinde..." sayılan kişilere tanınmış iken tanımanın iptalinde ilgililerin dava hakkı, tanıyanın ölümüne bağlı olmayıp aksine davanın tanıyana karşı açılacağı düzenlenmiştir....