Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, muris ...'ın eşi ve çocuklarının mirası reddettiği göz önünde bulundurulduğunda TMK'nın 496 ncı maddesinin uygulanması gerektiğini, bu sebepledir ki; müvekkilinin davanın açılmasında hukuki yararının bulunduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, mirasın reddine ilişkin yabancı mahkeme kararının tanıma ve tenfizi istemine ilişkindir. 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı koca tarafından açılan Emirdağ Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/415 esas – 2006/692 karar sayılı tanıma davasının 27.12.2006 tarihinde, kadının açmış bulunduğu aynı mahkemenin 2006/394 esas sayılı boşanma dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş, boşanma davasının 08.11.2007 tarihli celsesinde ise, tanıma dosyasının boşanma dosyasından tefrikine, ayrı bir esasa kayıt yapılmasına karar verilmiştir. Dosya içerisinde tanıma dosyasının ve boşanma dosyasının fotokopisi bulunmaktadır. Gerek tanıma dosyasının, gerekse boşanma dosyasının aslının eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE oybirliğiyle karar verildi. 08.07.2009 çar....
KARŞI OY YAZISI Dava yabancı mahkeme tarafından verilen hükmün tanınması ve tenfizine yöneliktir. Bu davada MÖHUK 54. ve devamı maddeleri gereğince tanıma ve tenfiz şartların oluşup oluşmadığı incelenmekte olup tanıma ve tenfizi istenen kararın münhasıran velâyet düzenlemesine yönelik olmasının bir önemi bulunmamaktadır. MÖHUK’da tanıma ve tenfize ilişkin davalarda temyiz edilemezlik durumuna ilişkin açık bir düzenleme bulunmamakla birlikte; MÖHUK 57/2. maddesinde tenfiz isteminin kabul veya reddi hususunda verilen kararların temyizinin genel hükümlere tabi olduğu belirtilmiştir. HMK’ da tanıma tenfiz davalarının temyiz edilemeyeceğine dair düzenleme de bulunmamaktadır. A.İ.H.S.nin 6. maddesi ve Anayasa’nın 36. maddesi gereğince adil yargılanma hakkının genel unsurlarından biri de adalete erişim hakkıdır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2022/590 KARAR NO: 2024/373 DAVA: Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 01/08/2022 KARAR TARİHİ: 16/05/2024 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; -------- İli ---------- İlçesi'nde yer alan "-----------" sitesi otoparkına Plaka Tanıma Sistemi kurulması için davalı taraf ile sözleşme imzalandığını, borçlunun işi sözleşmeye uygun olarak yerine getirmediğini, Plaka Tanıma Sisteminin birçok yönden ayıplı olduğu, beklenen faydayı sağlayacak nitelikte olmadığını, ---------- Noterliği'nin 04.06.2021 tarihli ihtarnamesi ile davalıdan Plaka Tanıma Sisteminin kusursuz hale getirilmesi talep edildiği ancak sonuç alınamadığını, ayıpların ve zararın tespiti amacıyla -------- D.İş sayılı dosyası kapsamında delil tespiti yapıldığını, iş sözleşmeye uygun olarak ifa edilmediği için 24.600,00- TL ödeme yapıldığını, bu alacağın...
Mahkemece; "Açılan dava; Tanıma ve velayet istemine ilişkindir. Davacı taraf dilekçesinde müşterek çocuğun davalı ile gayri resmi birlikteliklerinden dünyaya geldiğini, nüfus müdürlüğünde tanıma işlemini yapamadığını, mahkemece çocuk ile arasındaki soybağının kurulmasını ve müşterek çocuğun velayetinin kendisine verilmesini talep etmiştir. Hukuki mevzuat incelendiğinde; TMK'nun 295. maddesi; "Tanıma, babanın, nüfus memuruna veya mahkemeye yazılı başvurusu ya da resmî senette veya vasiyetnamesinde yapacağı beyanla olur. Tanıma beyanında bulunan kimse küçük veya kısıtlı ise, veli veya vasisinin de rızası gereklidir. Başka bir erkek ile soybağı bulunan çocuk, bu bağ geçersiz kılınmadıkça tanınamaz." TMK'nun 337 maddesi; "Ana ve baba evli değilse velâyet anaya aittir." şeklinde düzenlenmiştir....
Yabancı mahkemenin 29/04/2015 tarihli nafaka hükmünün tanıma ve tenfizine karar verildiğine göre artık bu hüküm Türkiye de icra edilebilir bir hüküm niteliğindedir. Tanıma ve tenfizine karar verilen yabancı mahkeme kararı kesinleştiği tarihten itibaren hüküm ve sonuç doğurur. Temyiz talebine konu iş bu davada tanıma ve tenfiz talep edilen 29.1.2019 tarihli yabancı mahkeme kararı ise 29.04.2015 tarihli yabancı mahkeme kararında hükmedilen nafakanın ödenmemesi nedeniyle aynı dosya üzerinden davacının talebi üzerine birikmiş nafaka alacağının belirlendiği tespit hükmü niteliğinde bir yabancı mahkeme kararı olup, bu karara yönelik tanıma ve tenfiz isteminde davacının hukuki yararı bulunmamaktadır. Hal böyle iken mahkemece davacının hukuki yararı bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....
Ve devamı maddelerinde sınırlı olarakk belirtilen soybağının reddi (TMK 285,286 ve devamı),babalık davası, tanıma, tanımanın iptali gibi davalara bakmakla görevlidir. Davada,davacı ...'ün nikahsız eşinden doğan ve hanesine yazılmayan çocuğun mevcut nüfusuna yazılmasına (Tanıma )ilişkindir. Bu durumda uyuşmazlığın Kula Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesince görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Kula Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 23.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/863 Esas KARAR NO : 2022/798 DAVA : Tanıma (İflas kararının tanınması) DAVA TARİHİ : 04/10/2022 KARAR TARİHİ : 09/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tanıma davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında ------- kayıtlı ---------dosyasında iflasının istenildiğini, dosyanın kesinleştiğini ve---------- kurularak göreve başladığını, müvekkilinin tüm malvarlığının ----- tahsis olduğunu, ------ görevinin devam ettiğini, müvekkilinin muamele ------olduğunu, müvekkilinin ---------- yapıldığını belirterek, kesinleşen---------- kararının MÖHUK 34-41'nci maddeleri gereğince tanınmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İNCELEME ve GEREKÇE : Dava; Hukuki niteliği itibariyle ---------------- mahkeme kararının tanıma talebinden ibarettir....
Olağan Mahkemesi tarafından verilen 19/11/2007 tarih ve 459/07 karar no'lu kararın tanınması ve tenfizi isteminde bulunmuştur.Davalı, aylık 1.100,00 TL emekli maaşı aldığını, belirtilen parayı ödeme gücünün olmadığını, mahkemenin tanıma ve tenfiz kararını kabul etmediğini beyanla davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, Türk Mahkemelerinin münhasır yetkisinin söz konusu olmadığı, hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmadığı tespit edilmek suretiyle davanın kabulü ile;... Olağan Mahkemesi’nin 19 Kasım 2007 tarihinde verilen ve 04/03/2008 tarihinde kesinleşen 45907 numaralı kararının tanıma ve tenfizine karar verilmiştir.Dosya kapsamı itibariyle; dava, kişisel hakları da ihtiva eden yabancı ceza mahkemesi kararının tanıma ve tenfizi istemine ilişkindir.İncelenen ......
Aksi takdirde, bu dönemde, henüz tanıma tenfiz kararı verilmediğinden evliliğin devam ettiğinin kabulü gerekir ve beraberinde çözümü zor yeni uyuşmazlıklara neden olur. Açıklandığı üzere; 59.madde, yabancı mahkeme ilamının maddi hukuk bakımından etkisinin hüküm ifade edeceği döneme açıklık getirmiştir. Sorun, dava hakkının kullanılmasında karşılaşılan zamanaşımı süresinin yabancı mahkeme ilamının kesinleşmesi tarihinde mi yoksa tanıma tenfiz kararının kesinleştiği tarihte mi başlatılacağıdır. Yabancı mahkemelerce verilmiş ve kesinleşmiş boşanma ilamı hakkında, Türk mahkemelerince tanıma tenfiz kararı verilmedikçe eşler Türk kanunlarına göre boşanmış sayılmayacaklarından, ara dönemde boşanmaya bağlı olarak Türkiye'de açılacak tazminat, nafaka ve mal rejiminin tasfiyesi gibi bazı dava haklarının kullanılması imkanı olmayacaktır....