Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO 2023/143 Esas KARAR NO: 2023/541 DAVA: Tanıma Ve Tenfiz DAVA TARİHİ: 24/02/2023 KARAR TARİHİ: 14/06/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tanıma Ve Tenfiz davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin özel hukuk tüzel kişisi olduğunu ve tamamen ---- bağlı olduğunu, ülkemizdeki ----- işletmesi gibi hizmet verdiğini ve davalı tarafın müvekkiline bir çok taşıma işlemi yaptırdığını, ancak yapılan işler karşılığında müvekkiline hiç bir ödemenin yapılmadığını, müvekkilince davalı taraf aleyhine ---- bir çok alacak davası açıldığını, bu davalardan bir kısmı devam ederken bir kısmının ise kesinleştiğini ve lehe sonuçlandığını, iş bu davaya konu ve tanıma tenfizi istenen -------- tarihli icra hükmü kararının kabulüne karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, bu ilamların ve kesinleşme şerhlerinin çevirisinin yapılarak dosyaya ibraz edildiğini, davalının vadesi gelmiş olduğu iddia edilen borcunu...

    Diğer bir deyişle tanıma davaları; yalnızca "kesin delil" ve "kesin hüküm" niteliği kazandıran davalar olup icra kabiliyeti kazandırma gücüne sahip değildir. Oysa tenfiz davaları; tanıma davalarının sağladığı etkilerin yanı sıra icra kabiliyetine de yol açar. Bu sebeple kararın tanınmasına ilişkin şartlar ile tenfizine ilişkin şartlar farklılık arz etmektedir. Eldeki davada; davacının istemi, tazminata ilişkin ve icra kabiliyetine sahip olan yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizidir. Yukarıda belirtildiği üzere; mahkemece, hükümde tenfize de karar verilmiş; ancak, tenfizin şartlarının oluşup oluşmadığı araştırılmamıştır. Ayrıca 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanunun 55/2....

      Tanıma ve tenfiz davalarında; Tanıma davası, yabancı bir mahkemeden bir hukuk davasına ilişkin olarak verilen ve verildiği mahkemenin tabi olduğu hukuk sistemi uyarınca kesinleşmiş olan mahkeme kararlarının Türkiye'de de kesin delil ve kesin hüküm teşkil etmesini sağlamaya yönelik davalardır. Tenfiz davası ise; icra kabiliyetine sahip olan mahkeme kararlarının Türkiye'de de icra edilebilirliğini sağlamaya yönelik davalardır. Diğer bir deyişle tanıma davaları; yalnızca kesin delil ve kesin hüküm niteliği kazandıran davalar olup icra kabiliyeti kazandırma gücüne sahip değildir. Oysa tenfiz davaları; tanıma davalarının sağladığı etkilerin yanı sıra icra kabiliyetine de yol açar. Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'da kabul edilen sisteme göre, tenfiz hâkimince, yabancı mahkeme kararı esastan incelenemez ve hukuka uygunluğu denetlenemez....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki tanıma ve tenfiz davasında ... Asliye Hukuk ile ... Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yabancı mahkemeden verilen vasi atanması kararının tanınması ve tenfizine ilişkindir. ... Asliye Hukuk Mahkemesince, 4797 sayılı Aile Mahkemeleri Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4/1-2 maddeleri uyarınca vesayet kararlarını vermek ve 20/05/1982 gün ve 2675 sayılı Milletler arası Özel Hukuk ve Usûl Hukuku hakkındaki Kanuna göre aile hukukuna giren, yabancı mahkeme kararının tanıma ve tenfizine karar vermek aile mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ......

        borçlusuna---- ki adrese tebligat yapılıp kararın infaz edilemediğini, ---- de sabit adresinin bulunmadığını, davacı alacağının davalı borçludan tahsilinin borçlunun --- İcra yolu ile takibi açısından işbu tanıma ve tenfiz davasının açılmasının zorunlu hale geldiğini belirterek ------ sayılı kararın ---- uygulanabilmesi için mahkemece tanıma ve tenfizine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Şti.’nin 664.584- Amerikan Doları borçlu olduğuna hükmedildiğini ve tahkim kararının 28.01.2021 tarihinde kesinleştiğini beyanla ederek taraflar arasında tamamlanmış tahkim/hakem yargılaması neticesinde 28.01.2021 tarihinde kesinleşmiş olan Tahkim Kararı’nın aynen tanınmasını ve tenfiz edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: tanıma tenfizi istenen kararın yabancılık unsuru taşımadığını, iş bu davada her iki şirketin Türk şirketi olduğunu, aralarındaki doğabilecek her türlü hukuki ilişkide de Türk hukuku yetkili olduğunu, hakem kararında davalının imzası bulunmadığından bağlayıcılığının olmadığını, davalı şirketin yetkilisinin imzası bulunmadığından geçersiz olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir. Davada, Türkiyede kurulu yabancılara ait şirketler arasındaki hakem kararına istinaden tanıma ve tenfiz talep edilmiştir. Tenfiz yabancı mahkeme kararının Türkiye'de icra edilebilmesini temin eden mahkeme kararıdır....

          Kanunun 50 ilâ 57.maddeleri “tenfiz” e, 58 ile 59.maddeleri ise “tanıma”ya ilişkindir. 5718 sayılı Kanunun; “Tenfiz Kararı” başlıklı 50.maddesinin 1.fıkrasında: “Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır.” “Tenfiz İstemi” başlıklı 52.maddesinin 1.fıkrasının 1.cümlesinde:“Kararın tenfiz edilmesinde hukukî yararı bulunan herkes tenfiz isteminde bulunabilir..”...

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2017/642 Esas KARAR NO: 2021/875 Karar DAVA: Tanıma Ve Tenfiz DAVA TARİHİ: 06/06/2017 KARAR TARİHİ: 12/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tanıma Ve Tenfiz davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılar---- içerisinde müvekkil şirketin acentesi görevini ifa ettiklerini, işbu görevin ifası sırasında, davalılar, müvekkil şirketin sigortalılarından prim tahsilatı yapmış olmasına rağmen, tahsil ettikleri bedelleri müvekkil şirkete teslim etmediklerini, işbu sebeple müvekkil şirket tarafından davalılar aleyhine ----sayılı dava dosyası üzerinden müvekkil şirket lehine, asıl alacak olarak --- tarihinden itibaren yıllık ---- birlikte, dava mastafı olarak ise ----- ile birlikte davalılardan müşteteken tahsiline karar verildiğini, işbu mahkeme kararının ---- tarihinde kesinleştiğini belirterek, bu bağlamda bahse konu mahkeme ilamının tanınmasını ve tenfizini talep etme ve dava etmiştir...

              mal kaçırma riski sabit olduğundan yabancı mahkeme ilamına ilişkin tenfiz kararının kesinleşmesi beklenmeden yerel mahkemece borca yeter miktarda menkul, gayrimenkul ve ------ tarihli kararın tanınmasına ve aynen tenfizine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanıma ve Tenfiz Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle yargılamanın usulü ve tebligatın hakimin hukukuna (Lex fori) tabi bulunmasına, tanınması istenen yabancı mahkeme kararında, davalıya usulünce tebligat yapıldığının yazılmasına, buradaki ifadeden, davalının kararı veren mahkemeye o yer kanunlarına uygun bir şekilde çağrıldığının anlaşılmasına, tanınmasına karar verilen yabancı mahkeme ilamında tenfizi gereken bir hüküm bulunmaması nedeniyle, tanıma kararı verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, ayrıca tenfiz isteğinin reddi yönünden hüküm kurulmasının sonuca etkili olmaması ve davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığının...

                  UYAP Entegrasyonu