Mahkemesi’nin 02/04/2015 tarih ve Dava No: 394/2014 tarihinde verilen ve 15/05/2015 tarihinde kesinleşen kararının tanınmasına ve tenfizine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı eldeki dava ile, ... Mahkemesi’ne ait 02.04.2015 tarih ve 394/2014 nolu kararının tanınması ve tenfizini talep etmiş, davalı ise davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, tanıma ve tenfiz koşullarını taşıdığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Kanunu'nda kabul edilen sisteme göre, tenfiz hâkimince, yabancı mahkeme kararı esastan incelenemez ve hukuka uygunluğu denetlenemez. Şu durumda tenfiz hâkiminin, tenfiz şartları dışında, ilamın içeriği üzerinde incelemede bulunma hak ve yetkisi bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanıma ve Tenfiz Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle tarafların ortak çocukları 03.08.1990 doğumlu ....lda ile 30.09.1994 doğumlu ... ...'nın inceleme tarihi itibariyle ergin oldukları ve davacı tarafından yabancı mahkeme kararının boşanma, nafaka ve velayet yönünden tanınması ve tenfizi isteği haricinde usulüne uygun olarak harcı verilmek süretiyle bağımsız bir velayet davasının bulunmadığının anlaşılmasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Yabancı ilamın tenfiz edilmesinde hukuki yararı bulunan herkes tenfiz isteminde bulunabilir ( MÖHUK m. 52/1)....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2017/642 Esas KARAR NO: 2021/875 Karar DAVA: Tanıma Ve TenfizDAVA TARİHİ: 06/06/2017 KARAR TARİHİ: 12/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tanıma Ve Tenfiz davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılar---- içerisinde müvekkil şirketin acentesi görevini ifa ettiklerini, işbu görevin ifası sırasında, davalılar, müvekkil şirketin sigortalılarından prim tahsilatı yapmış olmasına rağmen, tahsil ettikleri bedelleri müvekkil şirkete teslim etmediklerini, işbu sebeple müvekkil şirket tarafından davalılar aleyhine ----sayılı dava dosyası üzerinden müvekkil şirket lehine, asıl alacak olarak --- tarihinden itibaren yıllık ---- birlikte, dava mastafı olarak ise ----- ile birlikte davalılardan müşteteken tahsiline karar verildiğini, işbu mahkeme kararının ---- tarihinde kesinleştiğini belirterek, bu bağlamda bahse konu mahkeme ilamının tanınmasını ve tenfizini talep etme ve dava etmiştir...
Şti.’nin 664.584- Amerikan Doları borçlu olduğuna hükmedildiğini ve tahkim kararının 28.01.2021 tarihinde kesinleştiğini beyanla ederek taraflar arasında tamamlanmış tahkim/hakem yargılaması neticesinde 28.01.2021 tarihinde kesinleşmiş olan Tahkim Kararı’nın aynen tanınmasını ve tenfiz edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: tanıma tenfizi istenen kararın yabancılık unsuru taşımadığını, iş bu davada her iki şirketin Türk şirketi olduğunu, aralarındaki doğabilecek her türlü hukuki ilişkide de Türk hukuku yetkili olduğunu, hakem kararında davalının imzası bulunmadığından bağlayıcılığının olmadığını, davalı şirketin yetkilisinin imzası bulunmadığından geçersiz olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir. Davada, Türkiyede kurulu yabancılara ait şirketler arasındaki hakem kararına istinaden tanıma ve tenfiz talep edilmiştir. Tenfiz yabancı mahkeme kararının Türkiye'de icra edilebilmesini temin eden mahkeme kararıdır....
Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Kanunu'nda kabul edilen sisteme göre, tenfiz hâkimince, yabancı mahkeme kararı esastan incelenemez ve hukuka uygunluğu denetlenemez. Şu durumda tenfiz hâkiminin, tenfiz şartları dışında, ilamın içeriği üzerinde incelemede bulunma hak ve yetkisi bulunmamaktadır. Tanınması ve tenfizi istenen kararın kesinleşme şerhini gösterir ... şerhli aslı ve onanmış örneğinin bulunup bulunmadığı mahkemece değerlendirilip karar verilmesi gerekir.Somut olaya bakıldığında; davacı tarafından tanınması ve tenfizi istenen kararların esas numaraları aynı olmakla birlikte tarihlerinin ve içeriklerinin farklı olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda her bir kararın ayrı ayrı aslı ve onaylanmış tercümesi ile kesinleşmesinin ve ... şerhinin olup olmadığı dosya kapsamından tespit edilememektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanıma ve Tenfiz Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, yabancı mahkeme kararında yer alan nafaka yükümlülüğüne ilişkin bölümün tenfızine karar verilmesini ve "tanınması ile tenfizi talep olunan karar gerekçesi, içeriği ve hükümleri ile Türk Medeni Kanununun velayet ile ilgili düzenlemeleri dikkate alınarak" müşterek çocukların velayetlerinin kendisine verilmesini talep etmiştir. Mahkemece verilen ilk hüküm, tarafların temyizi üzerine Dairemizin 30.04.2015 tarihli ilamı ile "....davacının velayet ile ilgili talebi hakkında ve yabancı boşanma kararında yer alan nafaka yükümlülüğü hakkında bir karar verilmediği" gerekçesiyle bozulmuş, tanınmasına karar verilen boşanma kararı yönünden onanmıştır....
borçlusuna---- ki adrese tebligat yapılıp kararın infaz edilemediğini, ---- de sabit adresinin bulunmadığını, davacı alacağının davalı borçludan tahsilinin borçlunun --- İcra yolu ile takibi açısından işbu tanıma ve tenfiz davasının açılmasının zorunlu hale geldiğini belirterek ------ sayılı kararın ---- uygulanabilmesi için mahkemece tanıma ve tenfizine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Örneğin eşler Amsterdam Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından 10.9.1997 tarihinde verilen boşanma kararının tanıması yerine Türkiye’de başka bir dava ile boşanmış olsalar başka bir anlatımla eşler arasındaki evlilik “ölümle” değil de “boşanma kararı” ile son bulsa idi şehit eşi ...’ın kayınvalidesi tanıma davası açabilir miydi? Tenfizi istenilen yabancı mahkeme kararı Türk mahkemesinden verilen başka bir karar ile “bağdaşmayacak” nitelikte olması ret sebebi midir? Evet ret sebebidir. (... / ... ..., Milletlerarası Özel Hukuk, İstanbul-2009, s. 610, Cemile DEMİR GÖKYAYLA, Yabancı Mahkeme Kararlarının Tanınması ve Tenfizinde Kamu Düzeni, Ankara-2001, s.260) Tanıma ya da tenfiz davası devam ederken Türk mahkemelerinde görülmekte olan boşanma davası kabul ile sonuçlanmış ve evlilik birliği boşanma kararı ile sonlanmışsa sürmekte olan tanıma ya da tenfiz davasına devam edilebilir mi?...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 30/01/2015 NUMARASI : 2014/525-2015/65 Taraflar arasındaki tanıma ve tenfiz davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I 5718 sayılı MÖHUK madde 53/b bendi uyarınca tenfiz davasında dava dilekçesine eklenmesi gereken tenfizi istenen ilamın kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesine dosya içeriğinde rastlanmamıştır....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 27/09/2011 tarih ve 2011/443 - 2011/443 D.İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi borçlu vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Borçlu vekili, yetkili mahkemenin İstanbul mahkemeleri olduğunu, ihtiyati hacze ilişkin kararın yetkisiz mahkeme tarafından verildiğini, esasa ilişkin olarak da belgenin ihtiyati haciz kararı verilebilecek nitelikte olmadığını, borç ikrarının kefalet borcuna ilişkin bulunduğunu, ilgili evrakın tanıma ve tenfize konu olmadığını ileri sürerek mahkemece verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Alacaklı vekili, borçlunun talebinin reddini istemiştir....