Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin mevcut hanedeki kaydının iptali ile annesinin ... olduğuna dair davanın tefrik edilerek asliye hukuk mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmesi yerine yargılamaya devamla aile mahkemesinde esastan karar verilmesi doğru değildir. 2-Davacı ...'un açtığı davada çocuğun gerçek babası üzerine kayıt istemi ise anne ve baba arasında evlilik ilişkisi olmadığından baba yönünden soybağının düzeltilmesi davasıdır. Bilindiği üzere, çocukla baba arasındaki soybağı; ana ile evlilik, tanıma ve hakim hükmü ile kurulur. Esasen soybağına ilişkin uyuşmazlıklarda, kişisel durum ile ilgili nüfus kaydında yer alan bilgi "doğru" olarak doğmuş ve kütüğe tescil edilmiştir. Bu doğru kayıt, daha sonra açılan bir dava, soybağının reddi veya sonradan evlenme yoluyla soybağına itiraz veya tanımaya itiraz veya tanımanın iptali yahut da Af Kanunları ile yapılan nesep düzeltmeye itiraz ile teknik olarak bir yanlışlığa dönüştürülmektedir....

    Bu doğru kayıt, daha sonra açılan bir dava, soybağının reddi veya sonradan evlenme yoluyla soybağına itiraz veya tanımaya itiraz veya tanımanın iptali yahut da Af Kanunları ile yapılan nesep düzeltmeye itiraz ile teknik olarak bir yanlışlığa dönüştürülmektedir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, resmî sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi sözkonusudur....

      Bu doğru kayıt, daha sonra açılan bir dava, soybağının reddi veya sonradan evlenme yoluyla soybağına itiraz veya tanımaya itiraz veya tanımanın iptali yahut da Af Kanunları ile yapılan nesep düzeltmeye itiraz ile teknik olarak bir yanlışlığa dönüştürülmektedir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, resmî sicilin belgelendiği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur. Soybağına ilişkin hükümler 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 282. maddesi ve devamında düzenlenmiş olup aile mahkemelerinin görevi kapsamındadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinde düzenlenen nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına ise asliye hukuk mahkemesinde bakılır. Somut olayda; ... Cumhuriyet Savcılığının 11.04.2016 tarihli davanamesi ile 01.07.1995 doğumlu ...'nın gerçek annesinin ... ve gerçek babasının ... olduğu halde nüfusta davalı ...'in anne ve babası olan ... ve ...'nın oğlu olarak kayıtlı olduğu belirtilerek, ...'...

        Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/272 esas 2014/370 karar sayılı tanımanın iptali ile soybağının reddi davası da gösterilmiştir. Bu dava 17/11/2015 tarihinde kesinleşmiştir. Dolayısı ile davacı bu istem yönündeki zararı bu tarihte öğrenmiştir. TBK 72. maddesine göre, tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Bu süre de dava tarihi itibariyle geçmemiş bulunduğuna göre, mahkemece davacıların bu kalem tazminat istemi yönünden işin esasının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 10/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Bu doğru kayıt, daha sonra açılan bir dava, soybağının reddi veya sonradan evlenme yoluyla soybağına itiraz veya tanımaya itiraz veya tanımanın iptali yahut da Af Kanunları ile yapılan nesep düzeltmeye itiraz ile teknik olarak bir yanlışlığa dönüştürülmektedir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, resmî sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi sözkonusudur....

            Bu doğru kayıt, daha sonra açılan bir dava, soybağının reddi veya sonradan evlenme yoluyla soybağına itiraz veya tanımaya itiraz veya tanımanın iptali yahut da Af Kanunları ile yapılan nesep düzeltmeye itiraz ile teknik olarak bir yanlışlığa dönüştürülmektedir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur....

              Dosya içindeki bilgi ve belgelerden, istemin mevcut hanedeki nüfus kaydının iptali ile resmi evliliği bulunmayan gerçek annesi ve babası yönünden kaydının düzeltilmesini istemiştir. Dava Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış, görevsizlik kararı verilerek Aile Mahkemesine gönderilmiştir. Aile Mahkemesince de Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. Görev uyuşmazlığı Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 10.04.2014 gün 2014/2432-5511 sayılı ilamı ile çözümlenerek Aile Mahkemesi'nin görevli olduğu belirlenmiştir. Aile Mahkemesi'nce yapılan yargılama sonucunda yukarda yazılı şekilde karar verilmiş ise de; Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2014/2432-5511 sayılı ilamında “...Aile Mahkemeleri TMK.'nun 282 ve devamı maddelerinde sınırlı olarak belirtilen soybağının reddi (TMK.'nun 286. vd.) babalık, tanıma, tanımanın iptali gibi davalara bakmakla görevlidir....

                Bölümünün, 6.(1) maddesinde "Bir tanıma kararı, yükseköğretim belgesi tarafından belgelenen bilgi ve beceri esasına dayanıyorsa, her Taraf, tanımanın istendiği belge ile tanımanın istendiği Tarafça bu belgeye karşılık gelen diploma arasında önemli bir farklılık görülmediği durumda, diğer Tarafta verilmiş yükseköğretim belgelerini tanıyacaktır." hükmü yer almaktadır....

                  Davalı ----- vekilince verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; derdestlik ve zamanaşımı itirazları olduğunu; tanınması istenen kararın Türk Mahkemelerinin münhasır yetkisi kapsamına girdiğini; tanımanın şanlarının oluşmadığını, talebin zamanaşımına uğradığını, derdestlik itirazının söz konusu olduğunu---- yokluğu olduğunu; tanınması istenen yasa ve usule aykırı olarak verilen---kararının usulen reddine; doğru halefıyet hakkının elde edilememiş olması ve davalı ---- kusursuzluğu ile talep tutarının fahiş ve -- olmaması sebepleri ile red talepleri olduğunu; tensip zaptında yer alan tanıma ve tenfız tanımının düzeltilmesini; davacı tarafın iddia konusu zararlardan kusurlu olduğu; esasa dair müvekkilin sorumluluğunun doğmadığını ve sorumluluğun donatanda olduğunu; talep etmiştir....

                    (TMK mad. 293) Bu tür davalarda tanımanın iptaline ilişkin hükümler kıyas yoluyla uygulanır. (TMK.294) Kıyas yolu ile uygulanacak olan TMK'nin tanımanın iptaline dair hak düşürücü süreyi düzenleyen 300.maddesinde; "Tanıyanın dava hakkı, iptal sebebinin öğrenildiği veya korkunun etkisinin ortadan kalktığı tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde tanımanın üzerinden beş yıl geçmekle düşer." hükmü düzenlenmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden; küçük çocuk Sude'nin 29/05/2001 tarihinde doğduğu, anne Azize ile baba Oğuz'un çocuğun doğumundan sonra 16/04/2004 tarihinde evlendikleri, anne ve babanın müracaatları üzerine de küçük Sude'nin tarafların müşterek çocuğu olarak 10/04/2006 tarihinde nüfusa tescil edildiği anlaşılmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu