"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanıma ve Tenfiz Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dairemizin 10.03.2016 tarih, 2016/2482 esas, 2016/4702 karar sayılı ilamı ile "Karar ve temyiz dilekçelerinin davalıya ilanen tebliğine dair evrakların ve ilan suretlerinin mahkeme divanhanesinde asıldığına ve indirildiğine ilişkin tutanak ve karar ile temyiz dilekçesinin yurt dışında (adresi yabancı ülkede bulunanlara ilan yoluyla tebliğ yapılmasını gerektiren hallerde, tebliği çıkaran merci, tebliğ olunacak evrak ile ilan suretlerini yabancı ülkede bulunan kişinin varsa bilinen en son adresine, ayrıca, iadeli taahhütlü mektupla gönderir ve posta makbuzunu dosyasında saklar....
ve mahkemenin 18.08.2021 tarihli kararı ile davalının 834.600-Euro ödemesine karar verildiğini, ilgili kararın icraya konulabilmesi için tenfizine karar verilmesi gerektiğini, neticeten yabancı mahkeme tarafından verilen kararlarının Türkiye'de geçerli olabilmesi için mahkeme tarafından tenfiz ve tanınması ile yargılama gi,derleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
MÖHUK. m.58) Buna göre, yabancı mahkemece, hüküm kendisine karşı tenfiz ve tanıma istenen kişinin yokluğunda verilmiş ise, bu kişinin hükmü veren mahkemeye usulüne uygun şekilde çağrılmış olması veya o mahkemede temsil edilmiş olması bunun da kararda belirtilmiş bulunması zorunludur. Bunun dışında bir itiraz sebebi yasada kabul edilmemiştir. Davalının tenfiz şartlarının gerçekleşmediğine ilişkin bir itirazı bulunmamak tadır. Somut olayda; tarafların Alman vatandaşı oldukları, incelenen ilamda yabancı mahkeme kararının eşlerin huzurunda verildiği ve eşlerin yasal yoldan feragat ettiklerinin açıklandığı, kararın 09/05/2017 tarihinde kesinleştiği, istinaf incelemesine konu dosyada dava dilekçesinin davalıya 09/08/2018 tarihinde tebliğ edildiği ve davalının davaya cevap vermediği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanıma ve Tenfiz Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, yabancı mahkemede verilen boşanma hükmünün tanıma ve tenfiz talebine ilişkindir. Yabancı mahkeme kararlarının tenfızi ve tanınması talepleri basit yargılama usulü hükümlerine göre incelenerek karara bağlanır (2675 sayılı MÖHUK m. 39/1). Davalıya, dava dilekçesinin tebliği için çıkartılan tebliğ mazbatasında davalının iki hafta içinde davaya cevap verebileceği gösterilir (HMK m. 317)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanıma Tenfiz Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Mahkemece, davacı tarafından açılan tanıma ve tenfiz isteğine ilişkin davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ... mahkemeye sunmuş olduğu 22.02.2017 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiğini beyan etmiştir. Davadan feragat, HMK'nun 311. maddesi gereğince kesin hüküm sonuçlarını doğurur ve karşı tarafın kabulüne de bağlı değildir. Karar kesinleşinceye kadar her aşamada feragat mümkündür. Bu durum karşısında karar ortada durdukça mahkemenin davayı yeniden ele alıp feragat nedeniyle bir karar vermesi mümkün değildir. Bu itibarla, mahkemenin feragat hakkında hüküm verebilmesi için kararın bozulması gerekmektedir....
Mahkemece, " MÖHUK m. 50’ye göre tanıma veya tenfiz kararının verilebilmesi için gerekli olan ön koşulların; yabancı bir mahkeme tarafından verilmiş ilamın bulunması, yabancı mahkeme kararının hukuk davalarına ilişkin olması ve kararın kesinleşmiş olmasının gerektiği, tanıma ve tenfiz talebinin kabul edilebilmesi için gereken esasa ilişkin şartların ise MÖHUK m. 58’de düzenlendiği, anılan maddede; hükmün verildiği yer ile Türkiye arasında mütekabiliyetin bulunması (bu şart tanımada aranmaz), ilamın, Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmiş olması veya davalının itiraz etmesi şartıyla ilamın, dava konusu veya taraflarla gerçek bir ilişkisi bulunmadığı halde kendisine yetki tanıyan bir devlet mahkemesince verilmemiş olması, hükmün kamu düzenine açıkça aykırı olmaması, kararın davalının savunma haklarına riayet edilerek verilmiş olması hükmünün mevcut olduğu, Türk mahkemelerinin yabancı mahkeme kararlarının tanınması veya tenfizi davasında sadece tanıma veya tenfiz...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 53. maddesinde tanıma ve tenfiz davalarında, kendisine karşı tenfiz istenen kişinin Türkiye'deki yerleşim yeri, yoksa sâkin olduğu yer mahkemesinden, Türkiye'de yerleşim yeri veya sâkin olduğu bir yer mevcut değilse Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden birinin yetkili olduğunun belirtildiği, karşı tenfiz istenen davalının yerleşim yerinin dava ve cevap dilekçeleri kapsamı ve mernis kayıtlarından da anlaşıldığı üzere Kocaeli ili, Gebze ilçesi olduğu nazara alınarak dava dilekçesinin yetki yönünden reddi ile Mahkemenin yetkisizliğine, davaya bakmakla yetkili ve görevli mahkemenin Gebze Aile Mahkemesi olduğuna, dosyanın yetkili ve görevli Gebze Aile Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Türk hukukunda tanıma ve tenfize ilişkin şartların bulunduğunu, mahkeme kararının yerinde olmadığını, her iki tarafın Türk olduğunu bu nedenle tanıma ve tenfize konu yapılamayacağını, yabancı mahkeme kararlarının tanınmasına ilişkin revizyon yasağı bulunduğunu, mahkemece kötü niyet tazminatına hükmedildiğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının öncelikle tanıma ve tenfiz sağlandıktan sonra icra takibi başlatabileceğini, ayrıca kötü niyet ve yargılama giderlerine hükmedilemeyeceğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, yabancı adli makamlarca verilen alacak hükmünün tahsiline yönelik başlatılan takibe vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir....
İç Ve Dış Tic. Ltd. Şti.’nin 664.584-Amerikan Doları borçlu olduğuna hükmedildiğini ve tahkim kararının 28.01.2021 tarihinde kesinleştiğini beyanla ederek taraflar arasında tamamlanmış tahkim/hakem yargılaması neticesinde 28.01.2021 tarihinde kesinleşmiş olan Tahkim Kararı’nın aynen tanınmasını ve tenfiz edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: tanıma tenfizi istenen kararın yabancılık unsuru taşımadığını, iş bu davada her iki şirketin Türk şirketi olduğunu, aralarındaki doğabilecek her türlü hukuki ilişkide de Türk hukuku yetkili olduğunu, hakem kararında davalının imzası bulunmadığından bağlayıcılığının olmadığını, davalı şirketin yetkilisinin imzası bulunmadığından geçersiz olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir. Davada, Türkiye'de kurulu yabancılara ait şirketler arasındaki hakem kararına istinaden tanıma ve tenfiz talep edilmiştir....
Şti.’nin 664.584- Amerikan Doları borçlu olduğuna hükmedildiğini ve tahkim kararının 28.01.2021 tarihinde kesinleştiğini beyanla ederek taraflar arasında tamamlanmış tahkim/hakem yargılaması neticesinde 28.01.2021 tarihinde kesinleşmiş olan Tahkim Kararı’nın aynen tanınmasını ve tenfiz edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: tanıma tenfizi istenen kararın yabancılık unsuru taşımadığını, iş bu davada her iki şirketin Türk şirketi olduğunu, aralarındaki doğabilecek her türlü hukuki ilişkide de Türk hukuku yetkili olduğunu, hakem kararında davalının imzası bulunmadığından bağlayıcılığının olmadığını, davalı şirketin yetkilisinin imzası bulunmadığından geçersiz olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir. Davada, Türkiye'de kurulu yabancılara ait şirketler arasındaki hakem kararına istinaden tanıma ve tenfiz talep edilmiştir....